Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ütopya-1

Ütopya-1
 

Dün gece yarılarına kadar sabırla Caner Taslaman ve Ebubekir Sifil arasında yaşanan ve zamanla artan, karşılıklı hakaretlere dönüşen İslam’da hadis ve sahih hadis kavramları hakkında programa takıldım.

Öncelikle birinde profesör ve Boğaziçi Üniversitesi, diğerinde yardımcı doçent ve Yalova Üniversitesi ibarelerini gördüm. İki akademisyenin ciddi ciddi birbirine hakaret etmeleri, birbirlerinin sürekli sözünü kesmeleri, gerginleşen ortam, kısacası bir tartışma adına yaşanabilecek neredeyse her şeyin yaşandığı programda akademisyeni böyle olan ülkenin cahili ne yapsın dedirten ve insanı hakikaten geren yapısı itibariyle programın pek de şık olmadığını görerek üzüldüğümü söylemeliyim.

Şu anda bu yazıları yazmama vesile olan Yaradan şüphesiz ki her şeyi görüyor biliyor ve duyuyor.

Ancak ne yaparsak yapalım özellikle son yüz yılda üretim ve tüketim araçlarını, ekonomiyi eline tutan sistemlerin dünyayı kontrol ettiği şu acımasız zaman diliminde eğer kendi arasında neredeyse kavga edecek hale gelecek durumda olan iki akademisyene bakarak uzun yıllar ciddi sorunlar yaşayacağımızı söyleyebilirim. Bunu görmek için çok da fazla bilgi sahibi olmaya gerek yok diye düşünüyorum.

Sermaye ve bilgi bir kartopu gibidir. Yukarıdan aşağı yuvarlanmadıkça kartopunun eriyip toprağa karışacağı kesindir. Kartopunun çığa dönüşmesi için öncelikle iklimin kar mevsimi için uygun olması gerekir. O da yetmez, kartopu yüksek bir yerde oluşturulmuş olmalıdır. O da yetmez, kartopuna ilk hareket verilmesi gerekir. O da yetmez, kartopunun geçeceği, yuvarlanacağı yerlerde kar birikintisinin olması da gereklidir.  Kısacası birçok etken bir araya gelince bu durum gerçekleşebilir.

Batı sistemleri uzun yıllar boyunca, afyon ticaretinden, sömürgecilik, köle ticaretine, birçok yasal ve ahlaki olmayan, insanlık dışı ve insanı bağımlı yapmak için ne kadar kötülük varsa bunun ticaretini gerek silah zoruyla, gerekse ikna yoluyla becerebilmiş son medeniyettir. İnsanlar modern köle olmakla birlikte, Afrika’da susuzluktan ve açlıktan ölen insanlara bakıp hallerine şükreder vaziyette iken, alışanlıklarının gereğini yaşamak için dahi emekleri, kazançları yeterli gelmezken sorgulamazlar. Hem zamanları yoktur, hem de düşünmek ve doğru düşünebilmek ideolojik bakan insanların kesinlikle yapabilecekleri şeyler değildir. Günümüz ideolojisi de malum tüketimdir, sahip olabilmedir, maddedir.

Batının aksine bizler ve bizim gibiler, diğer din ve ideolojiler gibi materyalist felsefeler beslemediğimizden neredeyse çağın gereği olarak kullanılması gereken tüm üretim araçlarını ve güce dair ne varsa karşı tarafa kaptırmış vaziyetteyiz. Batı en güçlü olduğu silahı pek tabi üretim ve üretim güçlerini elinde tutmanın yanı sıra insanın içini gıcıklayan, azdıran, galeyana getiren, nefsani duygularının tatminini sağlayan tüm mekanizmalarla tüm insanlığa tam gün, yirmi dört saat kesintisiz gerekli propagandayı yapmakta ideolojisinin gücünü hemen her an daha da pekiştirmekteyken, korkarım buna karşı dinlerin, hele de İslam’ın şu anda yapabileceği bir şey yoktur.

Thomas More’un Ütopyasındaki gibi kendi adına savaşacak askerlerini, üç beş maddi çıkar karşılığında satın alabilen batı medeniyeti, din adamı, bilim adamı, fikir adamı, modacı, dansöz, bürokrat, asker ve siyasetçi kısacası her şeyi alabilme gücüne ve imkânına sahiptir. Gerçekte satın alma işlemleri için çoğu zaman doğrudan maddi bir bedel ödemeksizin yapan bu medeniyet kendi kendini imha etmeden diğer güçlerin onu ele geçirmesi zor görünüyor.

Acaba ne yapmalı?

Yapılacak şey her ne olursa olsun geçmiş yıllara göre çok daha zor, çok daha imkânsızdır. Her ne kadar insanlar bazı fikirleri varmışçasına uzun yıllar propaganda yapsalar da daha sonra foyaları ortaya çıkıyor.  Daha doğrusu onlar artık “evet biz buyuz” demeleri gerekiyor. Ancak “biz buyuz, araçlarımız ve komutanımız ve de emir aldığımız kişi de budur” dedikleri zaman anlayan algılayan, algılayabilen toplumların gelecekte var olabileceklerini düşünmeleri de “ütopya” olacak

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..