Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Mayıs '09

 
Kategori
Sinema
 

Uyandırılan insanlık ve Leonard Lowe

Uyandırılan insanlık ve Leonard Lowe
 

siz bir nesne değil, bir insan uyandırdınız


Öyle çok övülecek muhteşem bir film değildi. İnsanı saatlerce düşündürecek, duygulandıracak bir özelliği de yoktu ama bir sahne vardı ki tüm filme değerdi.

Robert Deniro ve Robin Williams’ın başrollerini paylaştıkları “Awakings” adlı filmde Leonard Lowe(Robert Deniro), toplanan doktor heyetine çok içten ve sitem dolu bir şeyler söylüyordu. Çaresiz hastalığından, Parkinson hastaları için üretilmiş özel bir ilaçla uyandırılan Lowe ve onun gibi hastalara dışarı çıkmaları için izin verilmiyor ve o yenilmiş hayatlarıyla hastanenin koridorlarında, ıssız odalarında yaşamaları dayatılıyordu. Leonard Lowe, bu duruma isyan ediyor ve o unutulmaz, büyüleyici cümleyi dile getiriyordu:

“siz bir nesne değil bir insan uyandırdınız”

Dışarıda ıslak bir hava var. Yağmur damlalarının pencerelerin camlarına hızla çarpan asi sesine, mart kedilerinin şehvetli ve haz dolu çığlıkları karışıyor. Islanmış pencereye yanaşıp boş sokaklara ve gözyaşlarını terk edilmiş bir kadın gibi boşaltan o masum gökyüzüne bakıyorum. Buğulanmış cama:

“siz bir nesne değil bir insan uyandırdınız” yazıyorum. Lenard Lowe’un o içten ve sitem dolu cümlesini izliyorum kenardan. O hasta ve çaresiz yüzün titremelerini, çırpınışlarını seyrediyorum. Gücü ve kudreti elinde tutanların, nasıl olur da bu kadar acımasız ve aldırmaz olduğunu düşünüyorum. Muktedirlerin, ellerindeki güçle insanlara nesne gibi davranmalarını kabullenemiyorum. Pencerenin buğusuna yazdığım yazıyı ellerim nemlenerek siliyorum.

Leonard Lowe da tıpkı her insanın yaptıklarını, parka gitmeyi, otobüse binip şehrin ücra köşelerinde gezmeyi, boş sokaklarda ve kalabalık caddelerde yürümeyi, daha önce görmediği birine ansızın aşık olmayı, tanımadığı insanlarla bir banka oturup sohbet etmek gibi sıradan ve basit denilebilecek özgürlükler istiyordu. Normal insanlar için sıradan ve basit sayılacak davranışlar, Lowe için sıra dışı ve zordu. o zavallı hastaları tedavi eden doktorlar, bir şeyi ısrarla unutuyorlardı: Lowe’un insan olduğunu ve bu insanın çeşitli ihtiyaçları olduğunu bir türlü anlayamıyorlardı. Kaybeden Lowe oluyordu. Lowe’un yüzündeki 30 yıllık acı, hüzünlü bir şarkının ezberlenen nakaratı gibi tekrarlanıyordu. O, yenilmek için yaratılan mağlup insanlardandı.

Tarih, kahraman olarak anılan ama insanlara hep bir nesneymiş gibi davranan Krallarla, padişahlarla, feodallerle, derebeyleriyle, generallerle, dolu. Bize hep kahramanlıklarından ve vatanseverliklerinden bahsedilen bu insanlar, tüm güçlerini insanlara bir nesneymiş gibi davranmalarından ediniyorlardı. Ama bu kudretliler, bir şeyi hep unutuyorlardı…

 
Toplam blog
: 4
: 664
Kayıt tarihi
: 22.04.09
 
 

Almanca işletme okuyorum. istanbul' da yaşıyorum. Tiyatro, yüzme, gezme ilgi alanlarıma girer. Payla..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara