Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '11

 
Kategori
Deneme
 

Üsküdar anıları

Üsküdar anıları
 

İnsan yaşadığı yeri merak ediyor.


İnsan yaşadığı yeri merak ediyor, tarihini öğrenmek, eski halinin fotoğraflarını görmek istiyor. 

Sizi bilmem de, ben çok merak ediyorum mesela. Sadece yaşadığım yer olsa iyi, gezip beğendiğim şehirlerin de eski halini, tarihini, kültürünü merak ederim. İlginçtir, bu konudaki araştırmalarımı buralara gitmeden önce değil de döndükten sonra yaparım nedense. Bu daha çok hoşuma gidiyor. Genelde insanlar bir yere gideceği zaman öğrenmek isterler gerekli bilgileri, bende tersi oluyor. Hiç bilmeden gideyim, sürpriz olsun her şey, önce kendi gözümle tanıyayım, sonra başkalarının gözünden bakayım. 

Bodoslama dalayım yani; hayatı da böyle yaşıyorum ben, başka ne beklenir ki? 

Yaşadığı yere bu kadar meraklı olan insanın, çeşitli dökümanlara sahip olması da kaçınılmaz elbette. Eh, benim de kitaplığımda hatırı sayılır sayıda İSTANBUL ve hatta ÜSKÜDAR!la ilgili dergi, kitap, broşür ve ansiklopedi var. Cd rafımda da filmler ve müzikler var. Arada çıkarır, okur, seyreder, dinlerim. Garip bir huzur verir bana, içimi ferahlıkla, coşkuyla doldurur. 

Bu akşam da elime, doğma büyüme Üsküdarlı ve hâlâ Üsküdar'da oturan Besim Çeçener'in ÜSKÜDAR ANILARI adlı kitabını aldım. Alt başlık, 'Eski Üsküdar Yaşantısından Kesitler'. 

 

Besim Çeçener yüksek mimar olarak 1964-1965 yıllarında Üsküdar İmar Planı'nı yapmakla görevlendirilmiş, Ama hazırladığı taslak, 'çok korumacı' olduğu gerekçesiyle uygulamaya konmamış. Ne kadar ilginç! Gelişmiş ülkelerde korumacılığı ön planda tutarlarken bizde aksini yapıyorlar. Besim bey de o tarihten sonra yaşamını kültür ve doğa varlıklarını korumaya adamış. 

Tamamen siyah beyaz fotoğraflarla süslediği bu kitapta Üsküdar'ın merkez mahallelerini tarihi, mimari ve toplumsal yapısıyla çok geniş kapsamlı anlatmış. Bu arada tabi, Üsküdar'ın ünlüleri, Üsküdar'ın delileri, Kabadayılık ve kabadayılar, Kızkulesi gibi bölümlere de yer vermiş. 

Tüm fotoğraflar, Üsküdar İmar Planı'nı yapmakla görevlendirdiği sırada kendisinin çektiği siyah beyaz fotoğraflar. 1964 tarihini taşıyorlar. 

Bir buçuk sene önce ilk aldığımda, aç bir kurt gibi saldırmıştım kitaba. Çünkü o sıralarda, çok sevdiğim, olmazsa olmazım olan 'kitap okuma' eylemine ara vermiştim uzun bir süredir. Bu kitap beni sarıp sarmaladı, özüme döndürdü, kaybettğim 'ben'i bulmuş gibi oldum. 

Kâh çocukluğuma, kâh genç kızlığıma gittim geldim. Annemin yıllarca çalıştığı, benim ve kardeşlerimin de yuvasına gittiğimiz, artık esamesi kalmayan TEKEL (namı diğer REJİ) binası karşımda duruyordu tüm heybetiyle, hiç yıkılmayacakmış gibi. 

İşte, Salacak'ta set üstündeki çay bahçesi. Tahta sandalelerde oturmuş, çayını kahvesini yudumlayıp muhabbet eden kaygısız görünümlü müşterileri. 

Salacak plajı ve kayıkhaneler. Neyse ki ben plaj zamanına yetiştim, kayıklarla da gezdim, şanslıym. 

Tek tek sokaklar, hepsi ahşap ve cumbalı müstakil evler. Sokaklarda tek tük Amerikan arabaları, trafik denen şeyden eser yok. 

Bu kitabı aslında biraz da, bu trafik ve gürültü yüzünden aldım elime bu akşam. Akşam üzeri oğlumla sokakta yürürken klakson seslerinden birbirimizin ne dediğini anlayamadık bir türlü. Canım sıkıldı buna. 

Ben de çareyi, şööyle bir geçmişe uzanmakta buldum işte. 

 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara