Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Yakın Arkadaşınızla Eve Çıkın!

Yakın Arkadaşınızla Eve Çıkın!
 

Ev Arkadaşım ve Ben!


Daha once bir kaç kez geldiğim İstanbul’a bir anda yerleşmeye karar vermiştim. Tek sebebim mezun olduktan bir yıl sonra referansla da olsa nihayet güzel bir iş bulmamdı. Ev arkadaşım benim liseden sıra arkadaşım, en yakın arkadaşımdı. O beni yalnız bırakmadı, İstanbul’dan kendine bir staj ayarlayıp benimle birlikte İstanbul’a geldi. Hani hep derler ya, “en yakın arkadaşınla aynı evde yaşamak sıkıntı olur; arkadaşlığınız bozulur” diye; daha erken mi bilmiyorum ama biz hiç sıkıntı yaşamadık; çünkü o kadar iyi tanıyoruz ki birbirimizi, tedbirli davranıyoruz, birbirimizin hoşlanmayacağı şeyleri yapmıyoruz. Özen gösteriyoruz ve ben bu yüzden diyorum ki, “eski arkadaşla değil de, yeni tanıdığın senin için çok da değerli olmayan bir arkadaşla eve çıkmak sıkıntıdır” Çünkü onun zaaflarını, isteklerini, istemediklerini göz önünde bulundurmazsın; böyle bir zorunluluk hissetmezsin ya da tam tersi o senin beklentilerine saygı duymaz ve sürekli sorun yaşarsınız. 

Tartışmalar elbette olacaktır; biz ikimiz de üniversitede yalnız yaşıyorduk; o ev kalabalık olsun sever, arkadaşlarıyla otursun sohbet etsin mezeler hazırlasın, içsinler, kısacası hareketli yaşamayı sever; ben de tam tersiyim, sessizliği – sakinliği severim; 7/24 yorgunumdur, hevessizimdir, evde kalabalık istemem. Belki ilk başta adapte olamadık ama zamanla yolunu bulduk. O benim sessizce odama çekilmemden anladı, ben onun haftanın 3-4 günü dışarı çıkmasından… O evimize gelen insanları azaltırken, ben ona arkadaşlarıyla sürprizler yaptım, kuzenlerini davet ettim. İkimiz de birbirimizin gönlünü yapıp orta yolu bulduk. Çok yakın arkadaşız da bir günden bir güne, birbirimize sormadan ya da haber vermeden eve hiç kimseyi davet etmedik. Her arayıp sorduğumuzda “saçmalama, bir daha bana böyle şey sorma, istediğini çağır eve” diye bağırıyoruz birbirimize ama yine sormaktan vazgeçmiyoruz. Bulaşık senin, çamaşır benim muhabbeti ya da herkes kendi odasını toplasın kuralı da yok bizde, şükürler olsun ki arada birimizden birinin temizlik hevesi tutuyor da girişmişken hepsini yapıyoruz; hatta diğerimiz yardım etmek istediğinde “hayır, ben yapacağım” diye diğerini televizyonun karşısına oturtup bir de üstüne kahve yapıyoruzJ Birimiz yemeği hazırladıysa diğerimiz bulaşık yıkıyor ama bu bir kural değil, kendiliğinden gelişiyor ya da yemeği yapan bulaşığı da yıkıyor ya da ertesi güne kalıyor. İnanın bizim tek derdimiz, diğerimizi rahatsız etmek… Mesela ben kalabalığı sevmediğim için o arkadaşlarını eve çağıramayınca ben rahatsız oluyorum. Tek sıkıntımız buna benzer şeyler… 

İkimiz de önyargılıydık aslında, yapabilecek miyiz diye kendimizi sorguladık ve aynı eve çıkmayı kararlaştırdığımızda birbirimize “aklımıza ne takılırsa, neden rahatsız olursak, neye kızarsak konuşalım; konuşarak çözelim” diye söz verip her problemde de bu sözümüzü tuttuk. Konuşamadığımız zaman yazdık; kırıldığımız zaman birbirimizin gönlünü almak için kahve ısmarladık. Çok kızdıysak kelimeleri seçemeyip birbirimizi üzeriz diye yine yazdık ya da evden bir saatliğine çıkıp ortamın sakinleşmesini bekledik. Bir şekilde yolunu bulduk… Bir kardeşle tartışıyormuşuz gibi, bir kardeşle sevincimizi paylaşıyormuşuz gibi algılıyoruz artık biz olayı... 

Evde bir nefes insana o kadar güvende hissettiriyor ki kendini, hele o insanın benim en yakın arkadaşım olduğunu bilmem daha çok güven veriyor. Ailelerimiz bize ulaşamayınca diğerimizi arıyor, onların da gözü arkada kalmıyor. Aynı evdeyiz ya, ne derdimiz varsa anlatıp rahatlıyoruz, akıl alıyoruz, mutluluğumuzu paylaşıyoruz, birbirimizi değişikliklere teşvik ediyoruz, ayda bir evimizdeki eşyaların yerini değiştiriyoruz, birlikte ev alışverişine çıkıyoruz, yeni heyecanlarımızla birlikte heyecanlanıyoruz, “ne giysem” diye sorup güzel bir cevap alıyoruz, saçımız-makyajımız güzel olmadıysa kimse görmeden uyarıyoruz, birlikte kahvaltı yapıyoruz, arkadaşlarımızı tanıştırıyoruz, daha bir sürü şey! İşte bu yüzden yakın arkadaşınızla enine boyuna düşündükten sonra aynı eve çıkın, tek şart birbirinize saygı gösterin! Ben biliyorum ki o benim yanımda oldukça sırtım yere gelmez! Güvendeyim! 

 
Toplam blog
: 22
: 794
Kayıt tarihi
: 19.01.11
 
 

İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık bölümünden mezun oldum. Ege Üniversitesi'nde İngiliz..