"Dar sokaklardan geçerek kasabanın güneyinde bulunan sahile indi"
"Herkes o vakitlerde tatlı uykusundan uyanmamışken yani daha gün bile ağarmamışken gelmişti"
"Her yıl bu vakitlerde sevdiği kadının ona ilk merhaba dediği anı hissetmek için buraya gelir ve onu anmış olurdu"
"Suda ıslanmış saçlarıyla çıkmıştı karşısına ve yardım istemişti ondan.Günden güne artırmışlardı sohbetlerini ve aşık olmuştu birbirlerine.Kano ile gezinti yaptıkları anlar, kasaba çarşısından aldığı içinde mektup ve deniz kabuğu olan cam şişe, ona yazdığı şiir hep aklındaydı"
"Ama kızın hisleri saman alevi gibi olduğundan vazgeçmişti kolayca"
"Ama adam ne kızı ne de kendisine merhaba diyen o tatlı ânı hiç unutamamıştı"