Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '08

 
Kategori
Güncel
 

Vadi, 28 Şubat'a değindi...

Vadi, 28 Şubat'a değindi...
 

Polat ALEMDAR & İskender BÜYÜK


Kurtlar Vadisi Pusu, 41. bölümü ile geçtiğimiz Perşembe sezona veda etti. Sezon finali bölümünde, Polat Alemdar tarafından yakalanan İskender Büyük’ün konuşmaları büyük ilgi çekti.

İskender Büyük, Polat Alemdar’a: ‘Bu ülkede hiç kimse tesadüfen bir yere gelmez, tesadüfen de gitmez.’ dedi. Bunu zaten herkes biliyor. Bir derneğin başkanlığına dahi kimse tesadüfen atanmaz, Türkiye’de.

Daha sonra İskender, haddini aşarak: ‘Mustafa Kemal bu ülkeyi kurarken nasıl iş birliği yaptıysa, ta ki bağımsızlığı alana kadar, bende onlarla bağımsızlık için her şeyi yaparım’ dedi. Polat ise büyük cevabı yapıştırır:’Mustafa Kemal, 19 Mayıs’ta Samsun’a çıktı, Washington’a değil. Kendi milletini arkasına aldı. Onlar için çalıştı. Sizler gibi onları fakirleştirmek için değil.’

İşte diyaloglar…

Polat: Mustafa Kemal komşularıyla barış için uğraşırken, o öldükten sonra herkes sade ve sadece düşman ilan etti.

İskender: Devlete düşman gerek.

Polat: Tabi yutturun millete; Ruslar düşman, İranlılar düşman, Suriyeliler düşman, bunlar bitti, hepsi dost oldu, şimdi içimizde düşman lazım dimi! Ben daha gencim ama şunu çok iyi biliyorum. Siz varken, bu ülkenin düşmana ihtiyacı yok!

İskender: Korku yaratmazsan devleti yönetemezsin. Bu bize has bir özellik değil ki, Amerika her gün yeni düşman arıyor.

Polat: Terörü sen yaratmadın mı?

İskender: Kötü mü yaptık, terör olmasaydı, bu ülkenin çocukları bayraklarının ne anlama geldiğini unuturdu.

Polat: Terör olmasaydı, bayrak gönüllerde olurdu, tabutlarda değil!


Her hafta reyting rekorları kıran Kurtlar Vadisi Pusu, bu sefer de 28 Şubat’a değindi.

Polat Alemdar, İskender Büyük’e sorar:
28 Şubat neden yapıldı?

İskender: İrtica! Sence niçin yapıldı?

Polat: 35 milyar doları iç etmek için. Bankadan soyulan paralar. Düşün ki, bu banka paraları her gün 1 milyon dolar yiyorlar. Yılda 365 milyon dolar. Bunların hepsi şimdi meteliğe kurşun atıyor. Paralar sizde dimi!

İskender: Biz onlara yedirir miyiz?

Polat: Nerede o paralar?

İskender: Yaşarsan görürsün.

Polat: Sen söyle, ölürken sırrımı yanımda götürürüm.

İskender: Bunu öğrenenler değil, yiyenler yaşar.

<ı>Şahsi Yorum: İrtica, 28 Şubat’ta yaşanan olayları yaratmak için bir bahaneydi. Zemin hazırlamak için ‘İrtica’ denildi, geçildi. Günümüzde de basında bir haber çıktığında, 28 Şubat ile ilgili bölümde sebep olarak ‘irtica’ gösteriliyor(bazı medya kuruluşlarında). Ancak Pana Film ekibi, gerçeği bir kez daha vurguladı. 28 Şubat’ta kaybolan 35 milyar dolar, şimdi nerede?

Bizzat sürecin önderlerinden olan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir de süreci "Postmodern askeri bir müdahale" olarak tanımlamıştır.

Refahyol hükümetinin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın 'havada yakıt ikmali' olarak tanımladığı başbakanlık görevini hükümet ortağı DYP genel başkanı Tansu Çiller'e vermek amacıyla 18 Haziran 1997'de istifasını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sundu. Bu konuyla ilgili her gazetenin başyazarı yorum yaptı. Çoğunluğa göre bu ‘Necmettin Erbakan’ın başarısızlığıydı. Bana göre de öyle. Ancak bence hem başarısızlık hem de korkaklık söz konusu. 21 Mayıs 1997'de Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın, Anayasa Mahkemesi'nde Refah Partisi için açtığı kapatma davası 1 yıl sonra sonuçlandı. 17 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi, Refah Partisi'nin, "laik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri saptandığından" içerikli gerekçeyle kapatılmasına karar verdi. RP'nin mallarının Hazine'ye devredilmesi de kararlaştırıldı. Necmettin Erbakan ve 6 partilinin beş yıl süreyle parti üyeliği yapması yasaklandı.

Demek istediğim şu; Osmanlı 93 harbinde(1873) ilk toprak kaybına uğradı. Ve gerilemeye başladı. Osmanlı toprak kaybıyla gerilemeye başlarken, Türkiye 28 Şubat’ta ekonomik kayıp ile gerileme turları atmaya başladı.

Bunun bedelini kim ödedi? Bunun suçlusu millet değildi. Ancak bedelini ödeyen halktı, milletti. Türk halkının ‘paracıkları’ nasıl oldu da yok oldu?

Kurtlar Vadisi, Mustafa Kemal’den sonra gelenlerin ona layık olamadıklarını, Türk Milletini değil ‘ceplerini’ düşündüklerini yorumlamaya çalışmıştır. Tüm bunları gündeme getiren, 15 Ocak 2003’den beri Türkiye’nin gerçeklerini ‘açıklığa kavuşturan’ Kurtlar Vadisi ekibine teşekkürü borç bilirim.

Ne mutlu Türküm diyene…

Başka bir makalemde görüşmek, dileğiyle…

Saygılar, sevgiler…

 
Toplam blog
: 89
: 3439
Kayıt tarihi
: 10.11.07
 
 

Tesekkurler ..