- Kategori
- Deneme
Yağmurlar Ağlıyordu
MAŞALLAH NE YAĞDI AMA
Toprak olmuşum, kuraklığa kalmadan yağmurumu bekliyordum.Yağmur... Ne de içten istemişim... Yağmuru dilemişim...
Allah (celle celaluhu) misliyle verdi. Şükürler olsun Yaradan'ıma... Sahra gibi suya hasretim diyerek duygularımı dillendirirken, Rabbim meramımı yağmur meleklerini göndererek giderdi. Ne yağdı ama... Sanki gök kubbe delindi; içinin birikintisi benim gözümün alanı ne kadarsa o kadar yere düştü. Güneşin harı bile önünde duramadı. Yağmur hiç bir parlak buluta aldırmadı. Yağdı da yağdı. "Artık yeter." diyemedi, demedi. Emre itaatsizlik etmedi. İkinci bir emre kadar yağdıkça yağdı. Tufanları kıskandırdı. Adeta ahvalimize ağlarmış gibi yağdı yağmurlar...
Toprağına kavuştu. Toprak kana kana yağmura doydu. Adına bereket, rahmet denilen yağmur bardak boşalırcasına değil, barajları taşırırcasına yağdı. Mübarek sofradan üzerimize savrulan bu bolluğa dilim döndüğünce şükürler ettim. Âlemlerin sahibi Rabbime sonsuz hamdolsun! Biz aciz kullarını değer bilip verdiği her şey ne büyük nimet, ne bol bereket! Fakat değerini ne kadar biliyoruz? Kadrini bilmezlikten gelip ne az şükrediyoruz.
Toprak ana da yaz boyu özlemiş suyu, kışın başında kana kana içti; üzerindeki kirden, pastan temizlendi. Toprak suya kanmışlıkla bir güzel dinlendi, su da toprağın koynunda dillendi, saatlerce şırıldadı durdu.
Toprakla su birlikte ne çok özdeştiler, söyleştiler. Onların bu halleri dünyaya yakıştı. İnsanlar yağmur üzere toprak üzerinden kaçıştı. Evet aynıyla doğruydu. İnsanlar yağmurdan kaçmıştı. Adeta korkuya kapılmışlardı. Muhtemeldir; "Hasta olursak dünyalığımız zehir olur, azap gözümüzü bürür, keyiflerimiz kedere bürünür." diye yağmurdan nasiplenmek yerine çatı altlarına sinmeyi tercih etmişlerdi.
El Hayy Allah'ım! Ben de gaflete daldım, yalnızca cam ardından seyre daldım, yağmur içimi ıslatır sandım. Yağmur bakışmayla beni benden almamıştı, ruhuma huzur salmamıştı. Lakin Nefsimi de kötülüklerle kuşatmamıştı. Neden dışarı çıkıp ıslanmadım sanki o berraklıktan? Eyvahlar olsun! Toprağın üzerinde artık alenen yapılan nice hayasızlıkları bir anda durduran yağmurun değerini bende öteledim.
Yo, hayır! Korkuya kapılıp kaçanlardan değilim; sanırım değer bilmeyenlerdenim. O anlarda bir nedenim olmadığından dışarılarda değildim. Yalandan kaçma adına yavana sığınmış evin sessizliğine bürünmüştüm. Pencere arkasından seyrettiğim yağmur gözlerimi doyurmuştu, ancak bedenime, benliğime teması olmamıştı. Ruhumu yine aç ve muhtaç bırakmıştı. Hayır, bu zulmü kendime kendim yapmıştım. Evde ermeği beklemeyi kendim seçmiştim. Önemli olan yalanın yılanın içinde boğulmadan kalabilmekti, bunu yapmamıştım. Yapmalıymışım...
Yağmur, şüphesiz insanların nankörlüğüne, kendisinden korkmuşluğumuza, arınmaktan sakınmışlığımıza ağlıyordu. Evet yağmurlar ağlıyordu. Şakır şakır döktükleri, masumluğun gözyaşlarıydı. Lakin kimse bunu anlamıyordu. İnsanlar ondan hep kaçıyorlardı.
