- Kategori
- Haber
Vatan bir bütündür, bölemezsiniz!

Acı haberi ilk duyduğumda gündemle ilgil yazı yazıyordum, bitirdim, yayınladım, ama editörlerimizin uyarısı ile yazımı geri aldım, YSK yasakları hiç aklıma gelmemişti. Sonra yayınlayacağız dediler, demesine de bizim gündem yine değişti.
Bu kez haber daha da acı, daha çok ocakta ateş yandı. İlk haberde 10 şehit olduğunu duydum, sonra her haberde sayı çoğaldı. Yaralılar da vardı. İnternette gördüğüm bir duyuru ile saat 18.00 'de şehir meydanında gösteri yapılacağını öğrendim. Hemen bayrakları alıp orada hazır bulunduk, kısa sürdü gösteri, çünkü ansızın karar verilmişti. Şehir merkezinde bayraklar asılmış, araba konvoyları trafiği kilitlemiş. Herkes öfkeli, herkes kızgın.
Daha iki hafta önce yazdık sayfalarca, üzüntümüz azalmadan, bir acı haber daha geldi. Lanet olsun teröre, hem de küreselleşenine. Her kafadan bir ses çıkıyor, herkes karar veriyor. Tehditler, açıklamalar, düelloya davetler...
" Değil PKK'lıyı bir kediyi bile vermeyiz!" diyen küstahlar. Alın besleyin nankörleri, sonra aynı şeyi size de
yapsınlar! Hem orada hala kedi kaldı mı acaba?
Kınıyorum, lanetliyorum şiddetle. Gün birlik, bütünlük zamanı, topyekün mücadele zamanı. Kim olursa olsun, ne olursa olsun, Bağımsız Türkiye sınırları içinde yaşayan her vatandaş, kökeni ne olursa olsun varlığını korumak için, çocuklarının geleceğini düşünen her duyarlı anne-baba uyanık olmak zorunda. Toplum uyuşmuş, vurdum-duymazlık dizboyu. Herkes borsayı, faizi, işini düşünüyor.
Ülken işgal edildiğinde, paramparça olduğunda, içsavaş çıktığında borsa, bankalar, iş-aş zaten olmayacak. Din elden gidiyor diyenler zaten ibadet edecek camii bulamayacaklar.
Vatan uğruna ölen tüm canlarımıza güzel dizelerle seslenmek istiyorum. Hep aynı taziye cümlelerini yazmaktan bıktım. Gün yas günü değil artık, toparlanma, uyanma, kenetlenme günü. Çok geç olmadan...
Bugün gösteride rastladığım eski bir arkadaşım insanlar balkonlara bayrak asmaya çekiniyorlar, dedi. İnanamadım. Özgür bir ülkede, eğer bazı insanlar bayraklarını dalgalandırmaktan çekiniyorlarsa vah bize, yazıklar olsun, derim. Ne günlere gelmişiz.
BİR MEMET DAHA
Topraktan mı çıktı yarı toprak bir yaratık,
Gökten mi indi yarı gök bir kartal.
Bir Memet daha var oldu o sıra,
Tepenin doruğunda kalpağı al.
Bir Memet olduğu besbelli,
Saçları başakta, gözleri çiçekte.
Elleri ayakları öylesin kocaman,
Yüzü altı Memet'in yüzüne öylesin benzemekte.
Vardı üç adımda masalcana,
Ağzi duman tüten makineliye, dev.
Kabzeyi kavrar kavramaz bastı tetiğe
Fışkırdı namludan sonsuz bir alev.
Allah Allah, şaştı bütün dağlar, bütün gök,
Şaştı dost düşman.
Bu kimdir, bu kaçıncı Memet'tir,
Ölülerde dirilerde dondu kan.
Görsen efsane, görmesen efsane,
Duysan efsane.
Uzak mıdır bayraktan düşen,
Yakın mıdır ne?
