XVII. Akdeniz Oyunları’na doğru... (Siyasetin gölgesinde kalan tesis açılışları...)

Akdeniz Oyunları’na şurada ne kaldı?

Mersin, 20-30 Haziran arasında binlerce sporcu konuğa, sporsevere evsahipliği yapacak. Beklenmedik bir anda gelen “olimpiyat düzenleme hakkı”, hızlı bir tesisleşmeyi birlikte getirdi. Bir yandan var olanlar yenilenir, çağdaş bir niteliğe kavuşturulurken, bir yandan da yenileri yapıldı.

Yeni tesisler, Yenişehir ilçesi sınırları içinde; Yenişehir’e sportif açıdan yeni bir çehre kazandırdı.

Mersin, “olimpiyat düzenleme hakkı”nı nasıl elde elde etti?

2013 Akdeniz Oyunları, Yunanistan’ın Volos kentinde yapılacaktı. Ancak, ekonomik kriz, Yunanistan’ın  oyunlardan vazgeçmesine yol açtı. Bunun üzerine yeni istekliler çıktı. Mersin, Libya'nın Tripoli, İspanya'nın Tarragone kentleriyle yarıştı. Türkiye'nin dışında 21 Akdeniz ülkesinin internet yoluyla katıldığı oylamada, Mersin, oyları topladı, öne geçti.

(Geçen pazar günü tesislerin açılış töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, Oyunlar’ın Mersin’de kalmasını farklı değerlendirdi:

“Bizden ricada bulundular. Biz de yapılan bu öneriyi değerlendirdik, Türkiye olarak bu oyunları yapabileceğimizi komiteye bildirdik.” )

Oyunlar için yapılan en büyük tesis, 25 bin kişilik stat...

(14 Haziran 2013)

Stat, kentin kuzeyinde, Otoyol’un üstünde yer alıyor. Mersin’e tepeden bakan stat, sahilden diklemesine 6 km ötede.

Açılış ve kapanış törenleri bu statta yapılacak. Stada giden yollarda, çevresinde hummalı bir çalışma var. Stat, daha bitmediği için orada maçlar yok. Ayrıca stadın adı da yok. Maçlar, emektar Tevfik Sırrı Gür Stadı’nda oynanacak.

O Tevfik Sırrı Gür Stadı, Mersin’in en güzel yerinde. Yakında, yerinde yeller esecek, oraya AVM yapılacak. Başbakan Erdoğan, bunu gençlere seslenirken özellikle vurguladı:

“... mevcut stadın yıkılamayacağına dair bize ferman veriyorlar. (...) Birilerinin kayığına binmeyin. (...) muhteşem bir stat yapıldı ve şu anda Mersin’in emrine verilecek ve sen öbür taraftaki ilkel bir stadın yıkımına karşı çıkacaksın. (...) Orayı engellemek isteyenler, siz ne yaptınız şu Mersin’de, önce onu söyleyin. (...) Neymiş, ‘Burası park olsun’. Onu git, belediye başkanına söyle, o, sana park yapsın.”

(Anlaşılıyor ki, Başbakan Erdoğan'a eksik bilgi verilmiş. Çünkü denizin doldurulmasıyla elde edilen Adnan Menderes Bulvarı ile deniz arasında, Hilton Kavşağı’ndan Babil Kavşağı’na kadar uzayan 8.6 km uzunluğunda bir park alanı var. Burada gezme, gölgelikli oturma yerleri, “kafeler”, spor alanları... Ayrıca park içinde Mersin İdmanyurdu, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray adını taşıyan “futbol meydanları” da var. Başbakan, bunları Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığını nereden bilsin?)

*****

(14 Haziran 2013)

Geçen pazar günü yapılan “tesis”lerin açılışı, ne acı ki, medyada yankı bulmadı.

Nasıl bulsun ki?

“Tesis açılışları”, siyasetin gölgesinde kaldı. Çünkü Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının içeriği, Oyunları'ı gölgede bıraktı, unutturdu.

(Açılış törenin yapılacağı Servet Tazegül Salonu’nun çevresi, içi, parti kongresinden farksızdı. Çevre il ve ilçelerden gelenler de çoktu. Salon dışında "ayran", "su", "tavuk döner" ikramları kusursuzdu. İsteyen istediği kadar alıyor; yiyor, içiyordu. Türk Bayraklarının yanında AKP bayrakları da dağıtılıyordu. Yalnız, AKP bayrakları, “salona sokulmama” uyarısıyla veriliyordu.

Açılışlar için “açılış sahnesi”ne parti il başkanı bile çağrılırken Oyunlar'ın alınmasında büyük çabası olan, çevre yolları yapan, caddeler açan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, başka partiden olduğu için unutulmuştu.)

Görüntüler, konuşmalar gösterdi ki, açılışta o “Olimpiyat ruhu” yoktu.

Neydi o “Olimpiyat ruhu”?

“Barış, dostluk, kardeşlik, sevgi, saygı" gibi değerler..

O “ruh”un dili, “barış dili”dir.

“Tesis açılışları”nda görmediğimiz  o “Olimpiyat ruhu”nu 20 Haziran’da göreceğimizi umalım.
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com