- Kategori
- Güncel
Vitrine değil iklime - Ferhan Petek - Köşem Sultan ®

Hani gök gözlü pamuk sesli bir kız vardı. Bir laf etmişti en edilmeyecek yerde. “Sosyal Linç yaşıyorum” diyerek özetlemişti durumunu kendince.
“Başörtüsü bir tekstli ürünüdür” dedi ve bir daha kendisinden pek de haber alamadık. En azından eskisi kadar. Ne demek istedi, derken ne düşünüyordu onu yargılayanlar tarafından pek umursanmadı. Bir anlık sözün insanı nasıl yerle bir ettiğine canlı canlı şahit olmuş olduk.
Pek dinlemem Şevval’i. Çok fırsatım olmaz yani. Ama severim. Yakıştırmam yaptığı söylenen kötü şeyleri. Bugüne kadar hakkında çok da şey duymadık zaten öyle olumsuz tarafından. Ama ne oldu? Bir laf etti gömdüler kızı. Ne dedi ki? Baş dedi örtüsü dedi bir dedi tekstil dedi ürünüdür dedi. Neden durup dururken o kadar insanın içinde öylesine böyle bir laf eder ki insan? Sonrasını düşünemeyecek kadar salak mı bu kız? Değil. Tabi ki değil. O halde ne demek neden demek istediğini anlasak ya önce?
Baş örtüsü bir tekstil ürünüdür, yalan mı? Toprakta mı yetişiyor bu örtü? Ağaçtan mı topluyoruz? Üretilmiyor mu insana insan tarafından? Tercihini bu yönde kullananlar, dini inancına moda zevkine, içinin nasıl rahat ettiğine göre seçip alıp takmıyor mu? Ne de güzel de kendine de yakıştırmıyor mu?
Baş örtüsü sadece bir tekstil ürünü değil midir?
Toplumsal bir simge midir yoksa? Böyle düşünenler mi sosyal linç yaşadığını hissettirenler bu kıza?
Hani özgürdük ama, hani herkes istediği gibi kimseye zararı olmayacak şekilde yaşayabilme özgürlüğüne sahipti? Bu da bizi çok şükür ki özgür bir ülkenin vatandaşları yapıyordu?
Neden şimdi bu tepki? Çok anlayamadık mı bu kızı? O mu kötü niyetliydi? Pek dinlemedik de umursamadık mı yoksa? Biz empati seven bir milletiz aslında. Severiz de uygulamayı unuturuz arada. Öyle bir ana denk geldi muhtemelen bu durumda.
“İnsanları giydiğine taktığına söylediğine yaptığına göre yargılamayın ön yargıyla yaklaşmayın, sadece bir kumaş parçasını insanlığın önüne geçirmeyin. İsteyen taksın demek istemiş hatta özellikle ortalık karıştırmak için yapılmış gibi o söz seçilmiş de, belki başında ya da sonunda söylediği ‘20 yıl önce başörtüsü serbest bırakılsaydı, bugün bunları tartışmıyor ve yaşamıyor olacaktık’ Yasaklar bizi bugünlere getirdi.. İnsanları başörtülü veya başörtüsüz diye ayırmam. İnsanları başlarına taktıkları tekstil ürününe bakmam kalplerine bakarım. ‘İnançlarına saygım sonsuz’ sözleri azıcık makaslanmış olabilir mi? Demişse bu sözlerin altında kötü hangi sebep yatıyor olabilir?
Üzerinden zaman geçti konu kapandı falandı filandı olabilir umurumda değil. Benim içimden şimdi geldi. Çünkü o günden beri etrafıma baktığımda birbirini nefretle süzen kadınlar görüyorum. Kendisi gibi olmayana eleştirel gözle bakan kadınlar değil bizim toplumumuza ait kadınlar. Biz birbirimizi severiz. En azından ben doğduğumda böyleydi. Ne kadar ne değişmiş olabilir ki?
Kadınız biz kadın. Birliğiz bu dünyadaki her ırktan her insandan her cinsten çok. Ancak biz anlarız birbirimizi. Hiçbir neden aramıza giremez ki?
Kendimize dönsek kendimizi mi hatırlasak artık biraz acaba?
Hadi tamam kapatıyorum ben çok yazdı yine. Başım da ağrıdı zaten uyuyacağım daha. Birbirimize baktığımızda kalbimizi gördüğümüz günlerin umuduyla…
Ferhan PETEK
Köşem Sultan ®
http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931
https://twitter.com/#!/Fername