Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

31 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Ya bugün ya da hiç

Ya bugün ya da hiç
 

Daha kaç genç gidecek, daha kaç vatandaşımızı kaybedeceğiz. Yarın unutulacaklarını ya bilselerdi?


Fuzuli’nin bir sözü ile başlamak istiyorum “ Konuşsam faydası yok, sussam gönül razı değil.” Neler yazmak istiyorum ama kelimeleri dahi bulmakta zorlanıyorum. Ülkemin dört köşesinde yaşayan birçok insan gibi yaşananları okudukça, insanlarımızın bir bir aramızdan kayıp gidişini görüp elimden birşeylerin gelmiyor oluşuna sitem ediyorum. Çinli ünlü düşünür Konfüçyüs’ün dediği gibi “Karanlığa sövmek yerine bir ışık yak” bende bunun hayalini kuruyorum, bir taraftan da kaçımız ışık yakıyor diye soruyorum kendi kendime? Canlarını her ne sebebten olursa olsun bu ülkenin madenlerinde, dağlarında, ya da sokaklarında durduk yere kaybeden onlarca insanımızın ardından günlük hayatıma dönüp ben de onları unutanlardan biri olmak istemiyorum. Sabah şehit verip akşam Galatasaray maçında gol olduğu zaman ayağa kalkıp bağırmak istemiyorum. Dün şehit verip gazete haberlerine yorum yazdıktan sonra sevgilimle buluşup gırgır yapmaktan da nefret ediyorum.

Sabahları manşetlerden magazin haberleri okurken keyiflenmek, tv programlarında rating avlayan sahte yüzlerden biri olmak istemiyorum. Dağlarda askerliklerini yapan Mehmetçiklerin göğüslediği zorluklarını düşünüp, askerden yırtmaya çalışanları gördükçe kandırılışımıza canlı canlı tanıklık ediyorum. Ülkenin en çok kazananlarının içinden çıkan çürük raporu almayı uyanıklık sayanlardan utanıyorum. Film setlerinde kıçında roket varmış gibi koşan, konserlerde yerinde durmayan bazı isimler nedense askerliğe gelince tospaa kadar bile haraket edemediklerini söylüyorlar. Halkın her akşam karşısına çıkıp para kazanmayı becerdiklerinden başka birşey de beceremiyorlar. Bu ülkenin çektiği ve bu halkın izlediği reklam ya da programlardan para kazanarak kıyak hayatlarına pişkin pişkin devam ediyorlar. Çürük raporunu aslında insanlıktan ötürü almaları gerekirken bir yalnışlıkla askerlik için aldıklarının bile dahi farkında değiller. Kimse kızmasın ama ben bu tür insanlardan da tiksiniyorum.

Zart parti ile zurt partinin dalaşması devam ederken, doğuda mermilere ya da mayınlara hedef olan insanlarımın hep aynı sözlerin ardından unutulmasına dayanamıyorum. Ben bugün doluyum dostlar, yazım nette kaybolacak olsa da doluyum. Okunmasa da doluyum, kariyerime çomak sokuyor olsam dahi sorun değil, zaten pişkin kelle kariyeri istemiyorum. Eğleniyorsak beraber eğlenelim, ama ağlıyorsak da beraber ağlayalım ben bunun hayalini kuruyorum.

1 haftada yaşananlar ülkemizin birçok yerinden gelen acı haberlerin başka yorumu sizce var mı? 30 kişiyi daha birkaç gün önce toprağa verdik. Ne önlemin alındığı belli olmayan, 2010 Türkiye’sine yakışmayan şartlarda çalıştırılan madencilerimizin ardından kısa süre basında haberler çıktı ve ne yazık ki bu ülkenin insanları yine bu ülkenin onları sahiplenmemesi yüzünden aramızdan ayrıldı. Yas mı ilan edildi? Hayır. Sorumlular basının ve yargının önüne mi çıkarıldı ? Hayır. Hükümet ya da siyasiler hayatımızı değiştirecek önlemler mi aldılar? Hayır. Peki ya ne oldu ? Aileler perişan halde göz yaşı dökerlerken, bizler de ya haberlere yorum yazdık, ya da arkadaşlarımızla bu acı olayı tartıştık. Sonra, hep aynı manzara.

Madencilerimizi kaybettik daha acıları bağrımızda yanarken, doğudan da şehit haberleri arka arkaya gelmeye başladı. Dağlarda gencecik yiğitler canlarını vere dursun, bizler de olaylara yorumlar yazmaya ve yıllardır söylediğimiz klasik cümlelere devam ettik. “Vatan bölünmez.” “ Şehitler ölmez” “PKK cezasını çekecek” ve daha onlarca cümleyi kurduk durduk. Hükümet mesajlar verdi. “Cezalarını çekecekler.” “ Bu yaptıkları yanlarına kalmayacak.” Ve daha onlarca aynı cümle. Belki de binlerce kez duyduk aynı şeyleri. Basına yansıyanlar yansımayanlar derken biz yine kendi hayatımızda kaybolduk. Halbu ki, Mehmetçiğin mücadelesi hiç ama hiç bitmedi. Halkımızın uyutulduğu elimizin kolumuzun bağlandığı bu düzen de acı haberler ne yazık ki yine geldikçe gelmeye devam etti. Dün akşam 7 şehit daha, belki yarın başkaları, belki de askerliğimi yaparken bir gün ben. Dün Hatay’da PKK hainleri roketler ile haince saldırarak gencecik canları aramızdan hayalleri ile birlikte söküp aldı. Bugün içimiz kan ağlıyor, gencecik askerlerimizin aileleri ise perişan. Aynı manzara senelerden beri hiç ama hiç değişmedi. Sözün bittiği yere daha kaç kere geleceğiz?

Yine mi “Şehitler ölmez” diyeceğiz? Yine mi “ Kahrolsun PKK” giden canlarımızın gelmeyeceğini biliyoruz. Daha önce verdiğimiz canlar gibi bu yiğitleri de mi yarın öbürgün kenarda köşede bırakıp hayatımıza hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğiz. Tek isteğim bugün, hemen şimdi, ne işi yapıyorsak bir kenara bırakıp bir karar verelim. Bizi yıkmalarına, geçimişte kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı unutturmalarına izin vermeyelim. Bugün birlik olalım, hep beraber haykıralım. Bugün acımızı kalbimize gömelim ve ülkemize sonsuza kadar bırakmayacak şekilde sarılalım. Bu ülke bunu hak ediyor, aynı güzel insanları gibi. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.

Not:

İsrail’in insanlıktan çıkmış hal ve tavırlarına yine mi “One minute” diyeceğiz. Bu sivilleri kontrolsüz bir şekilde ateşe neden attınız? İsrail’in vuracağını bilmiyor muydunuz? Eğer bugün tepkimiz sadece sert mesajdan ibaretse yazıklar olsun bize. Bugünden itibaren iğne alıyorsak İsrail’den yazıklar olsun bize. Şehitlerimizi bir kenara bırakıp, önce Arapların davalarına bakıyorsak yine yazıklar olsun bize ? Türk insanı dünyanın her yerine yetecek kadar sevgiye sahiptir ama önce vatan. Bugün şehitlerimizin hesabını sormalı, İsrail’e de sağlam bir tokatı yapıştırmalıyız.

Rıfat Karlova

www.rifatkarlova.com

 
Toplam blog
: 180
: 4193
Kayıt tarihi
: 13.11.06
 
 

Kariyerini Uzakdoğu sahne ve televizyonlarında geliştiren  sunucu, şovmen, yazar, oyuncu Uğur Rıf..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara