- Kategori
- Şiir
Yanık Haziran

giderdin, bozulurdu yaşamdaki büyü
zorlaşırdı yaşamaya katlanmanın gücü
her seferinde
uğuldayan bir çığ kalır arkanda
bomboş sokaklar düşerdi kalabalık yalnızlığıma
bozkır aklıma sığdıramadıklarımda
durmayan, bir firâri tedirginliği deler içimi
kısılan bir lâmbanın ışığı düşer içime
gecenin kapısı açılır günümde
çağrısız girerdi gözlerim içeri
karanlık, dilsiz gecede uzar yollar
duygusuz gölgelerde
varamadığım yerde dururdun
öfkem patlar birden / bilenir dişleri
tövbelere durdururdu içimi
gelirdin / gözlerin yarar karanlığımı
yaşanmışların sıcağında
yeniden uyanırdım bahara
her yer güllük gülistanlık olurdu
susamış bir bedevî gibi
içerdim yeniden gözlerinden gençliği
için için kanayan, bir su var içimde şimdi
aşamadığım teller dikenli
ve uçurum sınırın iki yanı
kabuğunu kıramayan ben / le
yaşayamayacağız belki bir daha
o yanık haziranı
seni unutmaktan, ölesiye korkuyorum oysa
Hâdiye Kaptan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.