- Kategori
- Ankara
Ulus, yeniden kazanılırken kaybedilmesin!

Görsel:www.flickr.com
Bakanlar Kurulu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na Ulus tarihi kent merkezinde kapsamlı bir imar operasyonunu gerçekleştirebilmesi için yetki verdi. 17 Şubat 2010 tarihli Resmi Gazete yayınlanan 2010/88 Sayılı Karar'a göre; Ulus Tarihi Kent Merkezi, "5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun" un İkinci maddesine dayanılarak yenileme alanı olarak ilân edildi.
Başkent Ankara, değeri yeteri kadar bilinmese de tarihsel, siyasi, coğrafi ve hatta iktisadi açılardan çok önemli bir kent! Frig, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve modern Türkiye Cumhuriyeti dönemlerini içeren, binlerce yıl boyunca üst üste birikerek günümüze ulaşan bir kent kimliğine ve mimarî ögelere sahip. Bilindiği üzere bir kentin kimliği o kentin topoğrafyası, iklimi, bitki örtüsü gibi doğal-çevresel ögelerle insan yapısı, mimarî yapısal ögelerden oluşur. Bu mimarî ve yapısal unsurlar arasında anıtsal yapıların yanı sıra konaklar, evler ve daha mütevazı ölçeklerde bir doku oluşturan sivil mimarlık örnekleri de büyük önem taşırlar.
Bu sivil mimarlık örneği mekânlara hayat veren en temel unsur ise, o mekânlara girip çıkan, anılarıyla orayı canlı tutan insan yaşantılarıdır. İster bir konak, ister bir meydan, heykel ya da bina olsun her yapı, kuşaktan kuşağa aktarılan anılarla, öykülerle hayat bulur, anlam kazanır. İyi bilinir ki; anıları temsil eden eski yapılardan yoksun bir kent, tekdüze, kültürel ve tarihsel kimliği silik, sıradan bir yerleşim alanıdır. O kent, bir anlamda özürlü bir kenttir! Sizinle diyaloğa giremez, size bir şey anımsatamaz, dile getiremez ve size dokunamaz! Oysaki kentler insanlar yaşadıkça varolur, kimlikleri tarihsel yapılarla, binalarla belirginleşir. Böylelikle de o toplumun kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturur.(1)
Geçmişe çok kısa bir göz atmak gerekirse; pek çok gelişim gösteren ve başta 'Jansen Planı' olmak üzere birçok plan, proje ve düzenlemeye konu olan başkentin kent dokusu bazı talihsiz gelişmelere de sahne olmuştur. Örneğin 1960'ların ortalarından itibaren eğitim ve sağlık sektörü ağırlıklı bir dönüşümü gerçekleştirmeye yönelik olarak Hacettepe Üniversitesi ve hastahanesi kurulurken -Kurtuluş ve Kırgız mahallelerinde - tarihi bir kent dokusu içeren yapılar bütünü yıkılmıştır. Ayrıca geniş, modern ve işlevsel bir kimliğe sahip olması planlanırken bu amaca pek ulaşamayan Altındağ Belediye Binası inşaası sırasında da Esenpark kesimi yenilenmişti. Fakat, bu çalışmalar sonrasında kentin bu bölgesinin mimarî kimliği de tamamen değişmiş, aşırı betonlaşma, taşıt trafiğinde yoğunlaşma ve otopark sorunları içinden çıkılması zor bir halde kent gündemine girmiştir.(2)
Karar nereleri kapsıyor ve neler içeriyor?
Söz konusu bölgede kentin özgün ve öncü dinlenme mekânı olan "Gençlik Parkı"nın yenilenme çalışması sonrası yaşanan yakın tarihe dair kimlik yitimlerinin tüten dumanı henüz sönmeden Bakanlar Kurulu'nun aldığı bu yeni kararla Ankara Ulus'un neredeyse tamamı -yaklaşık 150 hektarlık alan- yenileme alanı olarak ilân edilmiştir. Anımsanacaktır, daha önce tüm tepkilere karşın İstanbul Tarihi Yarımada'da da Fatih Belediyesi aynı yetkiyi almış ve Sulukule'de adeta mimarî bir arbede yaşanmıştı. Yarımadanın alt gelir düzeyindeki sakinlerine ait mülklerinin iktidardaki yerel bürokrat ve cemaat ileri gelenlerine satıldığı söylentileri ayyuka çıkmıştı. Fatih Belediyesi'nin Fener-Balat-Ayvansaray bölgesi’ndeki imar operasyonu devam ederken alınan bu yeni karar şimdi de Ankara Ulus bölgesi için benzer kaygıları ister istemez gündeme getirmekte...
