- Kategori
- Deneme
Utanıyorum

Bazı zamanlar vardır. Ne yapsan mutsuzluk kaplar tüm benliğini. Karmaşık düşünceler, cevapsız duran sorular, çözümsüz görünen yürek sancısı. Ne yapsan kurtulamazsın. Gitmek ile kalmak arasında sıkışıp kalırsın. Çünkü ne gitmek ne de kalmak çaredir aslında. Kavanozda bir kelebek misali. Çırpınıp durursun da çıkamazsın. Bir ah çekersin, bir of. Ne ahlar çare olur yine ne de oflar.
Başını alıp gitmek istersin uzaklara. Gittin diyelim. Aklındakileri ve yüreğindekileri nerede bıraktın? Bırakabildin mi? HAYIR.. Eeee, nereye gidiyorsun o zaman. Yazmakta bulursun çareyi. Yüreğinde, dilinde, gözünde birikenleri dökmek için. Kimselere anlatmak istemezsin. Kimse senin ne yaşadığını ne hissettiğini bilemez ki. Söylemesi hep kolaydır. Sen ne biliyorsun ki benim içimdeki fırtınayı. Ya ben, ben ne biliyorum ki senin içindeki fırtınayı. O nedenle gel yaz sen, yazabilirsen eğer. Herşeyi karmakarışık etmeden. O da zor ya. Binbir düşünce, konusu tek. Tek konu sarpasarmış binbir düşünce ile yüreğini ve benliğini. Al koy önüne yüreğini, bak ne istiyor. İsteği belli, ama... ama...Çıkılmıyor içinden. Şimdi de al düşüncelerini koy önüne, bak neler söylüyor. Güzel de yapabiliyor musun söylediklerini?. Yine çıkılmıyor içinden. Yazmak da çare olmuyor şimdi. Peki ne yapalım? Ne yapalım? Boş verelim mi dersin. İşe yarar mı boş vermek. Akan suya, esen rüzgara, doğan güneşe, gece parlayan aya mı bıraksak. Hayata bıraksak. Hayat'ı HAYAT'a bırakıp devam mı etsek yolumuza. Daha mutlu olurmuyuz, daha huzurlu. Bilmiyorum. Bilmek istermiydim? Belki evet, belki de hayır. Al bir karışıklık daha. Yüreğimde ve aklımda bunları döndürüp durmakla yorgun düşüyorum. Çok yorgunum. Mutluluğu oynamakla çok yorgunum.
Fazla mı abartıyorum acaba. Hayat ne ki sonuçta, anlık bir buluşma. Biz anlık bir buluşmadan ibaretiz. Ve dünyada binbir acı yaşanırken, binbir dert varken ben acımdan ve derdimden utanıyorum. Utanıyorum.