- Kategori
- Gündelik Yaşam
E-günlük tatilden dönenleri uyarıyor:)
Heeey neler oluyor, delirdiniz mi, aklınızı deniz kenarında mı bıraktınız? Tatilinizi nerede yaptınız? Hiç yolu olmayan bir köy de, trafik uyarı levhaları olmayan bir kasaba da veya bir yayalada mı yaptınız? Artık uyanın İstanbul'dasınız. Işıklar, kavşaklar, tabelalar var. (her ne kadar işe yaramasa da)
Merhaba e-günlüğüm. Anladığın gibi insanlar tatilden dönmeye başlamışlar. En az yirmi kaza atlattım. İnsanlar cep telefonu ile konuşarak son sürat kavşaktan geçiyor, kırmızı ışık kavramı kalmamış, ana yoldan geri geri manevra yapanlar, makas atanlar, önünüze geçenler, yolun ortasına park edenler... Zaten uymuyorlardı hiç bir kurala ama oran artmış. Yaz başında oran % 40 civarı idi, şimdi %85 civarı. Yandık yine. Adapte olmaları normalde on beş günü buluyor du ama, bu sene araya ramazan girdi, bu millet bir aydan önce adapte olamaz. Bizim iş de aynı.
Şimdi tatilde abuk sabuk su içenler gelince "sizin suyun tadı değişmiş, kaynak mı değişti" diye sorarlar ve ben de yarım saat açıklama yaparım. "Evet efendim siz tatile çıktıktan sonra biz fazla kar etmek için çeşmeye arıtma taktırdık oradan damacanalara dolum yapıyoruz, bu yüzden suyun tadı farklı gelmiş olabilir" Gibi bir izahat yapmak gelir aklıma ama, karşımda şaka kaldırma katsayısını bilmediğim kişiler var. Bu yüzden bilimsel açıklama yaparız.
Değerli e-günlüğüm; yorum yap bakayım. İki gün önce yolda beş kuruş buldum, dün bir ytl buldum ve bu sabah beş ytl buldum. Aynı oranda giderse yarın iki yüz elli ytl bulmam lazım. Hmmm anladım. Para kazanmaya başlayacağımın ilk işaretleri diyorsun. Demek işler yoluna girecek. Peki senin yorumuna saygım sonsuzdur bilirsin.
Kanser, şeker hastalığı ve obezite kavramlarını tüm dünyaya tanıtan ünlü içecek markası (brrrrr) yine karını katlamış ve her yerde açıklamalar yaparak haklı olarak övünüyorlar. Ben de tebrik ediyorum. Devletlerin, yönetimine büyük katkıları oldu. Uyuyan ve hastalıklı insanların sayısında patlama yaratarak huzurlu ve karşı gelmeyen, obez, sadece kendini düşünmek zorunda bırakılan bir yeni nesil Anne Baba Çocuk üçlemesi ortaya çıktı. Tebrikler. Herkes çok mutlu... (ama hastalıklı)
Zaten dünya bir garip değil mi e-günlüğüm? Matematik bilmeyen, hesap yapmaktan aciz olan kurumlara paramızı yatırıyor, yönlendirmelerini isteyebiliyoruz. Hatta bu matematiksel yetenek düşmanlarının kartlarını kullanıyoruz. Birisinin çıkıp bankalara %0 diye bir şey olmadığını söylemesi lazım. Yani "% 0 faiz " değil sadece "0 faiz" yazabilirler. 0 sayısının negatif olduğunu bilmeyenlere nasıl paramı yatırabilirim ki? (bu güne kadar neredeydin?) Evet bu gün uyandım ve bütün kredi kartlarımı iptal ettirdim. (herkese öneriyorum, oldukça hafifledim) Yeni gelen yasa ile işlem başına 1 ytl alınacakmış. Günde beş milyon kişi ellişer işlem yapsa... Üfff ne para be. Her ay üyelik aidatı, hesap işletim ücreti...
Bu ne ya! Yol da silah dayasalar bu parayı benden alamazlar, ama bankalar seve seve , okşaya okşaya alıyor. Şimdi anlıyorum bankalarda neden manken gibi hatunların çalıştığını... Oh rahatladım. Artık ne kadar param varsa o kadar ekmek yerim. Zaten faiz haram, kar payı helal.
Amerika İran'a saldıracakmış... Sıkar biraz. Orası Irak'a benzemez, bunu Amerika'da biliyor. Balon, balon. Tedirginlik senaryoları.
Bizde de MKE'nin barut fabrikası yanıyor. Kendi kendimizi beş-on senede bir bombalıyoruz. Kimbilir yine neleri yoketmeye çalışıyorlar? (bu gibi konularda çok paranoyağımdır.)
Dün gece Linda'nın kulağına "sen bu günlerde kilo aldın" diye fısıldadım. Kesin çok alınmış olacak ki gece dışarı çıkardığımda içeri girmek istemedi. Bahçenin altını üstüne getirdi. Nasıl koşuyor anlatamam. Sanki fazla kilolardan kurtulmak istercesine koştu durdu. İnat olsun diye eve de büyük tuvaletini yapmış (hiç yapmaz) Bir baktım kilo vermiş. Bu gün akşam yemeğinin de yarısını bıraktı. Bir daha söylermiyim? Asla. Kesin anlıyor... Dün akşamdan beri gündür pis pis yüzüme bakıyor ("sen görürsün" der gibi)
Değerli e-günlüğüm; bütün gün sakin geçti ama akşam saatlerinde birden hareket oldu ve günü kurtardık sayılır.
Şİmdilik bu kadar. Yarın yine hafta sonu yazışmamızı gerçekleştireceğiz. Hoşçakal.
Biliyor musun: Rusya'da erkek erkeğe dudaktan öpüşmek, saygı ve sevgi ifade ediyormuş... (bizde de öyle)
Güzel söz: "Pencerenizin camı kirli ise, dışarı çıkıp manzarayı parlatmanız boşunadır... (kim söylemiş bilmiyorum, ama çok kişiyi uyarmış.)