- Kategori
- Deneme
Yanlış yaşam doğru yaşanamaz…

İslam medeniyetinin seçkin bir üyesi olan Farabi der ki:
“Evvela doğruyu bilmek gerekir; doğru bilinirse yanlış da bilinir.
Ama evvela yanlış bilinirse doğru bilinmez.”
Öncelikle bu konuda derin bir kavrayışa ihtiyacımız var bizim!
O da şudur: ‘Hayat Okulu’ndan her gün öğrenmek ve hem bir öğrenci hem de bir öğretici olabilmek… Öyleyse bizim için ‘doğru olan yaşam öğretisi’ nedir?
Biz insanlar, bakıma ve gelişmeye muhtaç durumda doğduk. Biyolojik yapımızın özellikleri gereği toplumsal bir varlık haline geldik. Ama yaşamakla yetinmedik, yetinmemeliyiz de! Çünkü bizim asıl işimiz öğrenmektir. Mesleğimiz, sanatımız ise yaşamaktır.
Yaşamı anlamak için araştırmak zorundayız. Çünkü bizler öğrenmeyi bıraktığımız zaman ölürüz. Düşünmeyi, sorgulamayı reddettiğimizde, “ne yapalım durum böyle” dediğimizde ölümü, ölümleri daha en başından kabul etmiş oluruz.
Öyleyse öğrenme işini kesinlikle başarmamız gerekir. Yani sahip olduğumuz yanlış bilgi ve alışkanlıkları bulup, daha doğru ve etkin öğrenmenin yollarını öğrenmemiz gerekir.
Eğer bir insan, yaşamdaki bilgileri öğrenip de yaşam ile ilgili amaçları ortaya koymuyorsa, öğütleri kabul edip de davranışlarını düzeltmiyorsa, o insan ziyandadır…
Eğer bir insanın bilgisi kendisine yeterli geliyorsa ama o bilgileri tutacak erdemi, ahlâkı yoksa o insan neyi kazanırsa kazansın sonunda her şeyini yitirir…
Çünkü denilebilir ki insanlık ‘doğruluk’ için dünyaya gelmiştir ve doğru bir yaşam için insanın öğrenmeyi sevmesi gerekir.
Bir insan doğru yoldan ayrılmış ve buna rağmen iyi bir yaşam sürmüşse, bilin ki o insan ölümden şans eseri kurtulmuştur. Çünkü öğrenme sevgisi olmadan bir şeyi anlamaya çalışmak insanı karışıklığa götürür. Bu karışıklıktan samimiyet beklemek ise o insanı, zararlı sonuçlara ve gereksiz davranışlarda bulunmaya iter.
Zorluklar karşısında dayanaklı ve doğru bir insan olmak için öğrenmeyi sevmeliyiz.
Öğrenmeyi seven insan, başkasını değil, kendi kendisini bulmaya çalışır. Kendisini bilgiye verir, ilkelere bağlı kalır, sınırı aşmaz. Kendi bilgisini genişletirken, başkalarını da yetiştirmek ister ve sanki hedefine hiç erişemeyecekmiş gibi öğrenmeye çalışır.
Öğrenmeyi seven insan, bağlılığı ve içtenliği kendine ilke edinir, doğruluktan ayrılmaz, sağlam özyapılı, dürüst ve hakikati seven bir insan olur.
Bu nedenledir ki, umutsuzluk karşısında sorumlu bir biçimde sürdürebileceğimiz tek anlayış, tek hakikat, tek felsefe; düşünme yetimizdir...yDoğru ve yanlışın temeli olan bu düşünme yetimizi rastlantılara yer bırakmayacak şekilde eğitebilmek dileğiyle…
Şimdilik hoşçakalın…