Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Vizenize Vize; Füzenize Füze!

Vizenize Vize; Füzenize Füze!
 

Amerika, Eski Türkiye'yi arıyor... O Eski Türkiye ki, Amerika'nın 53.Eyaleti gibi Federal Hükumetin emirlerine bağlıydı... Hatta daha da fazlasıydı; çünkü Amerika eyaletleri hiç değilse iç işlerinde bağımsızdır, Türkiye iç işlerinde bile Amerika'dan bağımsız değildi.

Amerika bu alıştığı ilişki biçiminin ilk şokunu Saddamı devirmek için  bizim sınırlarımızı kullanmak istediği zaman yaşadı: TBMM, Amerika'ya topraklarımızı kullanma izni verecek olan 1 Mart 2003 tezkeresini reddetti.

Oysa, oğul Bush'un ABD Başkanı olduğu o yıllarda Amerika, tezkerenin geçeceğinden çok emindi... Hatta Amerika basınında, Türkiye'yi küçük gören, bizimle alay eden yayınlar yapılıyordu: Tezkere için kaç para ödedik, kaç dolar lazım, gibi müstehzi yazılar ifadeler gırla gidiyordu.

Ama ne olduysa oldu, Türkiye, Amerika'ya kendi topraklarından Irak'ı yakma, yıkma ve yağmalama iznini vermedi... Onlar da Güneyden girmek zorunda kaldılar.

Amerika, belki de o gün artık Eski Türkiye'nin bittiğini ve Yeni Türkiye'nin başladığını anlamış oldu...

Ne var ki, Amerika-Türkiye ilişkileri reddedilen tezkere ile kalmadı... Türkiye Başbakanı (ve daha sonra Cumhurbaşkanı) Tayyip Erdoğan, "Dünya Beş'ten Büyüktür" demeye başladı; İsrail'e "One Minute" dedi...

O yıllarda Amerika, Türkiyenin gidişatını beğenmese de serin duruyordu... Bu serinliğin nedenini de sonraki yıllarda anladık... Amerika FETÖ'süne güveniyordu!

TSK başta olmak üzere tüm kurumlara sızmış bu CİA işi örgüt harekete geçirildiğinde nasıl olsa, Türkiye'de mevcut Hükumet yıkılacak ve Yeni Türkiye yerle yeksan olacaktı!

Nitekim, 15 Temmuz 2016 gecesi, FETÖ işgal hareketini başlattı... Amerikan Konsolosluğunun koordine ettiği darbe girişimi Büyük Türk Milletine çarptı ve rezil rüsva oldular.

Amerika, "Görevimiz Tehlike" dizilerinin o meşhur "Başaramazsanız sizi tanımayız" jargonuna yatacaktı ama bu da olmadı; çünkü her şey kabak gibi ortadaydı...

FETÖ'cü hainlerin yargılaması sürecinde gerçekler daha da açığa çıktı... FETÖ'nün elemanlarının Amerikan konsolosluklarına Cafe'ye girer gibi girip çıktıkları anlaşıldı.

Hatta, darbe girişiminin sivil imamı Adil Öksüz'ün vizesini yenilemek için(!) ABD konsolosluğundan arandığı bile ortaya çıktı. (Hala bu şahsın nerede saklandığı kuşkulu!!)

"Yalnız ABD'de darbe olmaz; çünkü orada Amerikan Büyükelçilği yoktur" kuralı da bir kere daha gerçekleşmiş oluyordu... Ama çok şükür ki, darbe gerçek olmuyordu.

Sadece bu da değil, 12 Eylül 1980 Darbesi gerçekleştiğinde "Bizim çocuklar başardı" diye sevinen Amerika, bu defa "Madem başaramadılar bizden değiller" bile diyemedi...

Elebaşını yıllardır Pensilvanya'da besleyen, konsolosluklarıyla, büyükelçilikleriyle darbenin içinde olan Amerika, bu defa çok kötü yakalanmıştı...

Son olarak da, resmiyette hiç bir yerde görevi olmadığı halde Amerikan kolsolosluğunu Cafe gibi kullanan M.T. isimli şahsın FETÖ ve ABD bağlantısını sağlayan ajan olduğu ortaya çıkmış ve Türkiye bu adamı kodese sokmuştu.

Resmiyete göre, hiç tanımaması gereken bu kişi için, ABD anında girişimde bulundu ama elbette Türkiye, eski Türkiye değildi ve sonuç alamadı....

ABD'nin buna tepkisi tam bir "zorba" tepkisi oldu... Hem suçlu hem güçlü olan Amerika, resmiyette hiç bir görevi yokken, bu M.T. adlı şahıs adına, "çalışanların güvenliğı yok!" bahanesiyle  bugün vizeleri askıya aldı.

Ama daha gün bitmeden karşılığını da gördü: Türkiye de diplopatik karşılık vererek, vizeleri askıya aldığını açıkladı... Yani, göze göz; dişe diş!...Ya da vizenize vize; füzenize füze!..

Artık NATO müttefikliğimizin, stratejik ortaklığımızın falan anlamı yok... Zaten Trump geleli Amerika'da bir "devlet aklı" yok... Onlar da kendi içlerinde çatışıyorlar... Şu son vize kararının bile Trump'tan habersiz alınmış olması ihtimalı var.

Her ne olursa olsun, Türkiye artık ahtapotun kollarından sıyrılmaya başlamıştır ve bu sürecin geri dönüşü yoktur...

İçerdeki "ihanet odakları"ndan umudu kesince, dışardaki hainleri silahlandırıp sınırlarımızı kuşatmak isteyen ABD/İsrail gücüne buralarda da gerekli cevabı vermeye başladık çok şükür.

Bir de bir zamanlar "Tam Bağımsız Türkiye" türküsü söyleyen Batıcı "aydınlarımız", bugün tam da bağımsızlık için mücadeleye girişmişken, "Amerika sizi bırakmaz" country şarkıları söylemeseler!!...

Ne olursa olsun, kim hangi şarkıyı söylerse söylesin, sonunçta emperyalizm, tüm işbirlikçilerini de alıp bu topraklardan gidecektir...

Bunun bir bedeli varsa öderiz!

Allah yar ve yardımcımız olsun!

Amin!

 

 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..