- Kategori
- Şiir
Vay haline
Temiz süte su katanın
Vay haline vay haline
Rotasız giden kaptanın
Vay haline vay haline
Yalan, yanlış düzenbazın
Tembel tembel yatar yazın
Akordu yok çalar sazın
Vay haline vay haline
Kıskançların sonu olmaz
Has çiçekler çabuk solmaz
Kovan delik, sular dolmaz
Vay haline vay haline
Unutma ki dünya fani
Ağa, beyler, paşa hani
Yüce Mevla’m alır canı
Vay haline vay haline
İnsana kusur arama
Üzer, dokunur yarama
Hiç yakışmıyor adama
Vay haline vay haline
İşkembeden atıyorsun
Bala sirke katıyorsun
Kime caka satıyorsun
Vay haline vay haline
Nifak yapan bölücünün
Miras yedi ölücünün
Ehliyetsiz sürücünün
Vay haline vay haline
Marketlerden eşya çalan
Rüşvet veren, rüşvet alan
Buz üstüne bina kuran
Vay haline vay haline
Helâl nedir, haram bilmez
Yoksulun gözyaşı silmez
Merhamet yok, yüzü gülmez
Vay haline, vay haline
Yâr mektubun pul farkı var
Halı, kilim, çul farkı var
Unutma ki kul hakkı var
Vay haline vay haline
Yobazca orman yakanı
Cahilce kibrit çakanı
Suları boşa akanı
Vay haline vay haline
Toprağımı satanlar var
Atatürk’e çatanlar var
Boşa nutuk atanlar var
Vay haline vay halinle
Koca şair böbürlenme
Çınar oldun göğüs germe
Onu, bunu sakın yerme
Vay haline vay haline
Sınır boylarında yatan
Hainlere silah satan
Mehmetçik’e kurşun atan
Vay haline vay haline
Hür Ozanım yeter gayri
Fazla sözün olmaz hayrı
Densizlere ayrı ayrı
Vay haline vay haline
Abdülkadir GÜLER
03. Nisan 2008- Söke