Yamyamlık gerçekten var mı?

Günümüzde hala aydınlatılmamış bir konu olan yamyamlık, merak ettiğim ve bir türlü gerçekliğine inanamadığım konu olarak beynime yer etmiştir. Aslına bakılırsa küçük yaşlarda gerçeklik payı hiç de yok değildi. Hatırlıyorum da nasıl da irkilirdik yamyam adı geçtiğinde…

Yamyam denilince gözümün önünde binbir senaryo sıralanırdı. Hani çizgi filmlerde de çok sık gördüğümüz sahneler vardır. işte o sahneleri kendinize uyarladığınızı düşünün; yamyamlar sizi kazana koyarlar dans ederek etrafında dönerler ve aç gözlerle sizi yemek için sabırsızlanırlar vs. Bazen varlıklarına o kadar inanırdım ki psikopatça düşünceler daha bir renkli hal alırdı vampirle yamyamı bir güzel harmonize edip aşardım olayı :)

Peki gerçekten yamyamlık diye bir şey var mıydı? Paul Bahn’ın Arkeoloji’nin ABC’si adlı kitabından okuduğum bir anlatıya göre bu konu üzerine araştırmalar hala devam ediyormuş. Yamyamlığın geçmiş dönemlerde yapıldığının kanıtlamanın tek bir yolu varmış, o da bir insan bağırsağında ya da kaprolit’inde (dışkı) bir parça insan dokusu bulmaktır. Fakat yapılan araştırmalar şimdiye kadar böyle bir şeye rastlanılmadığını ortaya koymaktadır. Ancak birkaç bilim adamı çıkık, darbe, kesik izlerini yamyamlığın kanıtı olarak yorumlamakta ısrarlıdırlar. Bu varsayımın doğru olma olasılığı olsa da bilmek gerekirki insanların eski çağlarda çok çeşitli inanç anlayışları ve buna bağlı değişik türde ayinleri, yaşam şartlarının ve yaşam tarzlarının değişkenlik göstermesi gibi faktörler yapılan bu kemik analizlerinde etkin rol oynamış olabilir.

Bahn’ın belirttiği gibi geleneksel yamyamlığın varlığı kesin olarak ortaya çıkarılmamış olması ve hala sorgulama sürecinde olmasına rağmen yamyamlığın yaşam savaşı veren umutsuz insanların arasında (And Dağları’ndaki uçak kazası, Nazi toplama kampları gibi) ve de hasta psikopatlarca ortaya çıkabileceğini de vurgulamak yerinde olacaktır.

Günümüz yamyamları olarak nitelendirilen birkaç psikopat ruhlu insanımızın varlığını da inkar etmememiz gerekir. Ama bu insanlarımızın yamyamlığı yine anlatıda kalıyor. Bu kişiler genellikle kurbanlarını tam yemek üzereyken yakalanıyorlarsa da ortada kesin bir delil yine yoktur. Böyle bir olaya en güzel örnek ABD’nin Oklahoma eyaletinde Purcell kasabasında gerçekleşmiştir. Kevin Ray Underwood adında 26 yaşındaki genç adam, henüz 10 yaşında olan komşusunun kızını kaçırmış ve öldürmüştür. İki gün süren arama kurtarma çalışmaları sonucunda FBI, küçük kızın cesedini katil tam da onu yemek üzereyken bulmuşlardır.

Bu dehşet verici olayların bir daha yaşanmamasını ümit ediyorum…