Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '12

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Vay canına! ABD den fındık ithal etmişiz…

Vay canına! ABD den fındık ithal etmişiz…
 

Vay canına! ABD den fındık ithal etmişiz…

Bu gün çok canım sıkkın sevgili okur. Tam başbakanın Kütahya konuşmasında dile getirdiği "Eskiden tarımda kendimize yetemiyorduk. Bugün tarımda ve hayvancılıkta kendi ihtiyacını karşılayan bir ülkeyiz" cümlesinin birkaç kere okuyup keyiflenecek beklide bir şarkı mırıldanacaktım ki, Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin diye bir beyefendi ortaya çıktı ve, , "2012 yılı ithalat kalemlerine baktığımızda; Çin'den fasulye, İtalya'dan ıspanak, ABD'den fındık, Güney Afrika'dan satsuma mandalina, Şili'den sofralık üzüm, İran'dan karpuz, İtalya ve Şili'den elma, Kosta Rika'dan kavun, İtalya'dan kuru üzüm, Türkmenistan'dan portakal, Arjantin'den limon, Bulgaristan'dan nar, Çin'den kayısı ve kuru sarımsak, İran'dan kuru kayısı, yine İran'dan lahana ve İspanya'dan marul ithal ettiğimizi görüyoruz. Bu ürünlerin hangisi ülkemizde yetişmiyor? Hangisinde üretim açığımız var? Üretim açığını bir kenara bırakın fındık gibi dünyada bir numara olduğumuz bir üründe bile ithalat yapıyoruz. Kaldı ki, üretim açığımız olduğu için ithalat yaptığımız bir çok üründe de küçük bir destekle bu açığı kapatmak mümkündür. Ülkemizdeki iklim ve ürün çeşitliliği bu olanağı bize sağlamaktadır. Bunun gerekli olan tek şey üreticiye destek olmaktır." Dedi.

Hadi bakalım keyif uçtu gitti işte. Acaba bu demecin doğruluk payı ne kadar olabilir diye düşündüm. Veriler resmi ama biz alışmışız, öyle verilere filan bakmayız. Lider ne derse odur. Gerçi marketlerin manav bölümlerini gözünüzün önüne getirdiğinizde bu yazılanların baya kısıtlanarak yazıldığını görüyorsunuz ama olsun. Koskoca lider ne diyorsa o doğrudur.

Bize okulda ekonomi dersi okutanlar ilk önce şunu derler di . Eğer geliriniz giderinizden fazla ise ekonominiz iyi sayılabilir. Tabii sadece bu yetmiyor. Bir de bu gelir fazlasını sürekli kılabilmelisiniz. Yani tükettiğinizden fazlasını ve geçerlisini üretip satmalısınız. İşte hükümetler, politikalar bunun için vardır.

Gelişmiş ülkeler ürettiklerini satabilmek için her yolu denerler. Bunların başında teşvik gelir. Bizde ise teşvik öcü muamelesi görür. Bazı ürünler için verilen teşvikler ise göstermeliktir ve oy almaya yöneliktir.

Mazotta yüzde 12, gübre fiyatlarında yüzde 54'lere varan artış meydana geldiğini biliyoruz. Bunun anlamı çiftçiye sen üretme demektir. Üretim olmayınca da marketlerin manav bölümlerinde kendi üretimimiz sebze ve meyveyi giderek daha az görürüz.

İşte bunlar aklıma geldi ve canım sıkıldı, bu gün yazmaktan vaz geçtim.

İzmir 2012-11-28

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..