Uluslararası gıda ar-ge proje pazarı

Geçtiğimiz hafta içi İzmir’de bir panele katıldım, birçok şey öğrenmemin yanı sıra sizlere de bu bilgilerin bir kısmını ulaştıracak olmanın mutluluğunu yaşadım. Arkadaşımla katılmış olduğumuz bir yarışma sonucu projelerimizin, orada sergilenmese de IV . Uluslararası gıda Ar-ge  Proje Pazarı 2016 kitabında yer alması bizi mutlu etti. Bu yarışmayı düzenleyen, bizlerin gelişimine katkı sağlayan , mesleğimizde değerli hissettiren Ege İhracatçı Birlikleri’ne sonsuz teşekkürler.

Bu sene dördüncüsü düzenlenen Gıda Ar-ge Proje Pazarında amaç, gıda sektöründe katma değer yaratacak yeni projeleri sanayici ve girişimci ile buluşturmak. Uluslararası düzenlenen bu yarışmada, belirli projeler proje kitabında sergilenmeye hak kazandı, belirli projelerin ise poster sunumu gerçekleşti.  Günün erken saatlerinde başlayan panel inanılmaz akıcıydı bizim için. Birçok değerli ismi dinlemek her zaman karşımıza çıkan bir fırsat olmuyor tabi ki…  Bir kısmından size de bahsetmek için sürekli not aldım, unutmam sizi.

Günün başlangıcını yapan hepinizin güzel kahkahalarıyla yakından tanıdığı biriydi. Saba Tümer… Sesinin ve gülüşünün günümüzün güzel geçmesine faydası olduğunu düşünüyorum. Sabah erken saatte panele onun pozitif enerjisiyle başlamak bizi kendimize getirdi.  Ardından açılış konuşmaları başladı, birçok özel ismin düşüncelerini dinlemek bizi mutlu etti. Merakla gıda sektöründen insanların düşüncelerini de dinlemek isterken sıra sıra hepsi çıktı ve bir baktık ki gün bitmiş bile… Hepsini anlatmak mümkün olmayacağı için birkaç cümleyle bazı düşüncelerden bahsetmek istiyorum. Öncelikle gastronomiyle ilgilenen arkadaşlar için Murat Bozok’un samimi konuşması dinlemeye değerdi. Konuşmalarından anladığım, başarının titizlikle çalışmayla bir ilgisi olduğuydu. Ardından Ambalaj sektörünün önde gelenlerinden Oktay Duran’ın  konuşması da oldukça etkileyiciydi. Ambalajdan size sürekli bahsederim, olmazsa olmaz. Oktay Bey , ambalajsız ihracatın mümkün olmadığından ve bu sebepten  ambalajın ne kadar önemli olduğundan ve bunun yanında ambalaj atıklarının bir çöp değil, birçok sektörde hammadde olarak kullanılabileceğinden bahsetti. Bu çok doğru ve anlamlı bir cümle bence de. Ve bazı ambalaj türlerinden bahsedildi, mesela görme engelli vatandaşlarımız için özel ambalajlar üretiliyor veya kendi kendini ısıtan ambalajlar mevcut.  Sıra geldi Ayhan Sicimoğlu’na. Sanırım bizi en çok sen güldürdün Ayhan Bey. Bizlere eşsiz bilgiler veren, işini çok seven insanlardan biri. Farklı kültürlerin yemeklerinden, yaşadığı deneyimlerden bahsetti, aklımda kalan örneği ise ülkemizdeki üzüme olan ilgisiydi. Şimdi ise hepimizin yakından tanıdığı bir ismi dinlemeye gelmişti sıra. Baydöner’in kurucusu Feridun Tuncer. İşlerinde bu kadar başarılı olmalarının sırrını her işi titizlikle yapmaları olarak açıkladı Feridun Bey.

Bu konuşmalar arasında atladığım , sizlere anlatamadığım o kadar başarılı insan var ki… Yurt içi ve yurt dışından akademisyenler ve kurucular… Keşke hepsini anlatabilseydim. Günün sonunda tüm bu konuşmaların dışında beni mutlu eden bir şey daha oldu. Konuşmacılardan ortak bir cümle duydum. “ Artık tüketici bilinçli, rafın önünde kısa süre durmuyor ve hemen alıp çıkmıyor. Okuyor, inceliyor, karar veriyor. Bilinç oluştu. “  Bu cümle beni sevindirdi. Çünkü benim amacım bu değil miydi sizin için?

Ne mutlu biz gıda mühendislerine, benim gibi düşünen meslektaşlarıma…

Sağlıkla kalın!

Not : “ Düşünmenin, yenilikler yaratmanın sonu yok. “

Gıda Mühendisi- Nermin Özge Bilge