Vur kaç

Bugün ailemle beraber Kadıköy Acıbadem'de yemek yemeye çıkmıştım. Arabamı acıbadem caddesini dik kesen sokağa park edip lokantaya girdim. Yanımda kardeşime de arabadaki ufak çizikleri gösterip nerede oldu bunlar diye serzenişte bulunuyorum bir yandan. Yaklaşık 1 saat sonra geri gelip arabama tam bineceğim sırada kardeşimin aniden '' Abi bak nolmuş'' diye bağırmasıyla irkildim. Dönüp baktığımda arabanın yan tampon plastiğinin sallandığını ve çiziklerle hafif sarı rengin olduğunu gördüm. Bir taksici abimiz mi artık bilemiyorum ama sarı renk araç yüzde 90 taksidir.

Arabamda çok büyük bir hasar yok ama o öle sallanan bir plastik ve çizik çizik kapıyı görmek insanın sinirlerini gerçekten çok bozuyor. Nedir yani çok mu zor oraya bir kart bırakmak yada numarasını yazan bir kağıt bırakmak? Hani polis çağırıp zabıt tutturmasını filan zaten geçtim. Öyle şeyler için çok kıymetli vaktini harcamayaz da en azından bu kadar kibarlık(!) yapmak çok mu zor? Benim şimdi o araba için harcayacağım vakit ve paranın sorumlusu kim? İyi ki arabam o resimdeki gibi bir araba değilmiş. O zaman bu kadar ucuz atlatamzdım. Peki benim burda kabahatim ne? Galiba bu kadar insanlıktan uzaklaşmış, umursamazlığın kol gezdiği bir ülkede yaşıyor olmak.