- Kategori
- Anılar
Vefatının 36. yılında Arif Nihat Asya

Bugün bu yazımda ünlü bayrak şairimiz Arif Nihat Asya’dan söz etmek istiyorum. Aslında “Bayrak” deyince ilk akla Arif Nihat Asya geliyor. Şanlı bayrağımızla ilgili şairlerimizden yüzlerce şiir yazılmıştır.Türk edebiyatı coğrafyasında ama bunu en güzel anlatan Arif Nihat Asya’dır. Bayramlarda ve özellikle özel şiir günlerinde, etkinliklerde en çok okunan şiir bu BAYRAK şiiridir... Ben daha ortaokul sıralarında iken bu şiiri adeta ezberlemiştim.
“Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü...
Kız kardeşimin gelinliği, şehidiminn son örtüsü...
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım,
Seni selamlamadan uçankuşun
Yuvasanı bozacağım...
İlkokullarda öğretmenlik yaptığıım yıllarda ( 1965- 1970), öğrencilerim de bu şiir ezberden okuyorlardı. Çok güzel ve heyecan dolu bu şiiri okuyan öğrencilerim vardı. En güzel BAYRAK şiirini okuyan öğrenciler arasında kimi zaman da köylerimizde , okullarımızda çeşitli yarışmalar yapardık.. En güzel okuyan öğrencilerimize çeşitli armağanlar verirdik.
Arif Nihat Asya'nın bu heyecan dolu " Bayrak " şiirinden başka " Fetih Marşı " ve “ Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor " şiirleriyle daha yakından tanımaya başladım. Ben şahsen Arif Nihat Asya ile 02 Kasım 1974 yılında Ankara’da tanınmış kadın şairlerimizden Güzide GülpınarTaranoğlu’nun Çankaya’da ki evlerinde tanımıştım. O tarihle Güzide Taranoğlu’nun evlerinde bir şiir etkinliği vardı. Aslında bu etkinlik şair Arif Nihat Asya onuruna yapılmıştı. Şiir dinletisinde Ankara’nın tanımış şair ve yazarları davet edilmişti. Ben de bir iş dolayısıyla Ankara gitmiş ve bu geceye katılmıştım. Hemen aklıma gelenleri yazıyorum:
Güzide Taranoğlu, eşi , Ordu Milletvekili Dr. Bilal Taranoğlu, şair Osman Atilla, Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Sabahattin Çankaya, Hüseyin Çolak Yurdabak, kadın şairlerimizden Halide Nusret Zorlutuna, kızı Emine Işınsu Okçu, Ramide Mühürdaroğlu, Fügen Topsever, Şahinkaya Dil, İlkan San, Ender Yoldar, Emekli Tank Albayı şair Enver Tunçalp, ( Şair Enver Tunçalp , aynı zamanda Atatürk’ten 1936’larda üç kez madalya almış, değerli bir asker şairimizdi ). Yahya Akengin, Abdullah Satoğlu, İrfan Ünver Nasrattinoğlu, Sadık Necati Ok, Ahmet Nadir Caner, Ahmet Tufan Şentürk, Yaşar Faruk İnal, İsa Kayacan, gazeteci Necdet Buluz, Halil Soyuer hemen aklıma gelenlerden.
Bugün bunların bir kısmı yok aramızda, onları da rahmetle ve saygıyla anmadan geçemeyeceğim. Böyle bir şiir dinletisinde şiirler okundu, türküler, şarkılar söylendi. Arif Nihat Asya anılarını anlattı, şiirlerinden örnekler sundu. Yine 5 Ocak 1922 günü Adana’nın kurtuluş günüdür, Arif Nihat Asya’nın bu şiiri 5 Ocak'ta yazdığını söyleyenler vardır. 5 Ocak’ta aramızdan ayrıldı. Koca şair , vefat etmeden önce hasta yatağında " bugün 5 Ocak mı " diye seslenmiş ve ruhunu yüce Yarada'na teslim etmişti.
Bayrak şairi Arif Nihat Asya, 7 Şubat 1904 yılında Çatalca - İnceğiz köyünde doğdu. 05 Ocak 1975 yılında Ankara’da aramızdan ayrıldı. Aramızdan ayrılalı tam 36 yıl oldu. Arif Nihat Asya şiirleri ve yazılarıyla Türk edebiyatında bir çığır azmıştı. İlk ve orta öğrenimden sonra İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’ndan mezun oluştur.( 1927). Anadolu’nun birçok il ve ilçelerinde edebiyat öğretmenliği ve idaricilik yapmıştır. Bir ara siyasete girmiş ve 1950 -1954 yılları arasında Adana ( Seyhan ) milletvekili olarak TBMM yer almıştır. Daha sonra yine öğretmenliğe dönmüş ve Ankara Gazi lisesinde öğretmen iken kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır. ( 1962 ).
