Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '08

 
Kategori
Siyaset
 

Üzülüyorum!

Üzülüyorum!
 

-Serik.
-Antalya’nın doğusunda, bir ilçesi.
-Yıllarca Serik’te, bir takım işler nedeni ile bulunmak zorunda kaldım.
-Ve bu sebepten ötürü, Serik’lileri iyi tanıdığımı söyleyebilirim.
-Ve her bir Serik’li ile kısa da olsa sohbet ettiğimde, konu gelir de Serik’lilere dayanır.
-Ne yaparsınız.
-İlle de Serik’liler hakkında bir iki laf konuşulacaktır.
-Kiminle?
-Tabi ki yine Serik’li ile.
-Ve ne der o her bir Serik’li?
-“Bizim Serik’in insanı yaramaz abi”.
-Neden yaramaz?
-“Yaramaz abi bizim Serik’liler”.
-Anlamadım doğrusu!
-Neden yaramaz?
-“Hepsi birbirinin kuyusunu kazmakla uğraşır da ondan”.
-Yapma ya!
-“Valla”.
-Neden ki?
-“İşte öyle abi”.

* * * * *

-Yukarıdaki kısa anlatımı, istisnasız, Serik’li olduğunu söyleyen herkesle yaşamışımdır.
-Ve hiçbir Serik’li, Serik’liyi beğenmez.
-Ve her bir Serik’li, Serik’linin arkasından atar tutar.
-Ama o her bir Serik’linin arkasından atıp tutan Serik’lilerin hepsi, kendisini o yaramaz Serik’lilerin dışında tutar.
-İşin bu yanını hiç anlamamışımdır ya.
-Sağlık olsun.

* * * * *

-Ve ben Serik’lilerin bu yaklaşım tarzını, bizim eski zaman solcularına benzetirim.
-Ve bizim eski zaman solcularımızın da en iyi becerdiği şeydir, bu günün solcularına atıp tutmak.
-Ne zaman bir eski zaman solcusunun atıp tutmasına şahit olursam, içim erir.
-Ve bir hayli rahatsız olurum.
-Ve hiçbir şey söylemeden, dinliyormuş gibi yaparım.
-Üzülürüm.
-Yıkılırım.
-Tarifi imkânsız bir ruh haline dönüşür iç dünyam.
-Ve işte o bizim eski zaman solcularımız yok mu!
-İşte o eski zaman solcuları, bu günün solcularının en küçük bir açığını yakaladılar mı, hiç affetmeksizin çakar, geçerler.
-Ve o çakmalar, ister belden aşağı olsun.
-İster suratına olsun.
-İnsanın canını yakmaz ama!
-İnsanın ruhunu çok acıtır.
-Ve işte o eski zaman solcuları, bu günün solcularına atarak, tam da karşıtı olan bir siyasal akımın, yılmaz savunuculuğunu yapmazlar mı!
-İşte o zaman, söyleyecek tek bir söz bulamam.

* * * * *

-Eski zaman solcularımız!
-Bu gün her biri birer AKP savunucusu olmuş.
-Neye karşı?
-Sivil asker bürokrasi eksenli, otoriter rejime karşı.
-Sivil asker bürokrasinin şekillendirmiş olduğu otoriter rejime karşı olunur.
-Ve olunmalıdır.
-Olunmalıdır ama.
-Sivil asker bürokrasinin şekillendirmiş olduğu otoriter rejim karşıtlığı, ifadesini neden AKP gibi dipsiz bir kuyuda bulur.
-İşte bunu anlamam.
-Ve bu savunuyu da, göğsünü gererek, bizim eski zaman solcularımız yapmazlar mı!
-Yüzlerine bakasım gelmez.
-Ve bizim eski zaman solcularımız, AKP’nin daha demokrat olduğunu ileri sürerler.
-AKP’yi demokrat buldukları gibi!
-AKP tabanını da, dışlanmış kabul ederler.
-Çünkü AKP tabanı varoşlardır.
-Ve buradan hareketle, İdris Küçükömer tahlilinin arkasına sığınarak, savunularına kılıf bulurlar.
-Ne güzel.
-Çünkü Türkiye’de, sağ taban, aslında solcuymuş.
-Sol taban ise, ekonomik gelir seviyesi yüksek kesimlerden oy aldığı için, özünde sağcıymış.
-Hani şu İdris Küçükömer’in, anlı, şanlı tahlili var ya!

