Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Uyuyan ruhlar

Uyuyan ruhlar
 

Herkesin bir şeyler söylediği, her şeyin bir birine girdiği ve kimin ne dediğinin daha anlaşılamadan unutulduğu bir vakitler süreci yaşıyoruz.
Gün den güne, hafta dan haftaya, ay dan ay'a değişen gündemin içerisin de konuşulanlar, söylenenler ve ardından verilen cevaplar gök yüzün de uçup gidiyor.
Yönetip-yönlendirenler ulu orta küfürler ediyor, ulu-orta bir-birlerine bağırıp çağırıyor, bir birleri hakkın da belgeler açıklıyorlar.
Ve birileri, Almanya hırsızlarını, çocuk suistimalcilerini;
başka birileri ise, yaptıklarının "yasalara uygunluğu" mahkemelik olan "Ergenekoncuları";
ve yine birileri, "kendi halklarından daha çok ABD ve AB dayanarak "özgürlükler peşin de" olduğunu savunabiliyor...
Özür dilemesi gerekenler, suçunu kabullenip bedel ödemesi gerekenler, başka bir gündem yaratıp kendilerini yaptıkları yanlış işlerin ceremesini ödemekten kurtarabiliyorlar.

"Ölen ölür....de, kalan sağlar, o ölenlerini çabuk unutuyor..."

Ve sizler; bütün bunları seyreden, yanlış işler oluyor diyenler, bu mide bulantısı yaratan halleri görebilenler; gördüklerinizin ve tanıklıklarınızın ruhunuza yüklediği ağırlıktan kurtulmak için ne yapmaktasınız?

Yatağınız da uykuya başlamadan önce Tanrı'ya dua edip lanetler mi okuyorsunuz (?);
veya, kendinize bir bardak içki koyup, ardından o kahırla 2.'yi, 3.'yü, 4.'yü ... mü içmektesiniz (?);
ya da, kendinize yeni bir sevgili bulup, kendinizi ona kabul ettirme uğraşına dalarak, güzelleşmeye, daha yakışıklı olabilmeye mi çabalamaktasınız(?);
belkide, çocuklarınız vardır, sevdiğiniz bir eşiniz vardır, belki de sağlık sorunları bulunan birileriniz vardır ve sizler de onların halleri ile uğraşmaktasınız(?);

Çok daha önemli başka uğraşlarınız da olabilir;
işsiz olabilirsiniz, hastalığınız-dertleriniz olabilir, evsiz olabilirsiniz,
sokakta yaşıyor olabilirsiniz, madde bağımlısı olup ta bulamıyor olabilirsiniz,
genç iseniz sizi "bir işe yaramaz" görenlerle uğraşıyorsunuzdur belki,
hele bir de öğrenciyseniz harç parası, harçlık parası bulabilmenin yollarını arıyor olabilirsiniz,
kadın iseniz çocuklarınız için çırpınıyorsunuzdur, (işte bu güzel bir uğraş ve bir o kadar da zor-eziyetli, hele bir de asker çocuğunuz varsa),
bir köylü iseniz "bu kadar didinmenin karşılığı bu kadar mı(?) olmalıydı" diyerek gelecek seneyi düşünüyor da olabilirsiniz..!

Hiç bir uğraşınız da olmayabilir;
emekli olmuş, elindeki gelirine "şükreden" ve kahvehaneler de saatlerce oyunlar oynayıp "zamanı katleden biri de olabilirsiniz",
ya da üç kuruşluk aklı olanlara "memleket meselelerini anlatmaya çabalıyorsunuzdur",
belki de bir siyasi parti içerisin de yer edinmek için "emret komutanım" oynamaktasınız,
ve yine bir siyasi partinin ya da kitle örgütünün için de "Vatan-Millet-Sakarya" diye bağırıyor da olabilirsiniz,
kadın-erkek farketmez, insanları çekiştirerek (dedi-kodu ile) günlerinizi geçiriyor da olabilirsiniz...

Ruhunuz da oluşmuş bulunan o devasa yükten, mide bulantıları yaratan "olanlar bütünlüğünün" sıkıntıların dan, bu hallerinizle uğraşıp didinerek kurtulabiliyormusunuz ??? Bilmiyorum!!!

Fakat bu haller ile nasıl baş ettiğinizi ciddi olarak merak etmekteyim..

Nedenini söyleyeyim; yukarı da hepimizin için de bulunabileceği halleri, aklıma geldiği kadarıyla yazmaya çalıştım ve bunların büyük çoğunluğunu kendim de yaşadım, yaptım; önemli bir kısmıyla da hala uğraşmaktayım (işsizlik v.d. gibi); bütün uğraşlarıma ve didinmelerime rağmen, "gündemlerimizin ve hallerimizin" ben de yarattığı iç sıkıntısndan, mide bulantılarından kurtulamıyorum...


Bu hal ve ahvalin "ağırlığından" kurtulmayı siz nasıl başarabiliyorsunuz onu çok merak ediyorum, öğrenebilirsem bana da faydası olacak...


blog yazılış tarihi: 2-11-2008 , Saat:22.25

 
Toplam blog
: 61
: 762
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Sosyoloji, psikoloji, kültürel alanlar ve ilişkiler, insan ilişkileri ve ekonomi-politik ilgi ala..