Asya'nın şiir ve yazıları Şadırvan, Çınaraltı, Defne, Hisar, Çağrı, Çaba , Milli Kültür, Töre gibi sanat ve kültür dergilerin de, Yeni İstanbul, Baba ali de Sabah gibi gazeteler de siyasi ve edebi yazılarıyla göründü. Şiirlerini hece, serbest, aruzla ve ölçülü olarak kaleme alınmıştır. Ayrıca şiirlerinin bir kısmı ebcet hesabıyla tarihler düşürmüştür. Türk diline özellikle önem vermiş olup halkın yaşadığı yaşayan Türkçe'den yanadır.
Arif Nihat Asya'nın Yayınlanmış eserlerinden bazıları:
Şiir olarak: Heykeltıraş ( 1924 ), Yastığımın Rüyası (1930 ), Ayetler (1936 ), Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor (1946 ), Kubbe - i Hadra ( Mevlana üzerine ( 1956 ), Rubiyat- ı Arif (1956), Kıbrıs Rubaileri ( 1964 ), Nisan ( 1964 ), Emzikler ( 1964 ), Dualar ve Âminler ( 1967 ), Kova Burcu ( 1967 ), Terazi Kendini Tartamaz ( 1967 ), Avrupa’dan Rubailer ( 1969 ), Şiirler ‘ seçmeler ), ( 1971 ), Divançe-i Arif ( 1991 ), Düşünce ve deneme eserleri: Kanatlar ve Gagalar ( 1964 ), Enikli kapı ( 1964 ), Tehdit Mektupları ( 1967 ), Kundaklar ( 1969 ), Aynalarda Kalan ( 1969 ), Onlar Bu Dilden Anlar ( 1970 ), Basamaklar ( 1971), Aramak ve Söyleyememek ( 1976 ), Kanatlarını Arayanlar( 1976 ), gibi yayımlanmış eserleri vardır.
Arif Nihat Asya güçlü şiirlerinin yanı sıra iyi bir konuşmacı, iyi bir hatip ve zarif, anlamlı sözleri ve düşünceleriyle atasözleri derecesinde manidar sözleri de vardır. Kanatlar ve Gagalar kitabından bunlardan birkaçını örnek olarak sunmak istiyorum: Ziyafet: Güneş geldi diye masanın yerini değiştirdiler. Düşünmediler ki güneş de o sofranın davetlilerindendi…
Konca: Yumulmaya uğraşma ey gül; konca olamazsın artık.
Yarış: Yokuşta ben onu geçerdim, inişte o beni geçer; düzde beraber kalırız.
Tufan: Yeryüzünü sel ettiler / Sel üstünden yol ettiler / Suyun destanıydı tufan / Onu Nuh’a mal ettiler.
Lafonten: “ Ağustosböceğiyle Karınca “ hikâyesini kendisinin bir ağustosböceği olduğunu düşünmeden yazdı.
Aynalar: İster kötü bil, ister iyi... Doğrudur aynaların söylediği !..
Kitap: Kitabım hareketsizdi…- Okuyamadım! Dedim. Yerde eserlerini, gökte üstünlerini gösterdiler.
Teşekkür: Alkışlara teşekkür için döndü; gördü ki yapı ve toprak işçileri ellerinin tozunu çırpmaktadır.
Elmas: Elmas gibi ol ki yandığın zaman ne yerde külün, ne gökte dumanın kalsın !...
Yanak: Bir yanağından öptüm… Söyle ey dünya, öbür yanağından öpmek için daha kaç günlük yol yürümeliyim !..
Rüzgâr: Bir saçı okşamaz, bir alnı serinletmez, bir yelkeni şişirmez, bir eteği havalandırmazsın. Neyleyim senin gibi rüzgarı !..
Şükür: Su içen kuşu, her yudumda gagasını göklere kaldırarak Allah’a şükreder gördüm…
Kore Gazileri: Ana, oğlunun alnından öpmek istedi, alnına yetişemedi ve oğlu artık eğilecek kahramanlardan değildi…
Nişanlılar: Duyduk ki nişanlılar ayrılmışlar, neylesinler: Kuyumcu, yüzüklerini gevşek yapmıştı.
Bal: rengi, kokusu, biçimi, çevresiyle sayısız çiçeği göz önüne getirmeyenler ve sayısız arının ucu bucağı gelmez emeğini düşünmeyenler anlamazlar ki bu balın tadını.
Rahmetli bayrak şairimiz Arif Nihat Asya için çok şeyler yazılabilir. Onu vefatının 36. yılında bir kez daha saygıyla ve rahmetle anmak istedim. Mekanı cennet olsun sevgili şairimizin. Türk edeabiyatı coğragfyasında kendineözgü şiirleriyle ve konuşmalarıyla ayrı bir imza ve değerli bir köşe taşı idi.
Kaynak: Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi
İhsan IŞIK. Elvan Yayınları, Cilt :1. sayfa: 377-379. Ankara , 2006