Vitrin ve seçimler

Seçimler yaklaştıkça siyasi partilerin adayları medyaya düşmeye başladı.

Bazı partiler ya da adaylar ön plana Atatürk'ün "Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır" sözünü alarak makas değişikliklerine kılıf uyduruyorlar.

İktidar partisi yerle bir olan imajını sağda ve solda isim yapmış bireyleri toplayarak vitrin değişikliklerine gitme yolunu seçiyor.

Bu adaylardan belkide en öne çıkanlarından biri Ertuğrul Günay. Geçmişte CHP milletvekili olmak için yaşını büyüten Günay, siyasi geçmişini ve toplumda edindiği saygın siyasetçi kimliğini bir sürü gerekçe öne sürerek AKP çatısı altında götürmeye meyilli gözüküyor.

Atatürk'ün partisinde liderlik yarışına girmiş bir siyasetçi olarak, tamamen zıt bir eksende yoluna devam etmek için gün sayıyor.

Milyonlarca yurttaşın istem ve beklentilerinin anlamını kavramamış olan Günay, Türk siyasi tarihinde ilginç bir kişilik olarak yerini alacağa benziyor.

Genel olarak CHP'ye yapılan eleştiriler Baykal ve etrafındaki yapıya yönelik olarak yapılıyor idi. Hatta bu eleştirilerin en katısını bende bazı yazılarımda dile getirdim. Ancak gelinen noktada, sanki AKP daha demokratik bir yapı imişçesine CHP'ye vurarak adaylığını pekiştirme arayışını doğrusu çok yadırgadım.

CHP liderini DSP ile birlikte hareket etmeye iten Cumhuriyet mitingleri yıllardır ortaya konulan Baykal'a yönelik eleştiri gerekçelerini ortadan kaldırmış görünüyor. Bu süreçte Baykal gerekli tavrı göstererek deneyimli bir politikacı olarak zamanı ve zemini lehine döndürmüş görünüyor.

Ortaya çıkan tabloda vitrinde kim olursa olsun seçim ABD ve AB ile Barzani, güney kıbrıs'ın desteğini arkasına alan AKP ile gücünü Cumhuriyet değerlerinden alan siyasi partiler arasında geçecek gibi görünüyor.

CHP seçmene projelerini ve çözümlerini sunmak zorunda. AKP iktidarı tarafından dışlanmış, yok sayılmış toplum kesimleri çözümleri görmek istiyor.

Seçimlerden sonra oluşacak tabloda AKP karşıtı partilerin başarısız olmaları, ileride Türkiye'yi daha büyük açmazlara sokabilir.

Olumsuz bir sonuç yada icraat ortaya çıkmaması için her yönüyle yönetebilecek kadroları bir araya getirmek zorunda olan CHP'nin fazla zamanı yok gibi gözüküyor.

Sonuç olarak vitrin düzenlemesi her iki taraf için donanımlı adaylar bulunamaz ise görüntüden öte bir anlam taşımaz.

Seçim ve sonrasında her halde en akılda kalacak olan, bireysel olarak toplumda saygın bir yer edinen siyasi kişiliklerin zikzakları çok konuşulacak..