Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yağmur yağdı ey ahali

Yağmur yağdı ey ahali
 

Ey ahali! İzmir' e yağmur yağdı!. .

Günlerdir İzmir’in üzerinde kara kara bulutlar dolaşıyordu. Bazen hepsi bir araya gelip, kasvetli bir hava oluşturuyordu. Yağmur yağacak galiba dediğimizde de bir damla olsun h2o damlası düşmüyordu aşağıya. Hava durumu raporlarında da yağmur beklentisine dair işaretler vardı ama yağmıyordu bir türlü. Yalnız İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin ihtiyacı vardı bu yağmurlara. Ama maalesef “vermemiş mamut, ne yapsın Mahmut “ hesabı, insanoğlu çaresiz.

Dün sabahtan itibaren de bulutlanma başladı, öğleden sonra iyice kapattı hava. Artık televizyonların hava durumu raporlarına da inanasım yoktu. Ne olacaktı peki ? Ne olacaksa olsun. Yağacaksa yağsın, yağmayacaksa yağmasın triplerindeydim ne zamandır. Sürekli internet gazetelerinde dolaştığım için, doğu’da kar yağışının devam ettiğini okuyorum. Hatta iki gün önce Aydın’daki bir dostumla yaptığım sohbette, orasının bile bembeyaz olduğu haberi geliyordu. Seviniyordum, zira bu karlar eriyince direkt tarıma ve barajlara etkisi olacak. Yani insan kazanacak sonuçta. Ama İzmir’e bir damla olsun yağmıyordu. Tanrıya şart koşmaktı belki ama artık havanın bu kasvetinden, yağmursuzluk psikolojisinden gına gelmişti. Ne zaman yağacaktı bu yağmurlar ?

Ve nihayet dün akşam saatlerinde başladı yağmur. Kısa süreli de olsa, ıslandı asfalt, ıslandı toprak, ıslandılar şemsiyesiz sokaklardaki insanlar. Şemsiyesiz dedim de, ilginç bir durumla karşılaştım. Her tarafta susuzluk hakimken, barajlar su vermemeyle karşı karşıya iken, İzmir yağmur’dan nasibini almamışken, insanlar hala bunun farkında değil. Dün henüz birkaç damla yağmur suyu düşmeye başladığında, toprak bunun ne olduğunu bile hissetmemişken, hemen şemsiyesini açan insanlar gördüm. Durun bakalım bismillah. Daha arabaların camlarına bile gelmedi, yerlerde bile yağmur damlalarının izi yok. Bu ne acele ? Hem daha hızlı yağsa, yerler ıslansa, arabaların camları hemen buğulansa ne olur ? Şeker misin eriyecek ? Bunun tadını çıkartmaktan ziyade, hemen korunma içgüdüsü hakim oluyor.

İlk yağmurlarda ıslanmak güzeldir. Ben ıslandım. Siz ıslanmadınız mı ? Sanırım bundan zevk çıkartamayanlardı o şemsiyesini açanlar. Ve hatta sanırım, yağmurun suyunun saçları ne kadar da yumuşacık yaptığını ve saçlara ve cilde ne kadar besleyici olduğunu da bilmezler. Yağmur suyunun içinde ne kadar çok mineral olduğunu, bu yüzden toprak için çok önemli olduğunu da bilmezler.

Ben yağmurun tadını çıkartmasını seviyorum. Şemsiyesiz dolaşmayı, arabanın içindeyken, tavanına düşen yağmur damlalarının hızlı çarpmasının sesini, pencereyi açıp, yağmurun yağışını seyretmesini seviyorum. Şemsiyesiz dolaştığımda, iliklerime (daha kabacası, iç çamaşırlarıma) kadar ıslandığım çok olmuştur. Ama “tüh Allah kahretsin” diye bir serzenişte bulunmadım. Hala da şemsiye kullanmayı ve taşımayı beceremem.

Dün akşam yağmur yağdı, toprak ıslandı. Gece de bir müddet devam etti. Çünkü, yattığım odanın penceresi açıktı oradan biliyorum. Ben yağmurlarda pencerem açık yatarım, yağmurun sesini duyayım diye. Sabaha karşı gök de gürledi. Şöyle gürül gürül. Şakır şakır da yağdı. Geçmiş yıllarda ki “bardaktan boşanırcasına”, “sağanak geçişli” yağmurları değildi bunlar ama olsundu, toprak ıslanmıştı ya, bu bile güzeldi.

Sabah kalktığımda, havadaki bulutlanmanın kaybolmadığını gördüm. Sevindim. Sabah yürüyüşümde biraz da üşüdüm. Yağmur sonrası serinliktir diye düşünmüştüm ! Yok değildi. Yakın civardaki yükseklere kar yağıyordu. Onun soğuğu geliyordu. Olsun gelsindi. Benim için fark etmezdi. Bu soğukları bile özlemişiz.

İkibinyedi senesinin ilk otuz günü geri de kaldı. Ortalık bahar havasında, erken açan papatyalar, canlanan toprak, meyve veren ağaçlar, kış uykusundan erken uyanan hayvanlar. Doğu’da karla cebelleşen insanlar, aç kalan yaban hayvanları, batı’da dolamayan barajlar, bizi bekleyen kuraklık tehlikesi ve “müjde bir çocuğunuz oldu” sevinci bugün İzmir’imde. Ve garip bir yaman çelişki !. .

Buralara bugün ve yarın ve ertesi gün yağmur yağar mı bilemem. Meteoroloji haberleri ne der onu da bilemem. Ama yağarsa şayet, tanrı şahidimdir “ iliklerime(!) varıncaya kadar” ıslanacağım. Ve ıslanırsam şayet bunu bir kez daha burada anlatırım. Ben öyle birkaç damla da şemsiyesini açanlardan değilim. Islanmak güzeldir.

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..