Vakti geldi- Şehir tiyatroları

Geçmişin kirli ve karanlık kuyularından kurtulup, geleceğin aydınlık ve ferah yollarında ilerlerken karşınıza geçmişin olumsuzluklarını hatırlatanlar çıktığında ne yapacağını şaşırır insan. En rahat, en huzurlu anlarının birdenbire karardığını, içini kemiren acıların tekrar yaşanmaya başladığını hisseder ve bu acıları onu tekrar aynı bataklığa sürükler. Kurtulmaya çalıştığı bataklıkta üstüne bastığı insanların yükünü alır üstüne ve bundan sonra o eski, aydınlık ve huzurlu günleri geri gelmeyecek biçimde kaybolur gider.

Şehir Tiyatroları’nda Gökhan Erarslan’ın yazdığı, Naşit Özcan’ın yönetmenliğini yaptığı Vakti Geldi oyununda Ali Karagöz, Orhan Hızlı, Selçuk Soğukçay, ve Yeşim Koçak rol alıyor. Geçmişte aynı üniversitede okuyan üç yakın arkadaşın meslek hayatlarına atıldıktan sonra geçmişte yaptıkları bir hatanın yüzlerine vurulmasını anlatan oyun, sade anlaşılır ve tertemiz sahneye taşınmış.

Gökhan Erarslan oyunu çok uzun tutmadan, çok aşırı ağdalı anlatımlardan kaçınarak, bir saat içinde sade ve anlaşılır biçimde sadece sorunu ele almış. Yaşanan bütün olayların ardı ardına sürpriz şekilde ortaya çıkmasıyla, gerilimin basamak basamak artması ve finalinde seyirciyi avucuna alıp, vermek istediği mesajını tokat gibi yüzüne çarparak tamamlıyor.

Şehir Tiyatroları’nın deneyimli üç oyuncusunun bu oyunda rol alması yönetmen Naşit Özcan için büyük bir avantaj olmuş gibi duruyor. Birbirini eskiden beri tanıyan gerçekten arkadaş olan 3 oyuncunun oyun ritmi gayet uyumlu. Birbirlerini çok iyi kollayan üç oyuncu, sürprizlere açık tarzlarıyla da seyirciyi etkileyebiliyorlar. Özellikle biraz daha öne çıkan rolüyle Selçuk Soğukçay, rolünün bütün avantajlarını kullanıyor. Duygusal değişimlerini başarılı bir şekilde rolüyle özdeşleştiriyor. Orhan Hızlı ve Ali Karagöz de aynı tempoda, aynı değişim içinde rollerini başarıyla sergiliyorlar. Kimsenin kimseden ayrı oynamak, öne çıkmak gibi bir derdi olmayınca, ortaya uyumlu bir ekip ve seyir zevki yüksek bir oyun çıkıyor.

Naşit Özcan gerek metni ele alış biçimiyle, gerek dekoru gerek, ışığı, gerekse de müziğiyle oyunu başarıyla bir bütün haline getirmiş. Metnin kısa ve öz anlatımıyla özellikle ışığın ve sesin çarpıcı yönlerini de kullanarak, bir saatlik süre içine sahneleme amacını çok  iyi yerleştirmiş. Geçmişte yaptığımız her türlü pisliğin gün gelip önümüze çıkacağını iyi anlamamız gerektiğini açık açık anlatıyor Naşit Özcan.

Şehir Tiyatroları’nda keyifle seyredilecek işlerden biri olan Vakti Geldi oyununu mutlaka öneririm.

İyi Seyirler,