Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

yaranamamak!

yaranamamak!
 

düşünüyorum, o halde yine yokum!


Bu aralar isteyerek yada istemeyerek kurmuşum kendime bir engizisyon mahkemesi yargılayan da ben,

yargılanan da ben, jüri üyeleri de ben...niye ?? niye ki??

Şeytanla, meleklerin beynimde ki , arenasında benimle top gibi oynamalarına vermişim izin, niye ki ?

Bu nedenler, niye'ler öldürecek sanki...

Sorduğunuzda "ben neden bunları yaşıyorum, hak mı ettim " cevabında ise;

Aslında sen fazla iyisin, insanlara çok fazla yüz veriyorsun, onların da burunları kalkıyor!

Ne gereği var insanları göklere çıkarmanın,

Ne gereği var , tüm düşündüğünün ortada olmasının,

Ne gereği var, röntgen filmi gibi dolaşıp, insanlara silah vermenin,

Ne gereği var "gel " dendiğinda bir avuç tuz alıp gitmenin,

Ne gerek var kendilerini anlattıklarında , kendini paralarcasına kafanı patlatırcasına onlarca çözüm yolu aramana,

Ne gerek var insanların her zor durumlarına müdahale etmene,

Ne gerek var onun bunun avukatlığına soyunmana,

Ne gerek var, fazla iyi olmana, vs. vs. vs.

Bir baktım ki artılarım meziyetsizlik mişşşş gibi algılanıyor yada ifade ediliyor...

Peki tüm bu gereksizliği bi tarafa bırakırsam , ben nerde olacağım, ben kim olacağım, ben ne olacağım...

Ayrıca birkaç kişi ağız birliği etmişçesine yukarda ki maddelerde hemfikir ise???

O zaman tüm bildiklerimi süzgeçten bir bir, tek , tek geçirmem elzem değil mi?

Birde şu durum ortaya çıkıyor, bu kadar mesafeli, ve yüzeysel paylaşımlar nasıl olur, ne paylaşılır birlikte olduğu anlarda...

Geçen gün çok güzel bir cümle okudum, "ben ancak, balıklarla derine inerim" ...yoksa balık bildiklerim, esasında inek, dana , kuzu mu??

Onu kırma, bunu incitme, gerektiğinde onore et...

eee, ee ne yapsan olmuyorsa, , , NE YAPMALI????


Birgün Nasrettin hoca şehre inecek, yanında küçük bir erkek çocuk ve eşeği, yola çıkıyorlar hoca eşeğin üstünde,

Gören bir zat-ı muhterem ;

-aaaa, hoca ne ayıp çocuk yürüyor, koskoca adamsın ve eşeğe sen binmişsin?? hiç hoş değil...

hoca düşünür...doğru sanırım... ve bindirir çocuğu...ilerde başka bir zat...

- aaaa, hoca ne ayıp ...yaşlı başlı halinle yürüyorsun, cıva gibi çocuk eşeğin üstünde keyf yapıyor, sonra da şımarık saygısız çocuklar oluyorlar...in , innnnnn...büyüğe hürmet öğrensin oğlan....

hoca yine düşünür...e şimdi nolacak ...en iyisi çocukla bineyim eşeğe...biner yola devam ederler... ilerde başka biri,

-ooo, ooo hoca şu yaptığına bak, günah değil mi bu hayvana, yük, çocuk , sen....acı bari zavallı eşeğe...

hoca, iyice sıkılmaya başlar...offffffffffff bu ne böyle .... o zaman ineceğiz eşekten, eşek de bizde yürürüz....
karşıdan gelen başka biri, , ,

- ha haaaa, haa .... hoca yaaa ne akılsız adamsın, eşek dünyaya sana hizmet etmek için geldi, yarenlik için değil...haa haaa ha.... eşek duruyor bi damla çocuğu ve kendini boşuna yoruyorsun...

hocanın artık sabrı kalmaz ve eşeği sırtladığı gibi yoluna devam eder....

bu tavrına da elbet birileri kulp bulmuştur....kendimi Nasrettin hoca gibi hissediyorum...kimseye yaranamıyorum bu aralar....

 
Toplam blog
: 86
: 8215
Kayıt tarihi
: 07.10.07
 
 

Çocuk yetiştiriyorum dünyanın en zor, en güzel, en önemli işi değil mi? İşim bu. Vizyonum, Eğ..