Yargı yasası

ŞEYTANDAN HABER: DEMOKRASİ KİLİTLENDİ

Hükümetin, yargı reformunu içeren anayasa değişikliği paketine muhalefet mecliste hem oy verecek hem referandumun önü kesilecek ve hem de yasayı tamamıyla önleyecekler. Bir taşla iki kuş.

Bu nasıl bir demokrasi anlayışı ki, “ben yaparsam doğru, sen yaparsan yanlış” oluyor? Ne biçim demokrasi ki, milletin iradesi rafa kalkıyor? Bu ne biçim, Cumhuriyeti korumak ve kollamak ki, “Cumhuriyeti koruyorum” diyenler cumhuriyetin bütün kanallarını tıkıyorlar.

Bu anlayış şeriat devleti ideolojisinde bile yoktur. İslâmi ideolojinin en önemli yönetim unsurlarından biri de “istişare” dir. Salih insanlar toplanıp dini emirler doğrultusunda sesli düşünür ve çoğunluğun dediği uygulanır. Yani bugün buna demokrasi deriz. Bugün yapılan ise ancak Komünist ideolojinin tavrıdır. Bunu biri kalksın bu millete anlatsın. Tabii, şimdi darbeciler bu yazımı okurlarken içlerinden geçecek olan şudur: “Biz sana anlatırdık bunu ama dua et ki yeraltındaki silahlarımız ele geçti ve silahlı örgütümüz çöktü.”

Milletin iradesinin bulunduğu meclis yasa çıkartacak fakat 11 kişi her yasaya bir darbe yapacak. Hani demokrasi vardı? Hani egemenlik milletindi? Nasıl olacak bu demokrasi? Kim yapacak bu yasaları?

Bugüne kadar herkes anayasanın bir darbe yasası olduğunda hemfikir iken ve bir sivil yasanın yapılması gerektiğini söylerken hala darbe gücü yasayı korumaya devam ediyorlar. Demek sivilleşme ve demokratikleşme istiyoruz diyen çevreler yalan söylüyorlarmış.

Bu ülkenin binlerce hukukçusu var. Bilimsel alanda güzel bir çalışma yapsınlar. İdeolojik yaklaşımlardan uzak, objektif bir yasa olsun. Bütün üniversiteler ve sivil topluk kuruluşlarının da bilgisi toplansın, adil ve bilimsel bir yasa yapılsın. Bu en doğru bakış değil midir?

Bunlar daha baştan, demokratik bir yasa yapılmasına karşılar; içeriğine bile değil. Terör destekçisi parti bunlardan daha mantıklı düşünüyor.

BUGÜN, HÜKÜMETİN ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞI YARGI REFORMUNUN AKIBETİNİ SÖYLEYEYİM Mİ?

Hükümet yasayı meclise getirince CHP ve MHP oylamaya katılıp kabul oyu verecekler. Böylelikle referanduma gidişi engellenmiş olacaktır. Ardından Anayasa Mahkemesi’ne gidilip iptal edilecektir. Bunu bilen iki muhalefet partisi bir taşla iki kuş vurmuş olacaktır.

Muhalefet partileri mecliste, bu demokratikleşme yasasına oy vermekle arkasındaki halk desteğini korumuş olacaklar, oy kaybına uğramayacak ve seçimde de bunu malzeme olarak kullanacaktır. Aksi halde, bu muhalefet partileri önümüzdeki seçimlerde böyle giderse meclise bile giremeyecekler ve hatta millete söyleyecek hiçbir sözleri de kalmayacaktır.

Milletin iradesini hiçe sayan, seçim zamanı onun önüne çıktığında ne söyleyebilir ki?! Nasıl oy ister ki?! Milletin önüne çıkıp; “Siz işe yaramazsınız, sizin iradeniz benim elimde, siz göstermelik oy verirsiniz” denildiğini gören millet ne der dersiniz? Ben bir seçmen olarak, benim irademe kelepçe vurana asla ve asla oy vermem. Demokrasiden uzak olana asla oy vermem.

Muhalefet bu yasaya destek vermekle yükü üstünden atmış olacak ve fatura Anayasa Mahkemesi’ne kesilecek. Kesilse ne olur! Sanki onların seçim korkusu mu var? Onlar zaten kral. Burada yıpranan AK Parti olacaktır. Muhalefetçe söylenecek olan şudur: “Bak sen bu işleri başaramıyorsun. Biz sana destek verdik ama hukuken uygun bulunmadı ve Anayasa Mahkemesi bile iptal etti”. Hadi gelin şimdi çıkalım bu işin içinden. Bu demektir ki demokrasi kilitlendi.

Demokrasiye çengel takan bu güç nedir? Bugün, hükümet ve ordu birlikte hareket ediyor fakat birkaç adam ve bunların arkasındaki güç ne ki bu kadar direnebiliyorlar milletin iradesine. Hani Mustafa Kemal’in kurduğu meclisin üzerinde başka güç yoktu? Bu güç aslında Mustafa Kemal’e karşı bir güçtür; çünkü Mustafa Kemal meclisi kurduğunda en büyük güç olarak meclisi tayin etmişti. Bu meclisin üzerinde başka bir güç koymuş muydu?

Hani demokrasilerde çareler tükenmezdi? “Zihniyet bozuk olmazsa demokrasilerde çareler tükenmez”.