Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Temmuz '06

     
    Kategori
    Kitap
     

    Vurgun

    Orada, ekranlarının karşısında benim gibi başka birileri var mı, bilemiyorum. Her yavaş müzikte yüreği hızlı çarpan, içinden geçen nehirleri başka denizlere akıtmak için can atanlar var mıdır orda, benim gibi ekranın karşısında. Eli klavyeye gidip gidip geri dönen, yazdıklarını buruşturup kimsenin göremeyeceği dolaplara saklayan, kalbinin derinlerinde vurgun yemekten korkan incinmiş bir kalabalık, var mı gerçekten?

    Yoksa bütün bu şarkılar boşa mı yapılıyor? Şarkıların başı belliyse, sonunu herkes kendi mi getiriyor, o yüreğinin vurgun yemiş derinliklerin de. Ya da vurgun mu yemek gerekiyor bir şarkının sonunu getirebilmek için... Hikayeler de böyle... Düz yazıların ardına saklanmış dalgalanmış duygular, sahilde bırakılan izleri silmek için, düz yazı olup kıyıya vurmuyor mu her nokta koyduğumuz da? Her nokta da yeni bir cümle başlıyor aslında. Bizler, yüreğinin derinliklerinde vurgun yiyenler, koyduğumuz noktalara takılmışız. İkinci cümle nasıl yazılır bilmeden.

    Ben ise herkesin bir paragraf yazmasını istiyorum. Ben, herkesin yazdığı paragraflardan ortaya yepyeni bir öykü çıksın istiyorum. Ben öykünün gerçek anlamda anonim olmasını istiyorum. Yeni nesillerin vurgun yemekten korkmamasını istiyorum.

    Çok mu şey istiyorum, hepimiz göreceğiz...

     
    Toplam blog
    : 1
    : 424
    Kayıt tarihi
    : 22.07.06
     
     

    Kitap okumak, zamanı yavaşlatıp içerisinde ki sıfatların anlamını çözmek, yazarı düşünürken hayal ed..

     
     
     
     

     
    Sadece bu yazarın bloglarında ara