Volkan'ın annesi

Ercan Taner beraberlik golünü yediğimiz dakikada Volkan'ın hamlesi diyor ama işgüzar basın bunu Volkan'ın Annesi mi dedi diye polemik yaratmak için uğraşıyor. Macarlardan 3 gol yemiş Brezilya umutlarını çimlere gömmüşüz bizim medya Volkan'a Ercan Taner'i evden aldırsın diye malzeme verme derdine düşmüş. Neyse ki Volkan medyanın gazına gelmiyor da Ercan Taner'i arayıp takılma abi diyor. Ercan Taner ben kendimi bildim bileli maç anlatır. Evet bazen kendini maçın heyacanına kaptırıp komik durumlara düşmüş olabilir ama daha böyle bir terbiyesizlik yapmamıştır. Ondan sonra diyoruz bizim futbolumuz neden geriye gidiyor?

Abdullah Avcı Selçuk ve Burak'ı sakat diye kadro dışı bırakınca Allah kendisine öyle bir ders verdi ki ibretlik. Önce M.Topla ardında Gökhan en son anda da Arda sakatlanarak Macaristan maçında oynayamadılar. Bu kadar eksikle maça yine de iyi başaldık ve golü de bulduk ma ondan sonra Macarlar uyandılar ve bu takıma ha 1-0 yenilmişiz ha 5-0 diyerek saldırmaya başladılar. Ömer ve Volkan'ın düet yaparak attırdıkları beraberlik golü de Abdullah Avcı'nın yolu oldu. İkinci yarının hemen başında yediğimiz 2. gol de Hamit'in katkıları unutulacak gibi değil derken yaptırdığı penaltı ile bir plaketi haketti. Hakemin Nuri Şahin'e yapılan harekete penaltı verse bile sahadaki Milli Ruhsuz futbolcularımızın bu maçı çevirecek ne gücü ne de inancı vardı. Maçın genelinde Emre ve Nuriye eşlik eden başka futbolcu olmayınca Brezilya bize çok çok uzak oldu. 

Abdullah Avcı'nın bu işi beceremyeceği aslında çok belliydi yada ben demiştim demek istemiyorum ama maalesef görünen köy kılavuz istemiyor. Abdullah Avcı İBB'nin başında sadece 4 büyüklere kök söktürmekten başka hiç bir başarısı olmayan bir teknik direktörken kendini bir anda A Milli takımın başında buldu. Ancak bu futbolcuların başında Del Bosqe yani Yeniköy Kasabı olsa birşey değişmezdi. Yani sorun teknik adam sorunu değil. Biz kendimizi dev aynasında görmeye devam ettikçe böyle hezimetler almatya devam ederiz. Kuralar çekildiğinde Hollanda ile grup birinciliği için çekişeceğimizi yazanlar bugün Abdullah Avcı'nın yerine teknik direktör isimleri söylemey başladılar bile. Biz kazandığımız maçlardan sonra o maçı günlerce medyada, TV'de, kahvehanede konuşuruz. Ama kaybettiğimiz maçtan sonra en fazla 2 gün konuşur unuturuz. Bu sadece profoeyonel futbolda değil halı saha maçlarında bile geçerli bir durumdur. Halı sahaların Alexleri Ardaları kazandıkları maçtaki pozisyonları 5 sene geçse unutmazlar ama 1 gün önce yenildikleri maçı konuşmazlar bile. Biz işte bu yüzden olduğumuz yerde sayar ara sıra tesadüfi mucizelerle kendimizi avutmaya devam ederiz.