Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Uyu yavrum uyu uyutayım seni.

Uyu yavrum uyu uyutayım seni.
 

http://mizah.milliyet.com.tr/%5Cfotobuyuk%5C52007%5C291514ninni.jpg


Evet uyu yavrum uyu uyutayım seni…..

Ne güzel anlatıyor güzelim ülkem insanını.
-Güzel laleler ile süslü park bahçeleriyle,
-Her gün sökülüp yapılan kaldırımlarla,

-Davos’ta yapılan kahramanlıkla,

-Torba torba yapılan kömür dağıtmalarıyla,

-Susuz evlere yapılan çamaşır makinesi dağıtımıyla,

-Meydanlarda sözde demokrasi seçim vaatleriyle,

-Yolsuzlukların üzerine gidiyoruz palavralarıyla,

-Kadınlarımızı düşünüp onları refaha kavuşturmacağızla,

-.

-.

-.

-.

Ve benzeri temelsiz sözler ile

Ne güzel uyutuluyoruz değil mi?

Bal gibi de yediğimiz için de bunları, devam ediyorlar bize ninni söylemeye.

Bu günlerin temelleri 80’lerden önce atılmaya başlandı. O dönemin hükümetleri hazırladı bu günlerimizi. O dönemlerin hükümetleri altın tepside sundular bu günleri şimdiki hükümete.

Susturulduk, baskılar gördük, tehditleri dile getirdik ama yetmedi. Yetmediği için de, bu gün magazin izler gibi izliyoruz olanları. Hayatımız magazin oldu çünkü.

Suskun kitleler olduk. Düşünmeden önümüze konulan yemeği yedik zevkle. Değirmenin suyu nerden geliyordu, sormadık.

Eee bizler işimizi bilir, gemilerimizi yürektenlerdik. Ama bu gün gemileri yürütenler maalesef bizler değiliz. Bizler sadece uzaktan seyirci olduk her şeye. Bizim yerimize düşündüler, yaşama geçirdiler daha ne isteyelim.,

Kızlarımızı cehaletten ve törelerden korumak için mücadele veren kişileri ve sivil toplum kuruluşlarını darbeci ve onlara yataklık ile suçlar hale geldik.

Ama haklılar çünkü eğitilmiş bir toplum hele de kadınlar her zaman için tehdit unsurudur. Değirmenin suyunu ve nereye gidiyoruz diye soracaklar.

Gerçekten çok büyük bir tehdit ile karşı karşıyalar. Kişiler düşünmeye başlarsa bundan büyük tehdit olur mu?

Neden tehdit olmayalım ki?

Sekiz (8) yaşındaki kızların, elli (50) yaşındaki bir adam ile evlendirilmesine karşı çıkıyoruz.

Kadın haklarını istiyor onları savunuyoruz. Kadının mal olmadığını dile getiriyoruz.

Kızlarımızın eğitimde, çalışmada, evlilikte kendi tercihlerini yapmasını savunuyoruz.

Tek eşliliği savunuyoruz. Nasıl 4 kadın alabilirler.

Giyim kuşam özgürlüğünü savunuyoruz. Açık giyinenlerin her türlü saldırıyı hak etmediğini savunuyoruz.

Kendi uçkuruna sahip olamayanları bunu baskı ile kapatmasını anlamıyoruz, savunmuyoruz.

Okullarda çağdaş, bilime dayanan eğitim istiyoruz.

Din ve devlet işlerinin ayrıldığı laikliği savunuyoruz.

Bunları savunursak tabiî ki tehdit unsuru oluruz. Bu durumda, darbecilerin yargılandığı aba altından sopanın gösterildiği bir davanın içine yerleştiriliriz. Darbe ile laikçilik ayni kefede öğütülmeye çalışılıyor.

Suskun, tepkisiz toplum böyle adım adım oluşturuluyor. Bu bir sivil darbe ve baskıcı rejim değildir de nedir?

Kapınız çalındığında her şey için çok geç olmuş olabilir….

 
Toplam blog
: 96
: 2224
Kayıt tarihi
: 13.06.06
 
 

Hayata güleryüzle bakmaktır felsefem ama polyannacı değil. 1961 Sivas doğumluyum, evliyim 2 kızım..