Üniversite giriş sınavı yaklaşırken.

Yakında üniversite sınavları yapılacak. Binlerce öğrenci birbiri ile yarışıp bir yerlere girebilmeye çalışacak. Kimileri ise bir yerlere değil istediği yere girebilmeye uğraşacak. Zor sınav çünkü binlerce insan ile yarışmaktasınız

Ben bu zor sınava girecek adaylara şimdiden başarılar dilemek isterim. Bir de ilgilenenler için moleküler biyoloji, genetik, biyokimya üzerine biraz tavsiye de bulunmak istiyorum.

Daha çok üniversite sonrası yani yüksek lisans ve doktora düzeyindeki eğitim üzerine bir blog yazmıştım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=58405).
Bu blogu okuyunca onu da okumanızı tavsiye ederim. Somut gerçeklerle ve tecrübeyle yazılmış bir blogtur.

Şimdi ise lise sonrasında moleküler biyolojiyi seçmek isteyenler için bir kaç tavsiyem olacak. Öncelikle bu bölümü seçmek isteyenlerin gerçekten araştırmaya meraklı ve soru sorabilen nitelikte insanlar olması gerekiyor. Bu böyle pek bir yuvarlak bir laf gibi görünüyor. Ama aynen böyle...okumak çok okumak gerekiyor. Hele şu son zamanlarda biriken bilgiyi düşünürseniz, hakikaten okumaya araştırmaya meraklı olmalısınız. Sabırlı da olmak lazım.

Bu bölümü gerçekten okumak istiyorsanız yazın derim. Hani üniversite mezunu olalım da ne olursa olsun diye okunacak bir bölüm değil. O kadar çalışma sonunda o diplomayı kullanmayacaksanız. Bari gidin bu kadar çok çalışma saatini ve özveriyi gerçekten istediğiniz bir yerde kullanın. Yoksa bana kalırsa son derece büyük bir zaman kaybı olacaktır.

Mezuniyet sonrası hemen özel sektörde ilaç sanayiinde çalışabilirsiniz. Ya da bir takım özel laboratuvarlarda...Ama zaten bu kadar az mezun çıkarken...kendinize biraz daha yüksek hedefler koyun derim. Mesela MBA masteri yapmak bile çok iyi bir fikir olabilir. Çok geniş düşünün. Elinizdeki diplomayı ne ile daha da zenginleştirebilirsiniz diye düşünmenizi tavsiye ederim.

Bilim adamı olma yolunu seçebilirsiniz ve ileriki yıllarda endüstriye de geçebilirsiniz. Bilim adamı oldum artık ille akademi de kalacağım diye bir şart yok. Aklınıza müthiş bir fikir gelecektir belki ve kendi şirketinizi kurmak isteyeceksiniz. Param yok nasıl kurayım demeyin...eğer fikriniz cazipse buna yatırım yapacak insanları bulursunuz.

Konuyla direk ilgili değil ama cesaretiniz olsun diye yazmak isterim. Google’un kurucularını düşünün iki doktora öğrencisi fikirlerine yatırım yapacak insanları bulmak zorundaydılar ve buldular da sonrasını hep birlikte izliyoruz. Orası Amerika denebilir ama benim amacım cesaret vermek için yazmak, cesaretinizi kırmak için değil.

Moleküler biyoloji ve genetik okumak istiyorsanız...seçerken iyi düşünün.

Ve bu bölümü okurken yaz zamanında imkanlarınız dahilinde yurt dışı ile ya da kendi okulunuzdaki hocalarınız ile hep bağlantıda kalın ve yazları mutlaka bir yerler de staj yapın.

“Yaz zamanı dinlenirim ben 3 ay yatarım....valla hiç çalışamam bu sıcakta” demeyin her yıl en az bir aynınızı staja ayırın. Bu staj mezuniyet sonrası iş bağlantıları kurmanız için de son derece yararlı olacaktır. Düşünsenize daha mezun olmadan alanınızdaki ilgili insanları bileceksiniz. Ve onlar size iş bulmada da, master, doktora yapma konusunda da yardımcı olacaklardır. Hepsinden önemlisi merakınız olduğu alanda staj yapınca gerçekte neye benzediğini görecek ve daha sağlıklı kararlar alacaksınız. Mezuniyet sonrasında keşfedip hayal kırıklığı yaşamaktansa bunu deneyin derim. (Bu staj işi de öyle göstermelik olmamalı hani imza atıyorsunuz sadece, hani çalışmış gibi yaparak...”bizim tanıdık Akif Amca var, o ayarladı ooooh işe gelmeden staj yapıyorum” şeklinde değil. Böyle kertenkelelik durumları kastetmiyorum.)

Yoksa umursamaz yazları boş geçirirseniz, mezuniyetin ardından öyle bir tutuşacaksınız ki ne sıcak kalacak, ne de soğuk.

Eğer yabancı diliniz yeterli değilse 4 senelik üniversite yılları içinde mutlaka bu işi bitirmeye yani yabancı dil probleminizi ortadan kaldırmaya da gayret gösterin.

Artık internet var ve her yere ulaşabiliyoruz. Sizin yerinizde olsam üniversite yılları boyunca alanımda ne gibi gelişmeler oluyor diye ilgili web sitelerine hep bir göz atmayı düşünürüm.

Sonuç olarak bölüm güzel ama epey fedakarlık ve sabır gerektiriyor.

Bu arada sınava girecek öğrenci arkadaşlarımızdan sorusu olanlar varsa lütfen sorsun...elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım.

Herkese bol şanslar ve başarılar dilerim şimdiden.