Uzak

Sırlanmış bulutlar
Grili tebessümlü
Endişesiz bir bekleyiş arzusunda
Çimenleri takip eder
Gözden
Patikadan
Belki de senden benden habersiz
Uzak hem de çok uzak... 

Sentetik bir umut da olsa
Kör delik bir bekleyiş
Yassı bir gökyüzünde
Masum ve bembeyaz çıplaktır
Hassas , sakin, soluksuz
Geveze martılar havalanmaya
Uzak hem de çok uzak... 

Aldanmış bir dilsiz
Çarmıha gerilmiş
Aşksız, yangın sürüsü
İçi içini yiyen kangren bir uğultu
Kanını dondurur ölümüne yaklaşırken
Hayale çok yakın ya da
Uzak hem de çok uzak... 

Göğsü süt gibi billur kartanesi
Gergin kasıltılı bir özgürlük içinde
Gözler pusuda
Kanatlar mağrur gürültülü
Hayallerinde acı bir kuş sütü
Sırtında cebelleşen yaşam çeşnisi
Çığlıklarında düşündüren bir lütuf ihtimali
Uzak hem de çok uzak... 

Özgürlüğü sınırlayan
Paslı telden ızdırap
Çehresini saran örümcek fikirli bir ağ
Tenine bulaşan yoz sabır arefesi
Sayılı gün
Yeni bitmeye az kalmış ceza hutbesi
Ramak kalan o an
Uzak hem de çok uzak... 

Okurken yarım kalan, kenarı köşesinden katlanmiş kursakta kalan her şiir gibi, nihayete ulaşmam belki de Uzak hem de çok uzak... 

Gökhan Cenker