2004 yerel seçimleri sonrasında başlayan kentsel dönüşüm furyasına erken dahil olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, koruma altına alınmış olan Ulus tarihi kent merkezinde 2005’ten itibaren rant projeleri geliştirmeye çalışıyordu. 2009 yılında Danıştay, bilim adamlarının eleştiri ve itirazlarına kulak vererek Ulus ile ilgili bu proje çalışmalarını durdurmuştu. Ancak Bakanlar kurulu'nun bu kararı ile süreç yeniden başlamış oldu.
Karara göre; Dışkapı Kavşağı, Opera Köprüsü ve Ankara kalesi arasında kalan alanın tamamı yenileme alanı oldu. Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararının ardından Belediye Meclisi yeni bir karar alarak Ulus’un etaplar halinde düzenleneceğini belirtmişti. Bakanlar kurulu, bu karara uygun olarak Ulus’un etaplar halinde dönüştürülmesine de onay vermiş oldu.
Buna göre Ulus Heykeli’nden başlayıp Çankırı caddesi, Çankırıkapı sokak, Bostancılar sokağı, Ulucak sokak, Bentderesi caddesi, Kevgirli Sokak ve Anafartalar Caddeleri ile sınırlanan bölge birinci etap olarak belirlendi. İkinci etap Anafartalar caddesinin doğusunu, Ankara Kalesi ve eteklerini kapsarken, üçüncü etap Atatürk Bulvarı, Anafartalar caddesi, Talat Paşa caddesi arasında kalan bölge oldu.
Alanda çok sayıda kamu binası bulunuyor
Ulus, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı yerdir. İlk Meclis'iyle "kurtuluş"un, Ankara Palas'ı, Sümerbank, İş Bankası ve Ziraat Bankası Genel Müdürlük eski binaları, Etnoğrafya Müzesi, Opera ve Bale binası, Türk Hava Kurumu Binası, Olgunlaşma Enstitüsü ve daha bir çok tarihsel yapısıyla "kuruluş"un ana rahmi, ana belleği ve sembolüdür. Ulus,1930'lu, 40'lı yılların Çankaya'sı, 50'li, 60'lı yılların Kızılay'ı, sonraları önemini kaybetse de canlı bir kültür ve alışveriş merkezidir. Mutlaka el atılıp aslı, özü korunarak modern şehircilik gerekleri ve estetik açılardan geliştirilmeye de ihtiyaç duymaktadır. Fakat Ulus, yeniden kazanılırken kaybedilmesin!
Bir çok kamu kurumunun binasını bünyesinde barındıran Ulus'ta büyük ölçekli bir arsa yağmasının gerçekleşmesi gündeme gelebilir. Çankırı caddesi'nin sadece doğu kısmını kapsayan yenileme alanı diğer bazı önemli caddelerin her iki yanını da içine almakta.
Belirlenen yenileme alanında dikkat çeken caddeler; Atatürk Bulvarı'nın Ulus Heykeli'nden Gençlik Parkına kadar olan bölümü, Anafartalar caddesi ve Talat Paşa caddesi. Bu caddelerde sağlı sollu tüm yapılar yenileme alanına dahil edilmiş durumdalar. Yüzüncü Yıl Çarşısı'ndan Oda tiyatrosuna kadarlık kısım, İstanbul Ataşehir'e taşınması düşünülen Merkez Bankası, Ziraat Bankası Ankara ve Merkez Şubeleri ve Oda tiyatrosu gibi yapıları barındırıyor.
Talat Paşa Caddesi'nin Atatürk Bulvarından başlayarak İbni Sina Hastanesine kadar uzanan bölümünde ise İbni Sina Hastanesi, Numune Hastanesi ve Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı binaları bulunuyor. Alanın diğer kısımlarında da çok sayıda irili ufaklı eğitim ve sağlık kurumu binaları ve resmi daireler bulunuyor.
Günümüze değin başkentin çeşitli mekânlarındaki düzenlemeler anımsanınca insanın Ulus yeniden kazanılırken kaybedilmesin diyesi geliyor.
5 Mart 2010, Ankara
Kaynakça:
(1) İ.Ersin Kabaoğlu, http://blog.milliyet.com.tr/Mulkiyeliler_Birligi_Binasi_da_mi_Yikilacak_/Blog/?BlogNo=221426
(2) İ.Ersin Kabaoğlu, http://blog.milliyet.com.tr/Yenilenen_Hamamonun_de_Zaman_ve_Ramazan/Blog/?BlogNo=199737