* * * * *

-Ama bu bizim eski zaman solcularımızın, AKP içerisinde olmalarını da, memnuniyetle karşılarım.
-Kimi zaman da mutlu olurum..
-Neden mi?
-Nasıl bir zamanlar solun içerisinde olup, solun içerisini boşaltarak, paçavraya çevirme becerisini gösterdilerse, şimdi de AKP’yi paçavraya çevireceklerdir.
-Kimse bu konuda endişe duymasın.
-Yakın zamanda AKP’yi de hallederler.

* * * * *

-Sevgili Bibliyofil arkadaşımız yazmış.
-Kapatma davasını duyar duymaz.
-Ne demiş?
-Başlık bu ya!
-“Oy vereceğim parti belli oldu ama henüz adı belli değil”.
-Ve Bibliyofil arkadaşımız, 22 Temmuz seçimlerinde, AKP’ye oy vermemiş.
-AKP’ye oy vermeme gerekçesi olarak da, geçmişini göstermiş.
-Ama oy vermemiş olmaktan dolayı da, huzursuzluğu belli.
-Satırlarından bunu çıkarıyorum.
-Ama şimdi AKP’nin, eğer kapatılırsa, uzantısı olacak yeni siyasal oluşuma oyunu vereceğini söylüyor.
-Versin.
-Ama dikkat çeken nokta nedir biliyor musunuz?
-Hazır kıta bekler gibi “Ah şu AKP’ye sivil asker bürokrasi bir daha çaksa da, ben de oy vereceğim, ama hiç olmazsa verdiğim oy meşruiyet kazansın.” Der gibi.
-Maalesef ben böyle algıladım.
-Üzgünüm.

* * * * *

-Üzgünüm!
-Neden?
-Bu durumu iflah olmaz bir hastalık olarak nitelerim.
-Sanki o çok demokrat AKP, bu ülkenin başına, gökten zembille inmiş gibi düşünüyorlar, bizim eski zaman, demokrat solcularımız.
-Sanki o AKP değil, Uluslar arası finans kuruluşlarından hiç destek almayan.
-Sanki o AKP değil, o beğenmediğiniz sivil- asker bürokrasinin, besleyip büyüttüğü siyasal akımın uzantısı.
-Sanki o AKP değil, milli görüşün genç kuşakları.
-Şimdi bir dönemin İslamcılarının peşine takılıp, solculuğa atıp, gericiliği demokrasi olarak yutturmaya çalışıyorlar.
-Hani bu kesimlere diyesim şu.
-AKP’nin ne olduğu tartışılır.
-Ne diyor liberaller?
-AKP liberal muhafazakâr bir parti.
-Geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı.
-Ama rejimi, ortaçağ karanlığına götüreceğini düşünmüyoruz.
-Bu düşünce, bizim eski zaman solcularının da çok hoşuna gidiyor.
-Ve AKP’nin böyle bir hedefi olmadığını söylüyorlar.
-Nereden biliyorlarmış?
-Merak ediyorum.
-Nereden biliyorlar böyle bir şeyi?
-Ya götürürse?
-Ne olacak o zaman?
-Dipsiz kuyu.
-Kuyunun dibi görünmüyor.
-Ne yapacağız o zaman a dostlar.
-Lütfen söyler misiniz?
-Yok böyle bir kaygı demekle, hallolmuyor böyle şeyler.

