Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '12

 
Kategori
Projeler
 

Ve Lucifer, “Bu da size kapak olsun.” dedi !

Ve Lucifer, “Bu da size kapak olsun.” dedi !
 

Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin engelli vatandaşlarımızı tekerlekli sandalye sahibi yapabilmek için -Yeni Asır Gazetesi basın sponsorluğunda- “TANE TANE KAPAKLARI TOPLAYALIM. ADIM ADIM ENGELLERİ AŞALIM” sloganıyla Mayıs 2010’dan bu yana başarıyla sürdürdüğü Kapak Toplama Kampanyası 31.12.2012’de sona eriyor!

Bugüne dek 5 kıta, 50 ülkeden 350 ton civarında kapak toplanmış. Ege Üniversitesi depolarında toplanan kapaklar düzenli olarak EgeÇev Geri Dönüşüm Katı Atık İşletmeleri’ne ulaştırılmış ve her 250 kilo kapağa -son derece kaliteli- Alman malı Otto Bock Centro S1 tekerlekli sandalye alınmış. Yurt içinde Migros, Şok, Tansaş, Kipa gibi mağazalar; sivil toplum kuruluşları, belediyeler, okullar, firmalar destek olmuş ve bu sayede 1500 engelli vatandaşımızın yüzü gülmüş. Dağıtım önceliği de doğu illerine verilmiş.

İyi yürekli insanlarımız bu kampanyanın bitmemesinden yana ve eğer ki Ege Üniversitesi projeyi sonlandırıyorsa, devlet ve/veya sivil toplum kuruluşlarının mutlaka sahip çıkmasını, devam ettirmesini istiyor!

*****

Geçenlerde yine Göztepe-Suadiye hattında yürüyorum, Lucifer, “benim gördüğümü sen de görüyor musun?” dedi, muzipçe gülerek! Baktığı yöne döndüm, farklı bir özelliği olmayan sokaklardan biriydi ama demek ki benim göremediğim bir şeyi görüyordu!

“Şu direklere, apartman duvarlarına asılan büyük pet şişeler de ne?”

“Haa, onlar mı? Engelli vatandaşlarımız için plastik kapak topluyoruz. Kapaklar İzmir’e gidiyor ve engelli vatandaşlarımıza tekerlekli sandalye veriliyor!”

Pis pis ve de anlamlı bir bakışla gülümsemeye devam ediyordu! O bakışın ne anlama geldiğini biliyordum. İnsani yönümün yine gözüme perde indirdiğini düşünüyordu! Bugüne dek hiç haksız çıkmamıştı ve Muro olsa, nalet olsun içimdeki insan sevgisine derdi.

Perdeleri kaldırdım ve sokağa tekrar baktım. Bakmakla kalmayıp yürümeye de başladım. 150-200 mt kadardı uzunluğu ve neredeyse her apartmanın önünde de duvara ya da direğe asılı 5-10 litrelik pet şişeler, içlerinde de irili-ufaklı rengarenk kapaklar vardı.

Ne hayırsever bir sokaktı !

Evlerden birinin önünü süpürmekte olan apartman sorumlusunu görünce yanına yaklaştım.

“Birader, sizi kutluyorum valla. Ne çok kapak toplamışsınız! Apartmanlar arası rekabet var galiba! Daha sonra bu kapakları paketleyip İzmir’e mi gönderiyorsunuz?”

“İzmir’e mi? Niye ki abi? Valla, niye toplarlar bu kapakları bilmiyorum ama bizim komşular biriktiriyor işte. Bazen rastlıyorum -sabah gün açmadan- beyaz bir kamyonet gelip hepsini boşaltıyor!”

Evlerinin önü mersin
Ah sular içmem…

Malezya’da kauçuk ağaçları vardır. Gövdelerinde derin kanallar ve ağacın altına yakın noktada da bir kova. Kauçuk sızarak o kovaya dolar ve düzenli olarak boşaltılır.

Her sabah folluktan yumurta toplanır!

Banka ATM’leri de her sabah boşaltılır-doldurulur!

Saydım, o sokakta 18 tane büyük pet şişe asılıydı. Sonraki sokakta da 12 !

İnsanlıktan nasibini almamış iki ayaklı akbabalar! Eminim sabahın köründe hayır için koşturuyorlardır ve topladıkları kapakları da bir an önce İzmir’e gönderme telâşındadırlar!

Moralim iyice bozulmuş, omuzlarım çökmüştü. Çünkü ben de bugüne dek binlerce kapak toplamışımdır! Ve nereye gitmişti benim kapaklarım!

