Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '10

 
Kategori
Deneme
 

Varoluş

Varoluş
 

http://www.fandango.com/brazil_437/moviephotosposters/2207



Bir türlü hatırlayamıyordum, hangi film olduğunu. İnternet bağlantısı kesilmişti tam da en çok gereksinim duyduğum anda. Hemen Ayşe'yi aradım.

“İyi canım aradığın iyi oldu.” dedi Ayşe. “Söyle de bulalım aradığını.”

Filmi dilim döndüğünce anlattım. “Baş roldeki adamın kanatları vardı.”dedim.

“Dur bi düşüneyim kanatlı adam , ka-na-tlı adam,dur ya buldum galiba Ezgi yaa”

“Neymiş peki, haydi söylesene?” diye sabırsızlandım.

“Örümcek Adam.” dedi Ayşe.

“Aman ya Ayşe, o kadar basit değil festivalde seyrettim, anlasana işte, sanat filmi bu.”

“Evet doğru diyorsun. Örümcek Adam'da sanat ne arasın?. .” dedi Ayşe.

“İddia ediyorum” deyip kabardım, üste çıkmanın verdiği esrik bir küstahlıkla. "Aradığım filmde hem politika, hem de sanat vardı."

“Ah canım, gözünü sevdiğimin sanatı, politikadan ayrılır mı hiç?” dedi Ayşe.

“Boşver ya Ayşe, boşver politikayı da sanatı da boşverelim.” dedim.

“Nerede sanat, orada politika ama...” deyip durdu.

“Duydun mu Ezgi ?”

“Aaa” dedim “neden duymayayım ki. Sağır mı sandın beni?”

Sonra da gevrek gevrek güldüm Ayşe'nin sözlerine. Başka ne yapabilirdim ki?

“Adamın kanatları öyle görkemliydi ki” dedim sahte bir heyecanla.

“Ne renktiler?” diye sormasın mı.

“Kanat işte, ne renk olacak. Her renk olabilir ne bileyim. Hiç kutsal resim filan görmedin mi hayatında? “dedim.

“Nereden görecem ya Ezgi?” dedi.

“Kitaplarda filan da görmedin mi? Dedenin, nenenin kitaplarında yok muydu içinde kanatlı melekler , sakallı bilginler , tuhaf kara giysili yaratıklar falan”

“Benim çocukluğum köyde geçti, senin gibi kentsoylu prenses değilim..., Hem sonra köylü adamda kitap ne gezer?” dedi acele acele.

“Kütüphane de yok muş demek köyde” dedim küçümseyerek.

“Ayy, güldürme beni, okul var mıydı desen haydi anlarım. “ dedi.

“Yazık ya ne kötü bir yerde geçmiş çocukluğun.” dedim. Zayıf noktasını buldum ya , üzerine üzerine gidecem. Kanatlı adamı filan unutmuşum artık.

“Sahi ya ben daha ilkokula başlamamıştım. O sene okula öğretmen tayin edilmemişti.” dedi.

“Eee” dedim,” eeee Ayşe eee”

“Köyün meydanında çeşmelerin karşısında bir kütüphane vardı ha. Hayal meyal hatırlıyorum şimdi.” dedi.

“Demek varmış.” dedim. Uyduruyor mu gerçekten var mıydı?

“Evet evet, abimle gitmiştik bir kere.Kadın bana bir kitap vermişti,” dedi Ayşe sevinçle.

“Kadın?”

“Yani orada çalışan kütüphane memuru,resimli bir kitaptı, kedinin çizmeleri vardı.” dedi

“Ahh” dedim “zil çalıyor ben seni sonra ararım, hatırlayamazsam adını kanatlı adamın filminin. Haydi hoşçakal Ayşe.”

Yavaşça yerimden kaktım. Pencerenin önünde durup kızaran gökyüzüne, bahçedeki yaprakları dökülünce hasta, kemik ağrısı çeken bir insan gibi eğri büğrü duran ağacın gövdesine diktim gözlerimi.

Köyde geçirdiğim çocukluk günlerimin yoldaşı ağacın bir eşiydi.

Ne kitap vardı, ne oyuncak. Bütün gün toz toprak içinde tavuk gibi eşelenir dururduk. Demek kütüphanesi ve kütüphane memuru olan köyler de varmış. Yoksa, yokdu da bana yalan mı atıyordu Ayşe.

Sonra bilgisayarımı açtım. Ağacın dallarına bakarken anımsamıştım. İnternet de gelmişti, yaşasın.

"Brazil" yazdım arama kutucuğuna. Sonra döndüm bir de "movie" ekledim.

“Brazil movie” Basıverdim enter'e.

Çıktı. Bir sürü sayfa hem de.

Hayallerimde yaşattığım o kanatları bulutlara değen görkemli adam bu mu diye kapaktaki fotoğrafa baktım. Film kritiklerine bakarken telefon çaldı.

Ayşe tabii. Çok yardımseverdir, söylemiştim.

“Uçan adam olabilir mi?” diye soruyor.

“Buldum buldum” dedim. “Hiç zahmet etme.Gerçekten de müthişmiş kanatları. Bulabilirsen izle, iyi filmdir”

“Yaa” dedi üzgün üzgün.

“Teşekkkürler de çok tutmayayım seni Ayşe...Hem şekerim ya, sinema ... sinemaya gideceğiz çıkmak üzereyiz, zaten küpemi de bulamıyorum. Hani şu yılbaşı armağanı elmas küpemi. Haydi görüşürüz canım. ”


Çat kapattım telefonu, ezik yalnızlığıma daldım yeniden.

Olmayan sevgiliyle yaşamak, olmayan sinemalara gitmek, olmayan küpeleri kaybetmek, Ayşe de saf saf anlattıklarımı dinler.

Demek köylerinde kütüphane varmış...


ezgi umut 1 12 2009


 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..