Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '10

 
Kategori
Tenis
 

Wimbloden'da beklenen son; NADAL şampiyon

Wimbloden'da beklenen son; NADAL şampiyon
 

nadal


2010 Wembledon tenis turnuvası İspanyol tenisçi Rafael Nadal’ın şampiyonluğu ile sonuçlanırken, Nadal’ın finaldeki rakibi Çek, Tomas Berdych, 2.5 saat süren karşılaşmada set kazanamadı.

Tomas Berdych, çeyrek finalde Federer’i saf dışı bırakınca, Nadal da Soderling’i yine set vermeden yenince, aslında Nadal’ın bu kupanın sahibi olacağı belli olmuştu. Berydch, Nadal’a karşı direnemedi. Can alıcı bölümlerde Nadal rakibine oyuna ağırlığını koyma ve maçı heyecanlı bir hale getirme şansı vermediği gibi, oyunlarda da hiç öne geçme şanşı tanımadı.

Oyuna müthiş servislerle başlayan Berdych, ilk game’i sayı vermeden alırken, 2. game’de aynısını Nadal yaptı. 1.sette oyunlar 3-3 olana kadar kimse servis kıramadı. 3-3 den sonra Nadal rakibinin servislerini kırarak ilk seti 6-3 kazandı. Diğer setlerde Nadal’ın kontrolü altında 7-5, 7-5 sona erdi Maç da 3-0 sonuçlanırken, Rafael Nadal Wimbledon’da 2, Grand Slam’larda 8.şampiyonluğuna ulaşma başarısını gösterdi.

Her iki tenisçi için genel bir kıyaslama yapacak olursak, Nadal oyuna her zamanki gibi müthiş konstrante olmuş, galibiyete şartlanmış, buna inanmış bir görüntü verirken, finalde nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadı. Ele avuca sığmaz, hani futboldaki fırsatçı santrofor gibiydi. Tenis raketini elinin içi kadar rahat ve isabetli kullanıyor, rakibinin pozisyonuna göre, topu istediği boşluğa bırakıyor. Nadal’ı seyrederken, bir show zevki alıyor, bu sporun güzelliklerini yaşıyorsunuz. Hırs, mücadele, teknik, zeka bu çocukta ne ararsanız var. Bu kadar özelliği olan henüz 24 yaşındaki bu sporcunun da bu yüzden alacağı çok kupa, çok milyon sterlinler var. Ne Soderling tanıyor, ne Berdych. Kuru gürültüye papuç bırakmıyor. Federer gibi mağlup duruma düşünce morali bozulmuyor. Mağlup duruma kolay kolay düşmediği gibi, öyle durumlarda daha da tutulmaz oluyor.

Çek Tomas Berdych’e gelince; bayağı uzun boyu, boru gibi düz gövdesi ve bebek yüzüyle bir sporcudan çok sinema yıldızını andırıyor ama her türlü sporu yapmaya, komple bir sporcu olmaya uygun bir yapısı var. Fazlasıyla centilmen. Nadal gibi rakibinin moralini bozacak ufak tefek hareketler yapmıyor. Nadal’dan fazlasıyla çekinir gibiydi. İyi servis atıyor ama servis kıramıyor. Servis kıramayınca da set alamıyor. Hiç servis kıramadı. Oysa Nadal, son setteki game’i bile servis kırarak kazandı. Çizgide oynuyor. File önüne geldiği zaman da Nadal’la başa çıkamıyordu.

Berdych de diğerleri gibi zaman zaman onun solak olduğunu unutup, onun tuzağına düşüp, boş bıraktığı sol alana toplar atıp, forhandlerini sıkça yedi. Gerçi Nadal için hiçbir pozisyon fark etmiyor. Berdych , Nadal’ın bu imkansız pozisyonlardan sayı çıkarma alışkanlığı karşısında zaman zaman çaresiz kaldı, panikledi, direnci kayboldu ve erken pes etti.

Henüz final oyuncusu olmaya hazır değil.

Bayanlarda Wimbledon’un kraliçesi ise dün belli olmuştu. Mecburen oynanması gereken ama sonucu belli bir formalite maç gibi, Serena Williams, Rus Vera Zvonereva’yı 1 saat gibi kısa bir zamanda servisleriyle adeta döve döve yenerken, Wimbloden ’da üst üste 2. şampiyonluğu kazanırken, iyi yere dükkan açtığını, bu dükkandan daha kazanacağı çok paralar olduğunu haykırıyordu. Durum öyle gösteriyor ki, bir zamanlar gücü rakiplerinden çok fazla olduğundan dolayı kadınlığı tartışılan Çek asıllı ABD li tenisçi Maria Navratilova gibi, bu güçle Serena’yı kolay kolay yenmek mümkün olmayacak. Bakın bu finalde Serena Williams’ın attığı birinci servislerin hızı Nadal’ın servisinden sadece 1-2 km. eksikmiş.

Rafael Nadal’ın Fransa açık’tan sonra, Wembledon’da da şampiyon olması şaşırtıcı değil, beklenen sonuçtu. Çünkü o şu anda tüm sporlar içinde belki de en başarılı bir sporcu.

İlk defa bir Wembledon turnuvası yağmursuz olarak sona ererken, İngiliz Tv. si de bir yayıncılık dersi veriyordu. Tüm pozisyonların tekrarı, zoomlar vs, mükemmeldi ve sık sık yaptığı tribünlerdeki yakım çekimler ve pozisyon değerlendirmeleri, birbirinden şık insanlar, seyre ayrı bir güzellik katıyordu.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..