Varlığı gerçeklerden yoksun kılmak

Çok uzun yıllar önce bir benlik tanrısına yönelerek dedi ki: 71/26: (Rabbim! Yeryüzünde, kafirlerden yurt tutacak/gezip dolaşacak hiç kimse bırakma. 27: Çünkü eğer sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve kötülük üreten nankörden başkasını doğurmazlar. 28: Rabbim! Beni, anne-babamı, inanmış olarak evime gireni, tüm inanmış erkekleri ve inanmış kadınları affet! Zalimlerin de sadece helak ve perişanlığını artır!) Bu benliğin sahibi Nuh peygamberdir ve o zamanki yakarışı Kur’ an-ı Kerimin 71 suresinin son ayetlerinde yer almıştır. Bu yakarış sonrasında Nuh tufanı meydana gelmiş ve Tanrının buyruğuna harfiyen uyan peygamber gemisine aldığı canlılarla birlikte tufan sonrasında yeni bir yaşama başlamıştır. Burada değinilecek olgu insanın doğrudan saptırılarak yanlışa yönlendirilmesi ve de kötülük üreten nankörden başkasını doğurmazlar (Yönlerini iyiye, doğruya, güzele ve hayra dönmezler) sözüdür.

İnsan, canlılar aleminde Tanrının nefesini üflediği tek canlıdır. Bir de pek çok kişinin benimseyip de söylemekten büyük keyif aldığı ve fırsatını buldukça sık sık tekrarladığı (Yaratılanı severiz yaratandan ötürü) sözü vardır ki; Bu söz, içerdiği anlam bakımından oldukça ağır bir sözdür bana kalırsa. Yaratılmış olanın öyle ulu orta diline dolayacağı bir söz olmamalıdır, bu söz. Çünkü yeryüzünde ne kadar canlı varsa ve hepsi de yaratılmışlar sınıfına giriyorsa; bir faninin, bir ölümlünün bu sözü söylerken tüyleri ürpermiyorsa bunda bir tuhaflık bir gariplik olsa gerek diye düşünmek lazımdır. Durduk yerde sanki lütfedercesine; biz birilerine katlanıyoruz ama bunu sadece yaratana karşı sorumlu olduğumuzdan dolayı katlanıyoruz yoksa biz yapacağımızı bilirdik demekle eşdeğerdir.

Peki o zaman siz kim oluyorsunuz da Tanrının, meleklerine insana saygı duyması gerektiğini belirtmek için veya öğütlemek amacıyla kullandığı muhtemel bu sözü nasıl bir cüretle sahiplenip siyasete angaje eder hale getirebiliyorsunuz. Bu hakkı kim veriyor acaba, verilmiş veya alınmış olan her vekalet bu konuda muktedir olmayı sağlar mı ki sizleri? Bu söz birileri tarafından her söylendiğinde sözün yankısının yaptığı etkinin ağırlığı taşıyamayacak bindirilmiş kıtalar mevcuttur bu memlekette. Ve bu söz her söylendiğinde iradesi ipotekli bindirilmiş kıtalar, bu sözün sahiplerinin yüreklerinden geçeni okuyormuşçasına görevler çıkartırlar kendilerine. İnsanlığa ait olan tüm değerlere tükürerek rast gele dermişçesine ufuksuzluğun hüküm sürdüğü benlikleriyle melanetlere( Büyük Kötülüklere) yelken açarlar. Bu dünyada var olma pozisyonunun farkında olamayan ve tüm benliğini birilerine sadık olamaya adamış benlikler.