Türk Silahlı Kuvvetleri hala darbe yapabilir…

Bu iddiayı ortaya atmamızın nedeni Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonunun hazırladığı rapordur. Bu raporda “Asker sorununun çözümünde risk aşılamadı” denilmektedir. Komisyon raporunda geçen “faili meçhullerin belgeleri kozmik odada”, “darbe riski aşılamadı”, “TSK çok konuşuyor” gibi ifadeler önümüzde yine seri tutuklamaların olacağını, ordunun içinin dışının yeni egemenler tarafından hallaç pamuğu gibi atılmaya devam edileceğini düşündürüyor.

Demokrasilerde darbe asla akla gelmemesi gereken bir durumdur. Öyle ise adı Demokrat Parti olan bir parti ile geçtiğimiz söylenen demokrasi de darbeler neden peş peşe gelmiştir? Bundan sonra yeni darbe olabilir mi? Bu komisyon gerçekçi bir rapor hazırlayabilir mi? Güvenirliliği nedir?

Bu soruların gerçek yanıtlarını vermeden yapıldığı söylenen bunca çalışmanın cambaza bak oyunundan başka bir şey olmadığının ortada olduğunu söylemek lazımdır. İktidarlar ve sözde muhalefetler şu soruya cevap vermek mecburiyetindedir. Meclise vekil diye gelip iktidarı ve muhalefeti oluşturanlar, ekonomik ve sosyal olarak tam bağımsız hür bir ülkemi oluşturmak, yoksa emperyalistlerin isteği doğrultusunda yetmişbeş milyon insanı maceradan maceraya sürüklemek onlara köle mi etmek istemektedirler?

Bu soruları sormamızın nedeni şudur. Özellikle 1950 de bu yana hem TSK (NATO üyesi olarak) Hem de iktidarlar kısa bir iki kesinti dışında tamamen  ABD kontrolünde ve güdümünde olmuşlardır. Bunun aksini iddia etmek insanlarla açıkça alay etmek anlamındadır. Bu gün de durum tamamen aynıdır.

O zaman akla şu soru geliyor. Madem TSK ve meclis ABD kontrolünde neden darbeler oluyor? Bunun sebebi bizim bir Ortadoğu ülkesi olmamız ve hemen hepimizin birer şark kurnazı olmamızdır. Biraz açalım.

ABD kendilerinde olduğu gibi bizdeki iktidarları da iki dönemliğine başa getirir. Ancak bizim yöneticiler ABD desteği ile oluşturdukları kamuoyunu bir şey sanıp özellikle ikinci dönemin sonuna doğru kendilerini kanıtlamak ABD desteği dışında seçilmek için hamlelere başlarlar ve sonuçta askerin yumruğunu yerler. AKP nin ikinci döneminde başlattığı birçok işi (Ergenekon v.s.) bitiremediği veya özellikle bitirmediği için bir dönem daha bırakıldığını düşünüyoruz. Önümüzdeki seçim dönemine kadar da bütün bu işlerin bitirileceğini düşünüyoruz.

Bir dahaki döneme AKP yerine emperyalizmin yeni planlarını yürütecek yeni bir hükümetin başa getirileceğini düşünüyoruz. Başbakanın başkanlık hayalleri de ancak yeni planların emrettiği biçimde şekil bulacaktır.

1950 lerde iktidarın ve TSK nın kontrolünü ele geçiren ABD yi partili veya partisiz muhalefet oldukça zorlamıştır. O yüzdendir ki darbelerin asıl hedefi hep muhalefet olmuştur. 1980 darbesinden sonra bunun da önlemi alınmış, yapılan çalışmalar ile meclisin tamamı kontrol altına alınmış, halk a-politize edilmiştir. Değilse bunca patırtıya ve bazılarının kaldırın demesine rağmen mecliste neden hiçbir dokunulmazlık kaldırılmaz dersiniz? Terör örgütünün siyasi uzantıları neden o çatı altında beslenir dersiniz? Sözün özü günümüze gelindiğinde artık ikide bir yumruk vuracak orduya ihtiyaç kalmamıştır. Soğuk savaşta bittiği için ordunun kalan kesiminin de orta doğuda jandarmalık yapmaya yeteceği düşünülmektedir. Türk halkı geleneksel olarak askerdir ve her zaman ordusuna büyük güven duyar. Şimdi ordu üzerinde yapılan bunca operasyonun asıl amacı halkın bu güveninin yıkılmasını sağlamaktır.

Bakınız raporda hala “faili meçhullerin belgeleri kozmik odada” gibi ifadeler kullanılmaktadır. Bu gün sivillerin orduyu hallaç pamuğu gibi atmaları daha evvel ordunun onları dağıtması gibi ayni merkezden yazılan senaryo gereği diye düşünüyoruz. Açıklanan rapora o gözle bakmanın yararlı olacağı düşüncesindeyiz.

İzmir 2012-11-25