- Kategori
- Deneme
Vitrindeki elbise

Gösterişli bir mağazanın önünden geçerken , aniden duruverirsiniz. Vitrindeki elbiseye takılır gözünüz. Hiç düşünmeden mağazaya dalarsınız. Hiç ihtiyacınız olmasa bile. Sizi karşılayan satıcıdan elbiseyi istersiniz, başka kelam etmeye gerek duymadan. Elbise gelir, denersiniz. Hiçte vitrindeki gibi durmamıştır üstünüzde. Dışarı çıkıp tekrar bakarsınız elbiseye, ne gariptir ki, aynı elbisedir, size verilen. Ama ne tuhaftır ki sizde vitrindeki gibi durmamıştır.
İşte benim hayatımda böyle vitrinde duran elbise gibidir. İçimde, fırtınalar koparken vitrindeki elbisem bozulmasın diye uğraşır dururum. Ben kötü oyuncu da değilim, hayatın bana biçtiği rol üstüme oturmadı, sadece. Neden, niçin, nasıl sorularını da soramaz oldum kendime. Üzerimdeki elbiseyi parçalayıp atacağımdan korktum.
Neyse işte, hepinizden sadece biriyim. Biçilen role inat, senaryosu kötü olanlardan sadece biriyim.
Ben kötü oyuncu değilim, sadece oynadığım rolün senaryosu kötü ….