Ülkemiz bilançosu, neler arttı, neler azaldı?

2014 mart ayının ikinci yarısına girerken  bir envanter hazırlayalım  ve ülke bilançosundaki  yığınlaşan  artış ve azalışları  (rakamsız) görmeye çalışalım. Durum o kadar açık ve o kadar tartışmasız  hale gelmiştir ki; körler görmeye, sağırlar duymaya başlamıştır.

Nereden başlamak gerektiğine birlikte karar verelim isterseniz  19 şubat 2001 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in  Başbakan Bülent Ecevit'e Anayasa kitapçığını  fırlatmasıyla başlayan  siyasi ve ekonomik krizle birlikte  derin çalkantılarla yüksek faizler ve yarın ne olacak endişesiyle arayışlara geçen toplumun bunalımları sırasında adeta "bir güneş gibi doğan" AK Parti'yi halkımız büyük ümitler içinde iktidara taşıdı.

Ülkede malî  ve sosyal yaşamdaki bozulmalar ile eğitim ve inançlar  ile kültürel çarpıklıklar için yeniden düzenlemeler gerekiyordu. Bu onarım için AK parti kolları sıvadı. Artılarla ifade edilen eklenen çok şey gerçekleşti denilebilirken eksilerin de oluştuğu zaman içinde gün yüzüne çıktı.

Gelelim bilançomuza:

- Çok aile ev sahibi oldu, düşük banka faizleri, tokiler evsizleri özendirdi. +

-Çok kişi de araba sahibi oldu veya arabasını yeniledi, bankaların düşük faizli kredilerinin etkisiyle. +

(Sokaklarda ve caddelere bir bakalım hepsi 1-5 yaş arası genç veya sıfır km. arabalar.)

-Marmaray, Fatih Sultan köprüsü, duble yollar ve hızlı tren trafikte kaydedilen artılar. +

-Sağlıkta özel hastaneler dahil diğer kolaylıklar. + 

-Ev ve araba taksitlerini ödeyenlerde bütçe ve nakit sıkıntısı baş gösterdi . -

-Ailelerde tartışmalar ve anlaşmazlıklar adliyeye taşında, boşanmalar arttı . -

-Gücünü aşan harcamalar sonucu kredi kartları borçları arttı. -

-Kredi kartları borçları yüzünden intiharlar  başladı. -

-Bozulan ekonomik dengeler yüzünden hırsızlıklar, dolandırıcılıklar ve sahtekarlıklar arttı. -

-İdam cezasının kaldırılmış olmasıyla cinayetler arttı. -

-Teknolojinin kötü kullanımıyla ahlâksızlığın her türlüsü arttı. -

-Babası belirsiz çocukların sayısında artışlar var. -

-İşsizlik, TÜİK verilerine göre her yıl artmakta ve son yıllarda daha çok arttı, bilhassa beyaz yakalılar. -

-Bozulan toplumsal asayişi düzenlemek için polislerin sayısı çok çok arttı. + - + - + -

-AVM lerin sayısı çok arttı ve daha da  artmakta. -

-AVM ler ile zincir marketler yüzünden esnafların iflasları ve kapanan işyerleri arttı. -

-Kiracı bekleyen boş dükkanlar çoğaldı. -

-Kaçak elektrik  kullananlar arttı, onların ödemediklerini diğer abonelerin faturalarına yüklenmesiyle ve diğer izahı mümkün olmayan keyfi artışlar yüzünden elektrik ücretleri  artarken  borcuna sadık abonelerin isyanları daha da arttı. - 

-Şehirlere göçlerle köy ve kasabalarda yaşayan gençler  kalmadığından ekili arazilerimiz yok denecek kadar azaldı. - Bakliyat ve samanı bile dışarıdan aldığımızı hatırlayalım. -

-Besicilik ve hayvancılık bitme noktasında. -

-Bankaların kontrolsüzce tahsil ettiği ücret, komisyon vs. masraflar müşteri şikayetlerini artırdı. -

-Bankaların kârlarında yüksek artışlar var. + - + - + -

-Kişi başına düşen gari safi milli hasıla çok arttı ama vatandaşa artı olarak gelemedi. + - + - +

-Devletimiz büyüyor. +++++

-Vatandaş küçülüyor, ----

-Devletimiz zengin ++++

-Vatandaş fakir ve borçlu ----

-Eğitim yaz-boz oyununa dönerken eşitsizlikteki  sıkıntılar arttı. -

-Dünyada en pahalı akaryakıt tüketiminde  birinci sırada oluşumuz değişmedi. -

-Gıda, ilaç, enerji, makine, elektronik eşya ve otolar dahil hatta toprak mahsullerini bile ithal eden dışa bağımlı bir ülke olduk. -

-Devletin halkına, halkın  devletine ve halkın da  birbirine güven duyamadığı bir toplum olduk ki bence bu  en acı olandır. - 

Artılı eksili bu tablo okuyanda "doğru mudur?"  diye bir soru işaretiyle birlikte zor olmayan bir cevabı da beraberinde getiriyor.

Terör belası halledilmemiş, bölünme tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmış ülkemiz için geçmişte canlarını vermiş ecdadımız ve yakın tarihteki şehitlerimiz görselerdi bu tabloyu, eminim ki, sebep olanların ve düzeltilmesi yolunda gerekli yetki ve yetilerini kullanmayanların karşılarında durur belki de yüzlerine bir defa da olsa tü.......rdi. 

Ve halkımız! Bu günlerde ümitsiz  ama yarınlara ümitlerle bakmak isteyen halkımız!

Ne yazık ki endişeler içinde :-((

Moralleri sıfır olmuş :-((

Gülmeyi unutmuş halkımız :-((

Sabır, sükûnet ve metanetle  yine güzel günlerin beklentisi içinde hep birlikte, bir bütün olarak yarınlara...Çünkü bu millet ne badireler atlattı,  çok değil yüz yıl evvelini hatırlayalım :-)

Mutlu bir gelecek sizin, bizim, hepimizin olsun...

Selam ve sevgilerle,

Ve de saygılarla...

Yurdagül Alkan.