Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Ve sen sevdiğim...

Ve sen sevdiğim...
 


Gözlerine bakarken... derine, daha da derinine..."orada da göreceğim dudaklarının söyledikleri midir?" diye...
Soru verdin "neden?" Ne arıyorsun sen o derinlerde?" diye...

Her ne kadar gülüp geçiştirmek istesemde... her ne kadar "söyleyemem" desemde...
Söylenmeyenleri duyduğun ve gülümseyerek sustuğun o an; sana aşık olduğum andı işte.

Ardından sadece uzanmak istediğinde...
Başın göğsümde...
Ellerin ellerimde...
Yüreğin değerken yüreğime...
Ya usulca dudaklarıma bıraktığın o tek buse...

Ve Sen !...
Sevdiğim!...
O gün bu gündür hayatımın en anlamlı dokunuşu oldun...
Gün be gün yokluğunda büyüdün...büyüdün...
Ve bir büyüye dönüştü adınla, yaşam...

Ya şimdileri...
Bu ani sessizliğini örten neydi?
Bir başkası?...
Yada vazgeçmiş olman mı benden?
Bilmeden seni kırmış olma olasılığım da cabası...
Böyleyse, affedemem o zaman kendimi inan...

Ama sadece korktum...sana aşık olmaktan.
Çünkü bu benim için sana karşı an meselesiydi...
"Ya ardından?... Ya aşık olupte sensizliğinle kalmak varsa arkasında" dediğimde; ölesiye ürktüm o an...

Ya şimdi ? Ah o aşık olmaktan korktuğum adam!
Bir an, bir an daha...ah daha ne kadar zaman?
Bir son yada bir nihayet olacak mı beklenen gelecekte?
Tünelin ucundaki ışığa varana kadar; daha kaç kere açılacak, kaç kere kapanacak sensizliğinde şu gökkubbe?

Sanki o son busenin ardından, donüverdi bende zaman. Yanısıra tüm geçmiş ve beraberinde tüm başbaşa geçirilmiş an...

Bu aralar sormamak için tüm bu soruları sana, deliler gibi çabalasam da, nafile... durmaksızın fokurduyor içim tüm bilinmezlerin kazanında.

Tüm akrepler, bütün yelkovanlar sekteye uğramaksızın, ahenkle dönerlerken sanki benim için çakılıp kaldı o busede tüm an...

Oysa sadece; şevkatli, ılık ama alabildiğine incelikli masum bir dokunuştu değil mi?

Kim dedi... "tut saçından yakala"...
Kim dedi... ah kim? "Ara, bul da çekte al onca yıl sonra tekrar hayatına"...diyemem ki asla.

Bilsem ki...
Bilsem ki, gün gelecek ayrılıklar olacak... Belki, bir daha duyamayacağımdahi o tatlı sesini. Ve hissetmeyeceğim tekrar o sımsıcak saran nefesini. Yine de yeğlerdim sevgilim; yanım da olup da, hep uzağımda kalanlarla geçirilecek bir ömre; sadece sana sarılmayı... o kısacık zamanlarda dahi olsa.

Bilirsin ya sen de; eğer sevgi varsa arada, ayrılıklar da yaşansa....hatta zaman zaman kırgınlıklarda olsa ve yokluğuyla da kalınsa; soğumaz ateş seviyorsan...

Eğer aşk dediğin, gerçek aşksa korkma...
Hele ki, neredeyse yaşanmışken ayrı ayrı kollarda adın aklımda, adım aklında o bir ömürlük zaman...
Bu kadar da çabuk gelemez değil mi ayrılık o zaman?...

Ama dön artık sevdiğim...daha fazla kayıp zamana ihtiyacımız yok bizim inan.

03.12.07

Sevgi ve ışıkla,
Ayna

 
Toplam blog
: 268
: 1969
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..