Bir parıltı bir parıltı tarihten,
Tanrıca dik.
Yurdun ulusun kutsal gücü,
Bu yedinci Memet, Memetçik.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
Hepimizin başı sağolsun!
Bu kez haber daha da acı, daha çok ocakta ateş yandı. İlk haberde 10 şehit olduğunu duydum, sonra her haberde sayı çoğaldı. Yaralılar da vardı. İnternette gördüğüm bir duyuru ile saat 18.00 'de şehir meydanında gösteri yapılacağını öğrendim. Hemen bayrakları alıp orada hazır bulunduk, kısa sürdü gösteri, çünkü ansızın karar verilmişti. Şehir merkezinde bayraklar asılmış, araba konvoyları trafiği kilitlemiş. Herkes öfkeli, herkes kızgın.
Daha iki hafta önce yazdık sayfalarca, üzüntümüz azalmadan, bir acı haber daha geldi. Lanet olsun teröre, hem de küreselleşenine. Her kafadan bir ses çıkıyor, herkes karar veriyor. Tehditler, açıklamalar, düelloya davetler...
" Değil PKK'lıyı bir kediyi bile vermeyiz!" diyen küstahlar. Alın besleyin nankörleri, sonra aynı şeyi size de
yapsınlar! Hem orada hala kedi kaldı mı acaba?
Kınıyorum, lanetliyorum şiddetle. Gün birlik, bütünlük zamanı, topyekün mücadele zamanı. Kim olursa olsun, ne olursa olsun, Bağımsız Türkiye sınırları içinde yaşayan her vatandaş, kökeni ne olursa olsun varlığını korumak için, çocuklarının geleceğini düşünen her duyarlı anne-baba uyanık olmak zorunda. Toplum uyuşmuş, vurdum-duymazlık dizboyu. Herkes borsayı, faizi, işini düşünüyor.
Ülken işgal edildiğinde, paramparça olduğunda, içsavaş çıktığında borsa, bankalar, iş-aş zaten olmayacak. Din elden gidiyor diyenler zaten ibadet edecek camii bulamayacaklar.
Vatan uğruna ölen tüm canlarımıza güzel dizelerle seslenmek istiyorum. Hep aynı taziye cümlelerini yazmaktan bıktım. Gün yas günü değil artık, toparlanma, uyanma, kenetlenme günü. Çok geç olmadan...
Bugün gösteride rastladığım eski bir arkadaşım insanlar balkonlara bayrak asmaya çekiniyorlar, dedi. İnanamadım. Özgür bir ülkede, eğer bazı insanlar bayraklarını dalgalandırmaktan çekiniyorlarsa vah bize, yazıklar olsun, derim. Ne günlere gelmişiz.
BİR MEMET DAHA
Topraktan mı çıktı yarı toprak bir yaratık,
Gökten mi indi yarı gök bir kartal.
Bir Memet daha var oldu o sıra,
Tepenin doruğunda kalpağı al.
Bir Memet olduğu besbelli,
Saçları başakta, gözleri çiçekte.
Elleri ayakları öylesin kocaman,
Yüzü altı Memet'in yüzüne öylesin benzemekte.
Vardı üç adımda masalcana,
Ağzi duman tüten makineliye, dev.
Kabzeyi kavrar kavramaz bastı tetiğe
Fışkırdı namludan sonsuz bir alev.
Allah Allah, şaştı bütün dağlar, bütün gök,
Şaştı dost düşman.
Bu kimdir, bu kaçıncı Memet'tir,
Ölülerde dirilerde dondu kan.
Görsen efsane, görmesen efsane,
Duysan efsane.
Uzak mıdır bayraktan düşen,
Yakın mıdır ne?
Bir parıltı bir parıltı tarihten,
Tanrıca dik.
Yurdun ulusun kutsal gücü,
Bu yedinci Memet, Memetçik.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
Hepimizin başı sağolsun!