* * * * *

-Yok böyle şey diyerek AKP’yi göklere çıkarıp.
-Solculuğa atıp tutanlar.
-Acep bir siyasal akımın liderinin kişiliğinde cisimleşen karakteristik yapıyı nasıl inkâr ediyorlar.
-Bir siyasal akıma, o akımın liderinin, istisnasız damgasını vurduğunu rededebilir miyiz?
-Ve o lider ki, her ağzını açtığında, felaketlere yol açacak cinsten ifadeler kullanır.
-Ve o lider ki, bu denli feci bir şekilde, halkı rencide eden laflar eder.
-Ve o lider ki, her defasında halka en ağır şamarı indirecek kelimeleri söylemekten çekinmez.
-Ama bizim eski zaman solcularımız, bir zamanlar içerisinde olduğu sol cenahı, yerden yere vururken, kalkıp da kuyruğuna takıldığı bu günkü siyasal akımın liderinin, onca halkı dışlayan ifadelerine gıklarını çıkarmazlar.

* * * * *

-Neyse efendim!
-Bizim eski zaman solcularımız, bu gün sola atıp tutsunlar.
-Ve demokrasiyi, gerciliğin ve yobazlığın kalesi olan mekânlarda arasınlar.
-Ama bunu yaparken, lütfedip solun uğradığı onca baskıya, zulüme ve haksızlığa da gözlerini kapamasınlar.
-Kulaklarını tıkamasınlar.
-Tek istediğimiz budur.
-Ve şunu lütfedip düşünsünler.
-Bu ülkede, bu denli feci bir haksız kıyıma uğramış, başka bir siyasal akım var mıdır?
-Askeri darbelerden yerle bir olmuş.
-Ekonomik olarak, zerre olsun imkâna sahip olmayan.
-En küçük bir eyleminde kolluk güçlerinin jopunu yiyen.
-Düşüncelerinden dolayı kodeslerde çürüyen ve çürütülen.
-Onca imkânsızlıklara rağmen, düşüncelerini ifade edebilmek adına, çıkarmaya çalıştıkları yayın organları baskıya maruz kalan.
-Her türlü örgütlenmelerinin önüne geçilen.
-Ve her türlü baskı ve sindirmeyi, her dakika yaşayan.
-Basit bir pankart açma eyleminde dahi, linçe maruz kalan.
-Ve bildiri dağıtırken linç girişiminin muhatabı olan.
-Lütfen söyler misiniz, hangi siyasal akım ayakta kalabilir.
-Ve dengesini kaybetmez.

* * * * *

-Ve bir de dönüp, o anlı şanlı demokrat AKP ve uzantılarına bakalım.
-Bu güne kadar hangi baskı ve şiddet unsuruna maruz kaldılar.
-O solcu gençler ki çatır çatır dövülürken.
-İşkence tezgâhlarından geçerken.
-Onca sorgulamaya maruz kalırken.
-Hangi AKP ve uzantısı olan kesimler, baskıya ve sindirmeye maruz kaldı?
-Hangi sokak gösterileri polis tarafından derdest edildi?
-Hangi eylemlerine kim ne yaptı?
-Kim ne dedi?
-Aksine, müthiş bir koruma altına alındılar.
-Ve bir iki eylemlerinede, çifte standart imajı vermemek adına, küçük de olsa müdahalede bulundular.
-Bulundular da ne oldu?
-Kıyamet koptu.

* * * * *

-Hani kimse yanlış anlamasın.
-Soldan kastım CHP değil.
-Bunu not etmek isterim.
-Bu ülkede solun temsilcisi CHP değil.

* * * * *

-Sonuç olarak!
-Gerçekten dışlanan.
-Ezilen.
-Yok edilmeyle karşı karşıya olan kesimlere mi destek olmak istiyorsunuz?
-Dışlanan.
-Ezilen.
-Ve hakir görülenlerin adresi AKP değildir.
-Gözünüzü açın da çevrenize bir zahmet bakın.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..