Vazgeçme potansiyeliniz ne?

Vazgeçme potansiyeliniz ne?

Soru gayet açık. Bir çok durumda, bir çok şeyden vazgeçebilirsiniz! Vazgeçilebilecekler de iki gruptadır aslında.

Kolay vazgeçilebilenler, yani zor olmayan, alternatifi olanlar. Ve vazgeçilmesi imkansız olanlar.

Hiç kendinizi dinlediniz mi vazgeçme potansiyeliniz bakımından?

Yaşantınızda nelerden vazgeçebilirsiniz?

Küçük dokunuşlarla başlayalım. Cep telefonunuzdan mesela vazgeçebilir misiniz? Evet cevaplarının çoğunlukta olması olasılığı bir başka kazanıma bağlı olmasından dolayı olabilir. Nasıl bir başka olasılık? Cep telefonu mu? Televizyon mu denebilir mesela. İkisi de can damarı ama bir seçim yapılması gerekse çalışan nüfusun çok büyük bir kesiminin cep telefonumdan vazgeçmem diyeceğinden eminim.

Dozu biraz arttırırsak neler olabilir?

Hayal gücü mü devreye girer yoksa korkular, endişeler mi?

Vazgeçme potansiyeli duruma göre değişim gösterebilir mi yoksa vazgeçilmezlerin üstünlüğü konu üzerinde tekel mi oluşturmuştur?

Bence kısmi tekel söz konusudur fakat yeni tabirle kırılma noktasında, eski tabirle zurnanın zart dediği yerde tekel biter gider.

Nelerden vazgeçilmez ki?

Anadan,

Babadan,

Yar’dan,

Can’dan.

Ve daha bir çok şeyden. Kıstasları vardır mutlaka. Vatan için, bayrak için, millet için geçilir. Bazen aşk için, sevgi için. Fakat her vazgeçme potansiyelinde bir temel taşı vardır. O da fedakarlıktır. Vazgeçme potansiyelinin bir diğer adıdır fedakarlık.

Yaptığınız her fedakarlığın bir kurtarımı vardır diğer tarafta. Hiçbir vazgeçiş bir son değil bir başka başlangıçtır.

Candan vazgeçersin Vatana bir faydan olur, hayatından vazgeçersin yarine bir faydan olur, cep telefonundan vazgeçersin sağlığına katkın olur gibi bir çok şey türetilebilir.

Vazgeçişler kolay değildir ve fakat gerektiğinde sendelememek önemlidir. Dik durmak, kararlı olmak ve geri dönüp bakmamak gerekir. Her tereddüt bir vazgeçişi engeller, her engel bir umudu bitirir.