Vay kaynanam!!!

Hizmetkâr ruhlu kadınlardan nefret ediyorum. Çünkü onlar sadece hizmet etmekten zevk alıyorlar hem de etraftakilerin ne düşündüğüne aldırmadan.

“Nasıl yani” demeyin?

Öncelikle bu kadınlar anneleri tarafından, bu şekilde yetiştiriliyorlar sonra topluma hizmet etmeye hazır hale gelip herkesin burnundan getiriyorlar.

Hizmet aşaması önce kocasıyla başlıyor, çünkü birebir ev kadını olarak yetiştiriliyorlar. Her şeyin en iyisini bilen cinsten. Dışarıdan bakanlar bu kadınların kendilerine olan güvenlerine hayran oluyorlar ama aslında işin özü hiç de öyle göründüğü gibi olmuyor.

Kocasına hizmet etmeye alışık bu kadınların bir de oğlu oluyorsa; vay o oğlanla evlenen gelinin haline. Hatta 2 oğlu oluyorsa; O tip kadınlardan koşarak uzaklaşın, çok tehlikeli olabiliyorlar.

Hani gelin- kaynana çekişmesi var ya işte buradaki kaynana, tam olarak “O” .

Bu tip kadınlar oğullarından başka birini sevmedikleri için haliyle gelinleri de payına düşeni alıyor ve bu konuda oldukça cömert davranıyorlar. Gelinlerinin hiçbir şey bilmediğini savunup, sürekli oğluna, karısını şikayet ediyorlar. Hatta bunu milletin gözüne soka soka yapıyorlar

Aslında açık olarak verdiği mesaj çok açık ama anlayana tabiî ki de.

Kendilerinden çok oğullarını seven bu kadınlar kaç yaşına gelirlerse gelsinler onlara hizmet etmekten çekinmiyorlar. Ancak fark edemedikleri tek şey; yaptıklarının iyilik değil eziyet haline dönüştüğü.

Oğlu evli olduğu halde hala küçücük bir çocuk gibi davranan, kendisi 70 oğlu 50 yaşında olmasına rağmen bir fiil işlerine burnunu sokan, her şeye karışan, her evraka el süren, hala çocuğunun büyüdüğünü kabullenmeyen hizmetkâr ruhlu kadınlar hayatı sadece oğulları ve ailesi için değil etraftaki herkes için çekilmez hale getirebiliyorlar.

Düşünüyorum; ben ileride böyle bir anne olur muyum diye ama kendimi tanıyorum ben böyle yetiştirilmedim.

Peki siz?




Pelin Not: İzmir'e toplantısıyla ilgili yazıyı okumadan geçmeyin derim http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=55457