- Kategori
- İlişkiler
Yalnızlığı kabullenme
retro dönüşüm
Büyük şehir.. Yalnız yaşam.. Evlere sıkışıp kalmış yalnız ruhlar..
Oysa ki hiç istememiştik yalnızlığı, biri olsun diye her olanağı değerlendirmiştik. Ya da belki değerlendirmemiştik, nasıl olsa yalnız kalacak değildik ya ?!
Gün geldi işte ! Hepimiz yalnızız kocaman ya da küçücük evlerimizin salonlarında/ yatak odalarında..
Sistemin bize armağan ettiği /dayattığı plazma yada hd tvlerimizin karşısında oturmuş yine bize dayatılan dizileri zorunlu olarak izleyerek yalnızlığımızı öteliyoruz. Bazılarımız bu yalnızlığa başkaldırıyor ve farklı olanaklar yaratıyor kendine, ama gel gör ki tekrar dönüyor o popart dairelerinin saçma süslü odalarına.
Yalnızlık korkusu ile sahte maskeli insanlar sokuyoruz o küçük hayatlarımıza. Her gelen kendi nefretini ve önyargılarını getiriyor.Çirkin bir ifrazat bırakarak gidiyor. Sen ?Ssen ne yapıyorsun, onları da hayatının bir yerlerine bir şekilde monte ederek devam ediyorsun yine hayata ya da yalnızlığa.
Çıkarların herşeyden önde geliyor değil mi ? Korkak olduğunu kabul edemeyecek kadar açık yürekli değilsin... Bu sebeple, işte o sana bırakılanları sessizce sindirip gizli yalnızlığına ve dayatma odana gömülüyorsun...
Kimsenin yalnızlığından utanmaması dileğiyle...
virüs etkisi