Ünlü hikayecimiz Tarık Dursun K, "ölmemek için, yazıya hiç ara vermiyorum" dedi...

         Karşıyaka Türkbirliği İlkokulunda, özene bezene hazırlanmış imza gününde minik öğrenciler,  bu özel imza günde   Tarık amcaları ile buluştular. Göz göze geldiler,  kendisine dokundular,  sohbet ettiler, kitaplarını imzalattılar, bir türlü yanından ayrılmamak istemediler

         İzmir’li ünlü hikayecimiz Tarık Dursun K, kendisini bekleyen minik öğrencilerin kitaplarını imzaladı. Sualler sordu. Kendisine dokundu, yarenlik etti.

         Okul Müdürü Affan Arif  Erol’un açış konuşmasında da belirttiği gibi, ünlü yazar Tarık Dursun K, kalplerini fethetti ve  öğretmenden öğrencilere kadar hepsini kucakladı, çok müstesna bir gün yaşandı. Okullarına teşrifinden,duyulan memnuniyet yüksekti. Yazarımız, kendisine hayran öğretmen ve  öğrencileri kucaklamasını bildi

         Okulun enteresan bir tarihi var. Okul 1902 yılında 101 adet altın karşılığı yaptırıldı. Cumhuriyet döneminde de , K.Yakanın tek başına öğretim yapan okuluydu.

         “Ölmemek için, yazıya ara vermiyorum hiç”diye espri yapan hikayecimiz, çocuk kitaplarının yanı sıra yeni bitirdiği 2 ciltlik, her biri 630 sayfa olan “Bir gün bir ıssız adaya düşerseniz” de topladığı Heredot’tan, Malaperte’ye, Gılgamış  Destanından İliada, Gazap üzümlerinde son bulan evrensel edebiyatın en seçkin yazarlarını  da, bu kitapta buluşturdu.

         İmza günü, bir “yazarlık” dersi mahiyetindeydi aynı zamanda. Nitekim sordular büyük ustaya, 1”nasıl yazar oldunuz” diye.

  OKUL MÜDÜRÜNÜN, EDEBİYAT GÜNLERİNE AÇIK VE AYDINLIK BİR KİŞİLİİ VAR. RESİMDE, "TÜRKBİRLİĞİ OKUL MÜDÜRÜ " AFFAN ARİF EROL GÖRÜLÜYOR     

         Tarık Dursun K, şöyle cevaplandırdı soruları “ Tartışmasız her yazarın bir çıraklık dönemi olmuştur. Benim de oldu. Üstelik uzun da sürdü. Çünkü yazarlık alanında, birden bire usta olunamıyor. Ve yine birdenbire kendinize özgü, kendi kişiliğinizin damgasını taşıyan ürünlerin sahibi olamıyorsunuz. Kolay değil çünkü” dedi.

         Hoş bir gündü. Kendisiyle resim çektirdiler bul bol. Sohbet ettiler. Akla gelmeyen sorular sordular kendilerince. Dokundular, elini öptüler, alkışlarla uğurladılar. “ Yine bekleriz”  dediler

         K.Yaka’daki bu okulumuz, başındaki müdürü ile, kadrosu ile bir eğitim çizgisini yakalamış, edebiyata yatkın ve sevecen bir kadroya vakıf. Kutlarız onları da.