Ulusal onur

YIL: 1922.. Ve İzmir sokaklarında bir at. Kuyruğuna bağlanmış bir Yunan bayrağı, yerleri süpürüyor.. Kurtuluşun coşkusu ile çalkalanan İzmir halkı, sokaklarda.. Atatürk durumu görüyor ve haber yolluyor: '' Bayrağı '' yerde süründürmesinler. Bu bizim adetlerimize yakışmaz.. '' Ve bayrak atın kuyruğundan hemen alınıyor..

Yıl aynı yıl.. Atatürk, Karşıyaka' da, geceyi geçireceği eve gelir. Aynı yılın 9 Eylül sabahı.. Giriş kapısının önünde, yere yolluk gibi serilmiş bir Yunan bayrağı görür. Ağlaşan İzmirli'lerin bir dileği vardır Zira Yunan Kralı ,Türk Bayrağını, aynı bu evde, kapı önünde çiğneyerek geçmiştir içeriye.. Atatürk: ' O kral geçmişte kötülük etmiş. Bir milletin istiklalini temsil eden bayrak, çiğnenmez. Ben, o' nun hatasını tekrar edemem! ' der.. Ve bayrağı kaldırtır ordan.

İşte o zamanki evin resminin de bulunduğu bu panoda, bu konu yazılıdır. Bu pano,tarihi bir mekanı işaret etmektedir. Pano ne yazık ki, ayrıca, bıçaklarla hayasız insanlarca çarpı işaretleriyle doğramış vaziyettedir. Yanında da ne bir bayrak direği, ne de ucunda dalgalanan bir bayrağı vardır. Panoyu, sokak lambaları bile zor aydınlatmaktadır. Bu tabloyu, eski Başkan Şebnem Tabak akıl edip oraya koydurmuştur. Şimdi bu tarihi ev, yerinde yoktur ama, pano' da , evin eski hali resmedilmiştir. Yerinde de Çağlayan isimli bir bina dikilidir. Bu ev, vaktiyle koruma altına alınıp, yıkılmamalıydı. Büyük bir talihsizlik olmuştur.

Ulusal onur' un nasıl korunduğu , korunacağı , dünya milletlerine burada gösterilmiştir... Dünya milletlerine de öğretilmiştir onur' un manası.. Burası , bir 'Anıt' yer olması lazım gelirken , olan şu işe bakınız siz.. Bahçe duvarına dayalı, ışıksız... Camekansız... yanında gönder direği ve bayrağı olmayan ve sokak lambaları ile aydınlatılabilen... Böyle mi olmalıydı? Madem onurlu milletiz. Onurumuza böyle mi sahip çıkacaktık?!

Memleketimin '' Atatürkçü Düşünce Dernekleri '' Sizleri göreve davet ediyorum. Burası, ulusal bir onur' un simgesi haline getirilmeli.. Burası, yedi düvel' e ' Onur ' dersi verilen bir yerdir. Avrupa Birliği; hamsinin boyu posu, kokoreç' in anatomisini paravana yaparaktan , esas ne söylemek istediğini anlamıyor muyuz? Bizi onursuzluğa itme çabalarını görmüyor muyuz? Daha bunu idrak edemedik mi?

En başta bu pano, bıçak darbelerinden arındırılmak üzere yenisi yapılmalı. Camekana konmalıdır. Burası, milli günlerimizde ulusal onur adına bir mabet gibi kutsal hale getirilmelidir. Ve Ata' nın dünyaya verdiği ulusal derse ömür boyu sahip çıktığımıızı göstermeli ve her seferinde de Onur' un ne demek olduğunu , onursuzlara göstermeliyiz..

Ey Atatürkçü Düşünce Dernekleri... Gün bu gündür. Harekete geçilmelidir! Ey şanlı İzmir'in onurla kurtarılmış onurlu konağında oturan sayın Valisi...Tam karşınıza düşen Karşıyaka'da ki bu duruma el koyunuz. Bu talihsiz manzarayı, gözler önünden siliniz, kaybediniz... Onur'la oturduğunuz konağınızdan uzanıp ,onur abidesi bu pano'nun kaderine onur katacak davranışı göstererek onur veriniz.

Bu pano'nun tam karşısındaki İsveç Başbakanı için 15 metre yüksekliğinde bir anıt dikilmiş.Göğe yükselen yan yatmış direk gibi beton yığını...Sinema dönüşü cinayete kurban giden sosyal demokrattır kendisi.Halk arasında bisikleti ile dolaşırdı korumasız. Ama,onun adının bulunduğu panodaki harfler bıçakla kazınmamış. Oraya dev gibi anıt yaptırıyoruz..Öte yandan....

Ey Atatürkçü Dernekleri. .Ulusal onurumuzun onurlaştırılarak tescil edildiği bu yerin mukaddesatını bilelim. ve hakkını verelim. Burayı bir bayrakla onore edelim.Işık seline boğalım.Ulusal günlerimizde bu anıta bakıp kuvvet alalım. İnançlarımızı tazeliyelim .Sonraki nesillere örnek olalım. Onursuz ulusların ne hale gelebileceklerini gözler önüne ,varlığımıza sahip çıkarak gösterelim... Ve de onurlu olmanın faziletiyle gurur duyalım..

RESİMALTLARI : Alof Palme için yaptırılan dev anıt:15 metreleik..Aynı anıtın yandaki dev hali ve Pano'yu okuyan İzmirliler..Ve bu günkü Çağlayan Apartmanı uzak ve yakın planları....