Vicdanlarda aklanmak gerekli

Bursaspor - Beşiktaş maçının 25.dakikası oynanıyordu. 3 dakika öncesi sarı kart ile cezalandırılan Egemen Korkmaz, pozisyonun gereği olmayan bir şekilde, faullü, futbol oynama istek dışı ve futbol oyun kurallarının dışında yaptığı bir hareketle Bangura'yı, seyirciyi ve tv başındaki insanları tahrik edercesine bir başıbozukluk sergiledi. Objektif bir değerlendirme ile ikinci sarı kart ile cezalandırılması olağan bir şeydi. Ama o andan itibaren saha içinde başka şeyler olmaya başladı. Olayların içinde olmak istemeyen, futbol oyununun içinde kalmak isteyen tavırlar sergileyen Bangura olmasına rağmen, Egemen'den kaynaklanan kısa bir gerginlik nedeniyle yan hakemin de oyunculara yaklaştığı bir anda kimsenin ne olduğunu anlamadığı bir şekilde -Egemen'in Bangura'yı yan hakeme şikayet etmesine bağlı olarak- orta hakem yan hakemi referans göstererek Bangura'ya kırmızı kart çıkardı. Sonradan öğrendik ki kartın gösterilmesinin nedeni, küfür edilmesiymiş.

Bu sezona kadar yapılan üç büyük takımlarımızın maçlarında, aynı takımlarımızın futbolcularının orta ve yan hakemlerimize karşı yaptıkları ve televizyonlara yansıyan, futbolu seven herkesin vicdanlarını yaralayan küfür dahil, ağızlarından tükürükler fışkıran bir şekilde  sözlü,  fiili saldırıları duymazdan ve görmezden gelen hakemlerimizin, nasıl oldu da birden bire bu maçta gözleri görmeye, kulakları duymaya başladı.

Bir sözüm Yunus Yıldırım'a. Şans oyunları oynayıp oynamadığını bilmiyorum. Ama bir denesin bence. Örneğin en fazla oynanan maçlara göre % 90'lardan fazla kazanma ihtimalleri olan altı maçı yazsın bir görelim bakalım maçların sonuçları beklendiği gibi mi olacak?...  Bu örneği şunun için veriyorum. Sevgili Yunus Yıldırım'ın 2007 yılından bugüne kadar yönettiği Bursaspor maçlarının sayısı altı. Bu maçların beşini Bursaspor kendi sahasında BJK-2 maç, GS, G.birliği, M.P.Antalya ile oynamış. Bir maçta Sivas ile deplasmanda oynamış. Maçların sonuçları ne mi olmuş? Bursaspor bu hakemimiz ile yaptığı maçların tümünü kaybetmiş. Şimdi sevgili Yunus Yıldırım bize bu sonuçların böyle olmasının istatistiki olarak gerçekleşme olasılığının ne olduğunun analizini yapsın ve bu sonuçlar ortaya çıkmasında kendisinin etkisinin ne olduğunu; ne kadar objektif/yansız olduğunu bizlere anlatsın, vicdanlarımızı aklasın lütfen...

Bir sözüm de Futbol Federasyonu'na. Geçen yılki Beşiktaş maçında SAHA DIŞINDA yaşananlar nedeniyle Bursaspor'a dokuz maçlık REKOR bir ceza verdi. 52 seyirci de üç aydan fazla bir süre cezaevinde yattı. Federasyon yetkilisi kamuoyuna açıklama yaparken bu olayda Bursaspor cealandırılmamıştır, bu bir milattır diyebilmiştir. Fenerbahçe-Shaktar maçı oynandığı sırada seyircilerin SAHAYA GİRMELERİ sonucu maçın tamamlanamaması nedeniyle oluşan çirkin tabloyu federasyon değerlendirmiş ve Fenerbahçe'ye yalnızca iki maç ceza vermiştir.

Birinde SAHA DIŞI bir olay ve oynanamayan değil, federasyon tarafından alel acele bir karar ile oynatılmayan bir maç, diğerinde ise SAHA İÇİnde yaşanan bir olay ve seyirciler nedeniyle oynanmayan bir maç. Sonunda, biri iki hafta, diğeri  dokuz hafta olmak üzere farklı uygulanan cezalar.

Aynı federasyonumuzun temsilcisi hakemler ise geçen sezonda, hakem yorumcularının ortak kanaati ile 13 adet penaltı olarak değerlendirilen penaltı pozisyonları varken, 34 haftalık maratonda bir tek Bursaspor'a penaltı çalmamışlardır.

Geçen sezon aynı hakemler tarafından, futbol tarihimizde ender görülen bir şekilde, duran topta Bursaspor ceza alanına orta yapıldığı bir sırada, her iki futbolcunun karşılıklı birbirlerine müdahaleler yaptıkları bir durumda, Bursasporlu futbolcunun rakibine yaptığı şarjın normal olmayan bir şarj kabul edilerek Bursaspor aleyhine komik, ÖRNEK  bir penaltı verilmiştir. Oysa, liglerimizde her maçta en az 10 defa görülen benzeri pozisyonlardan biriydi yaşanan.

Şike soruşturmasında hakemlerimizin isminin geçmemesi, bazılarınca topluma dayatılmak istenen bir şekilde "hakemlerimizin geçen sezon temiz maçlar yönettikleri"ni göstermez. Toplum herşeyin farkındadır. Bu sezon centilmenlik ödülünün 10 Milyona çıkmasından sonra özellikle artan sarı ve kırmızı kartları da NEDEN-SONUÇ ilişkisi içerisinde sorgulamaktadır toplum.

Aslolan, bazılarının söylemlerinde, yazılarında değil, toplumun vicdanında aklanmak, masum olabilmektir.