Göztepe'ye dönünce daha da vahimleşti görüntü! Benim gibi çevresine duyarlı bir insan, demek ki bugüne dek bakmışım da görememişim, hayır işinde bit yeniği aramamışım! Her esnafın kapısında bir pet şişe vardı. Ee, 40 yıllık Göztepeliyiz, esnaf da dost; sormadan durur muyum!

“Ya Samet Abi, bakıyorum kapak topluyorsun! Bugüne dek ne kadar gönderdin İzmir’e?”

“Ne var ki İzmir’de? Allah razı olsun vatandaşlardan, bizim hala oğlu için topluyorum! Kapakları satıp ona tekerlekli sandalye alacağım. Yürüyemiyor da!”

Eminim, Samet Abi'nin sandalye almak için kapak toplamaya ihtiyacı vardı! Eminim, manav da kasap da fırıncı da böyle ûlvi bir amaç için şevkle topluyordu kapakları !!

…….. kaderim tersin tersin
Mevlâ'm bana sabır versin

Hayatımızın hemen her anında yer alan -çeşitli renk ve ebattaki- kapaklar yüksek yoğunluklu polietilen malzemeden üretiliyor. Dolayısıyla, toplanan kapaklardan da orijinaline çok yakın kalitede ham madde elde edilebiliyor ve sebze-meyve-ekmek kasası olarak aramıza geri dönüyor.

Biliyorsunuz çingenelerle aram iyidir ve pek de severim o ağır işçileri. Sordum birkaçına, 80 kuruşmuş hurda plastiğin kilosu. “Ulen, yoksa siz mi topluyorsunuz -millet uyurken- kapakları?” diye sıkıştırdım. “Yedirirler mi o işi bize abi.” deyip uzaklaştılar!

Ne güzel iş valla! As dükkanının önüne bir pet kumbara, gelsin kapaklar! Küçük kapakların tanesi 2 gr. Büyükler daha da ağır. Günde bir kilo toplansa, ayda 24 lira eder. Dükkanın elektriğine, suyuna destek! Ya da büyük düşün ama eminim ki sokaklar parsellenmiştir, bir mahalleye 100 pet şişe as sonra da üzüm gibi topla düzenli. Hani sen hayrı seviyor, engelli insanlarımızı destekliyorsun ya!

Bu arada, anlayamadığım bir şey daha var! Otto Bock Centro S1 tekerlekli sandalye piyasada 500-700TL bedelle satılıyor! 250 kilo kapak ise (250kg x 0.80TL) 200 TL eder! Anlaşılan o ki Alman firması da projeyi epey destekliyor.

Aslında, 200 lira civarında kaliteli başka markalar da var. Ve hayır işlemek isteyen insanlar bağımsız olarak da sandalye alabilir, mesela Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği'ne (www.bedd.org.tr), Türkiye Sakatlar Derneği'ne (www.tsd.org.tr) bağışta bulunabilirler.

Devletimizin de tekerlekli sandalyeyi ihtiyaç sahiplerine ücretsiz verdiğini biliyor muydunuz? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, doktor raporuyla kaymakamlıklara, valiliklere başvuran engelli vatandaşlarımıza -raporda vurgulanan özelliklerde- tekerlekli sandalyeyi ücretsiz temin ediyor.

Vesselam, öyle iyi niyetli insanlarız ki bir tarihte de Babuna Kardeş için 160.000 kişiden ilik örneği toplamıştık! Sonuç hakkında bilgisi olan var mı?

Düşünüyorum da 2.5 yılda -350 ton kapak karşılığında- 1500 sandalye dağıtılmış! Oysa toplanan tüm kapaklar üniversiteye ulaşabilmiş olsaydı, bu rakam daha da artacaktı. Görünüşe göre Otto Bock da ciddi bir indirim yapıp tanesini 200 liradan vermiş, toplamı eder 300.000 lira. 5 kıta, 50 ülkenin engellilere yaptığı destek olarak bu çok komik bir tutar değil mi? İleriye bakacak olursak, sadece Koç ve Sabancı kendi şirketlerinde kampanya düzenlese bu tutarın en az yirmi misli toplanır. Türkiye genelinde -kapaksız- sms kampanyası yapılsa, 50 milyon liradan aşağı para toplanacağını sanmıyorum! Hem de cingözlerin ekmeğine yağ sürülmemiş olur!

Hâl böyle olunca da diyorum ki acaba asıl hedef -engellileri kutsal gaye gösterip- çevre kirliliğini önleme adına Kapak Temizliği mi yapmaktı !!

 

 
Toplam blog
: 462
: 1159
Kayıt tarihi
: 07.03.09
 
 

Ne güzel bloglar yazdık, ne muhteşem dostluklar kurduk; onlar kaldı baki... ..