Yağmur öncesi sokaklar tıklım tıklım doluydu. Arabalar, yayalar, pikaplar, otobüsler, kamyonlar velhasıl trafik bir hayli yoğundu. İnsanlar gaflet hallerinde, malayani hayallerinde az sonradan bihaber dolanıp duruyorlardı. Oradan buradan, sağdan soldan, karşıdan çarşıdan bir dolu adamlar dükkânlara sığınıyordu. Kimi açık saçık madamlar, kimi çarşaflı, kimi yağmurluklu lakin görünüşleriyle hepsi de hanım olanlar, çoluk çocuğuyla caddelere doluşup aşağı yukarı dolananlar... Bir anda çil yavrusu gibi nerelere daldınız? Sokakları boşluğa saldınız. Telaştan yanınızdaki yavrunuzu unuttunuz. Ardınızdan bağıranı duymadınız. Dünyada böyleyseniz, mahşer yerinde nasıl olur dersiniz? Ah bir o yanı bilseniz böyle mi edersiniz, ederiz? Bunlardan ders almalıyız, gaflete dalmamalıyız.
"Ben ders almak adına beni yağmur misali bereketlendirecek âlim kişi arıyordum. Benden kaçmayacak, etrafa nefret saçmayacak, gözlerime güler yüzle bakacak ve bana dinimin inceliklerini öğretecek. Güneşte bile beni serinletecek bir yağmur arıyordum. Onu bu zamanda nerde bulurum," diyordum. Yağmurun yağışından etkilenip bir anlık verdiği ilhamla böyle mırıldandım.
Sonra iç sesim dedi ki, araya kimseyi katma. Allah kuluna şah damarından yakın, sen de dininin detaylarını yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'e daha sık müracaat ederek öğren, Rabbine daha çok yaklaş, dualarınla yakınlaş.
Evet! Dünya üzerinde önce yoktuk, şimdi var görünüyoruz. Ama bir gün yine yok olacağız. Toprağın altında üzerimize ne yağmurlar yağacak, lakin nasiplenmek için işişten geçmiş olacak. "Demir tava geldi kömür bitti, akıl başa geldi ömür bitti." Olunca ne yapacağız? Allah'ın merhamet yağmuruna sığınacağız, henüz nefes alıyorken bu merhameti hak eden kullardan olsak, olabilsek daha iyi değil mi?
Burası bir misafirhane, hepimiz Allah'ın misafirleriyiz, bir kaç günlüğüne gelmişiz, gideceğiz ve yokluğa karışacağız. Varız, ama yokuz aslında. Ebedî ve ezelî olan Mevlâ'dır. biz hiç ölmeyecekmişiz gibi gaflet içinde yaşayıp gidiyoruz. Hakikatte zamanımızı çoğunlukla boşa tüketiyoruz.
Hayli vakittir, benim bakışlarımı dünyalıktan uzaklaştıran, nefsime gem vuracak olan bir âlim zat arıyordum. Onun varlığını yağmur damlalarında buldum. Gökyüzünden yeryüzüne insanların yararına yağıp duran yağmur. Toprağı bereketlendirecek, barajlarımızı dolduracak, susuz ve elektriksiz kalmamızı önleyecek. Allah'ın hikmeti çok, her bir yağmur damlasında.
Yağmuru seyre dalınca o mürşidi içimde buldum elhamdülillah. Tereddütsüz güvenebileceğim mürşit kendimden gayrı kim olabilirdi ki, bundan böyle kendimle alakam şöyle: Kendime diyorum ki; "Allah’ı sıkça an. Allah’ı an ki, O da seni ansın. Allah’ı anmadığın an zayıf düşersin. O’nu anmak kalbe hoş gelen, lezzetli ve yemek içmekten öte, çok gerekli olan bir şey. Yiyip içerek bedenini beslemeyi unutmadığın gibi, Allah’ı sürekli an ki ruhun beslensin. Sen Allah’ı unutursan, Allah da seni -zahiren- unutur. "
"Onlar Allah’ı unuttular; O da onları unuttu..." (Tevbe Suresi 67.) ayetinden öğüt al. Rabbin tarafından unutulmayı göze alabilir misin? Allah muhafaza etsin.
Yağmurun her bir damlası yer yüzüne düşerken Rabbini zikrediyor, bu zikri duyabilen Allah'a hakiki kulluk ediyor. Cenab-ı Hakk'a layık kullar olmamız dileğiyle; gönlümüzden huzur, kalbimizden sevgi, bedenimizden sağlık, dilimizden dua eksik olmasın. Âmîn...
Ayfer AYTAÇ
ayferaytac.com