Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '06

 
Kategori
Felsefe
 

Yargılamak üzerine

Yargılamak üzerine
 

Hepimiz zaman zaman şöyle dendiğini de duymuşuzdur;

“Yargılama niteliği sahip olduğunuz en bölücü niteliktir. Yargı öldürür, çünkü o sizi fiziksel bedeninize hapseder. Siz yargılama fiili içindeyken onu kalp merkezinde büyük bir ağırlık olarak hissedebilirsiniz. Enerji iki şey yapar, ya genişler ya da büzer. Yargılamanın neden olduğu içe büzülme ile TÜM GÜCÜ İÇİNİZE HAPSETMİŞ OLURSUNUZ’ ... Eğer yargılamayı, suçlamayı ve mahkûm etmeyi bırakırsanız orta yerde affetmeyi gerektirecek bir eylem de kişi de millet de devlet de kalmaz. ”

Maalesef yukarıdaki görüşlere tamamen katılmam mümkün değil.

Çünkü YARGILAMA; Haklıyı haksızı ayırmak için akıl yürütme, olayı irdeleyip SONUÇ ÇIKARTMADIR ve çoğu kez kaçınılmazdır. Dünyadaki tüm mahkemeler bu isi yapar, hakliyi haksizi ayırır ve suçluyu da affetmez cezasını verir. Hoş bazen bazı hâkimler rüşvet alıp, iltimas geçebilir ve adaleti geciktirebilirler. Ancak TABİAT KANUNLARI ki Tanrının yasalarıdır, insan yapısı yasalar gibi adamına göre çalıştırılamaz ve iltimas torpil yapmaları asla söz konusu değildir. Herkesi aynı şekilde yargılarlar ve asla rüşvet kabul etmezler. Nefret etme, kızmak veya sevmek, acımak, merhamet etmek gibi duyguları yoktur. Olan neyse, o eyleme uygun şekilde ve orantıda bir karşılık verirler. Gereği neyse onu yaparlar, ne bir milim eksik ne de fazla. Örneğin Kütle Çekimi yasası, sapı kopan Elmayı her zaman yere düşürür. Elmanın, ağacın büyüklüğü, güzelliği, cinsi, nerede olduğu hiçbir önem taşımaz. Bu önemli bilgiyle ilk kez, çocukluğumda, küçük kardeşimi doktora götürdüğümüzde karşılaşmıştım. Doktor, iyice muayene etmiş ve sonra yasak gıdalar listesi hazırlamış, peşinden de “TABİAT RÜŞVET KABUL ETMEZ, eğer uymazsanız, çocuğunuzun kasıntı ve sivilceleri artar”, diyerek bizi uyarmıştı.

Karma yasası ve İbrahimi(Abrahamik) dinlerde de karşılıksız affetme yoktur. Elohim, Yehova, Baba, Allah veya Karma yasası(ki bence o da Yaratanın yasasıdır) EKİLENİ MUTLAKA BİÇTİRİR. Ama ilahi sistemin esas amacı ödül veya ceza vermek değil, insanlara, yaptığı hatayı, yanlısı fark ettirme, bilmediği bilgileri öğretme ve tekamül ettirmedir. İlahi Sistem kime ne yapacağının ayırt etmeyi, kişileri ve davranışları değerlendirerek, yargılayarak yapar. Dolayısıyla yapılması gereken şey, akil yürütmemek, olayı irdeleyip sonuç çıkartmamak yani yargılamamak değildir. Tam tersine yargılamaktır. Çünkü YARGILAMAMAK, İNSANDA ADALET DUYGUSUNU ÖLDÜRÜR. Pasif, edilgen ve haklarını koruyamaz hale gelmesine yol acar.

Kaldı ki bazı olaylar, eşyanın tabiatı icabıdır. Örneğin Akrep sokar, Emperyalizm sömürür. Bu değerlendirmeler, yüzyıllarca yıldan beri yaşananların ve yapılan akıl yürütmelerin, yargılamaların sonucu olup, doğrudur. Maalesef Yeniçağ kanalları, isin bu yanına hiç değinmezler. Yapılması gereken şey, Delf tapınağının üstündeki yazıyı hep hatırlamaktır.

KENDİNİ BİL VE HİÇ BİR ŞEYDE AŞIRI GİTME

Yargılamayı ve yargılamamayı, yerine Gore uygulamak, yani ikisinde de AŞIRI GİTMEMEK GEREKİR.

Bu sebeple yargılama sonucu ne yaptığımız, hangi yöntemle karşılık verdiğimiz, kullandığımız araçlar ve tepkimizin boyutu çok önemlidir.

Sevgilerimle.

Tuncay Erciyes

 
Toplam blog
: 67
: 4845
Kayıt tarihi
: 11.12.06
 
 

Ayrik otu tohumu ekip, buğday imajinasyonu yaparak, Buğday  hasatı yapabilir misiniz? Her ne ..